anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 26  
»Bugün 660  
»Toplam 14033979  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.146.221.204
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

NEVRUZDAN AYRILIK ÇIKMAZ

Osman ERENALP

23 Mart 2015, 01:17

Osman ERENALP

                  NEVRUZDAN AYRILIK ÇIKMAZ

 

         Nevruz, 1980’li yıllara kadar bu şekilde gündemimizde yoktu.  Onun kadim Türk bayramı olduğu biliniyordu. Ancak devlet kutlaması olmuyordu. (Atatürk’ün Keçiören’de yapılan Nevruz şenliklerine katıldığını gösteren fotoğrafları elimizdedir) Devlet eliyle kutlama olmuyordu. Halka bırakılmıştı.  Söğüt şenlikleri de öyleydi. Buna mukabil 21 Mart tarihi, Cumhuriyetle birlikte 1980 yılına kadar mali yılbaşı olarak kullanılmıştı. Anadolu’da Hıdrellez şenlikleri yaygındı. Nevruz kutlaması Doğuda da Batıda da pek yoktu. Satırların sahibi Diyarbakırlıdır.  Çocukluğu gençliği orada geçmiştir. Ancak Nevruza dair hatırası yoktur. Tek bildiği baharda açan Nevruz çiçeğidir.  Yasak mı vardı? Hayır. Diyarbakır’da da Güneydoğuda da yasak yoktu. Dileyen kutlayabilirdi.

 

Peki, Türk Dünyasında durum nasıldı? Onu takip edemiyorduk.   Yüzyılın başında Bolşevik ihtilalı olmuştu. Sovyet hegemonyasına giren Türk devlet ve toplulukları dış dünyaya kapatılmıştı. Nevruz var mı, yok mu bilemiyorduk. Türkiye dışında en çok Türk’ün yaşadığı İran’da, Doğu Türkistan’daki durumu da merak etmiyorduk. Gerek duymuyorduk. Birliğimize yönelik bir tehdit, Nevruzdan ayrı millet yaratma gayreti yoktu çünkü. Bugünkü gibi bölücü, siyasi emellere alet edilmiyordu.

 

Nevruz coğrafyasındaki bu uyku hali birinin iştahını kabarttı. Bunu kelepir gördü.  -Sahibi tutuklu mala el koyar gibi- “Bu bayram bir etnik grubun malıdır”  dedi. Oradan ayrı millet yaratmak istedi” Dıştaki akıl hocaları, içerideki işbirlikçileriyle birden 21 Martlarda organize işler görmeye başladık.  Ayrı millet projesine Nevruz mayası tuttu nazarıyla bakılırken -hikmeti ilahi- dünyada bir başka gelişme oldu.  Sovyet rejimi dağıldı. Oradaki soydaşlarımız bağımsızlıklarına kavuştular. Kendi Cumhuriyetlerini kurdular. İlk tanıyan biz olduk.  Gidiş gelişlerimiz sıklaştı. Ticari ilişkilerimiz gelişti. Gördük ki üzeri küllenen bu bayram Türk milletinin ruhunda, kanında kor olarak durmakta. Nitekim milli bayram ilan ettiler o günü. O coşku otuz yıldır yaşanmakta. Nevruz ateşi bu yıl 21 Martta da yakıldı. “Tongallı”, “Semenili”,  “yeddi levinli”, “yumurta tokuşturmalı”  kutlamalar devam etti. Dünya durdukça da devam edecek.

 

Fotoğraf netleşince anlaşıldı ki birileri “Nevruz intihaline” kalkışmış.

 

Sahibinin tutukluluğu kalkıp malını sahiplenince asıl ortaya çıktı. Çakmasının maskesi düştü.

 

1993 yılında Bakü’de öğretmen olarak bulundum. Nevruz arifesindeki o heyecanın tanığıyım. Anadolu’muzun bu bayrama bigâne kalışına üzüldüm, biraz da mahcup oldum doğruyu demek gerekse.  Bir hafta Nevruz tatili verildi. Ondan istifade edip ülkeme geldim. Türk dünyasında Nevruzun karşılığı buydu. Bir hafta tatili olacak kadar önemli bir bayramdı.

 

Gerçek bu kadar ortadayken birileri hâlâ “Nevruzun kime ait olduğunu arama gayreti içindeyse hiç de yorulmasın. Biz diyelim. Onun adı bellidir. O Türk milletidir. Kendini Kürt, Nevruzu da Kürt’ün bayramı görenin görüşü de çok kıymetlidir. Bir güçlü ortak paydaya işaret eder. Nevruzla ayrıştırılmak istenenlerin bir kaynaktan beslendiklerini ifade eder. Bunun dışındaki zorlamalar yapay kalır. Temel fıkrası olur;

 

-Daldadır, sarıdır cik, cik, öter.

Bilin bakalım bu nedir. 

-Saka kuşu.., saksağan.., kanarya...

Değil...

-Peki ya ne?

Hamsidir.

-Dala nasıl çıktı?

-Ben çıkarmışım.

-Sarı nasıl oldu?

 Ben boyamışım

-Ya cik cik ötmesi..?

-O da işin şaşırtmacasıdır.

Boyayarak, dala çıkartarak, öttürerek Nevruzdan ayrı millet çıkarılamaz.  

Bir millet çıkar oradan ancak.

Biri iki görmek şaşılık alametidir.

“Şaşı biri iki görür, biz ise ikiyi bir…”

 

(Sahiplenen herkesin Nevruzunu kutluyor, utmadığımızı bildirerek ölüm yıldönümünde, Âşık Veysel’i de rahmetle anıyorum)

 

        Osman ERENALP

21 Mart 2015 Ankara

Bu haber 1767 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir