PAKET KORKUSU ya da KORKU PAKETİ
Payi piyade düşürem çöllere .
Güli biyaban görürem gorhmuram
Bir sürü aslan görürem gorhmuram
Gebrde hortdan görürem gorhmuram
Cin görürem can görürem gorhmuram
Harda bir “paket” görürem gorhiram.
Aslı böyle değil tabi. Şeyh Sabir’in mısralarını biz uyarladık. Şiiri merak edenler günümüz bilirkişisi “google” hazretlerine başvurabilirler.
“Paketten” kastımız etrafı emniyet şeridiyle çevrili, güvenlik çemberine alınmış şüpheli paket değil tabi.
O da korkutucu. Ancak en az zararlısı o. Çünkü önlemi alınmış. Etkisizleştirileceği belli. Zaten böylesi paketlerin ekseriyetinin aslı yok. Dalgın vatandaştan geriye kalan eşya çoğu kere.
Kastımız meclisin gündemindeki. Arkasında hangi ellerin olduğu belli, içinde neyin olduğu açıldığında belli olan paket. Yasa torbası içinde, özel ambalajında vekillerin vicdanına, namusuna, irfanına sunulan paket.
Başkentin bir okulunda üçüncü sınıf öğrencilerine birer kağıt dağıtmış, şöyle bir şey istemiştim onlardan. Adınıza bir hediye paketi gönderilmiş. Yılbaşı ya da bayram hediyesi farz edin. İçindekinden bilginiz yok. Açtığınızda ne çıksın isterdiniz? Üçünü yazın sadece. İsim yazmayın. Dürüst ve samimi olun.
Nelerin sıralandığını zikretmeyeceğim. Bu basit testle bile o sınıf hakkında, onların ailesi, sosyal seviyesi, iç dünyası hakkında sağlıklı bilgi edinmek mümkün. İhtiyacı ne kadar doğru tespit edersen yardımı da o kadar doğru yapmış olursun.
Benzerini bir başka okulda uygulamıştım. Kabul olunacağı vaat olunsa Allahtan üç dileğiniz neler olurdu diye?
Ev, araba, spor ayakkabısı, bisiklet. hastanın iyileşmesi. hapistekinin çıkması v.s. Dert tasa ne ise o. Herkesinki kendine göre.
Diyoruz ki; Benzer soru bugün milletimize sorulsa. Millettin ilk üçü ile iktidarın ilk üçü ne derece örtüşürdü? Sadece birinde bile isabet kaydedilebilir miydi acep? Altı madde varmış. Açılacak göreceğiz.
Son on yılda siyasi literatüre birçok tabirin yanında biri daha eklendi. “Hazmettire hazmettire”. Onun gereği yapılmakta. Bir büyük paket parçalara ayrıldı. Azdan, kolaydan, basitten başlandı. Onlar hazmettirildi sıra son pakete geldi. Bugün meclise gelen hazmı en zor olanı. Milletimizin hazım gücü ne, onu da görmüş olacağız böylelikle
Paketlemecilere göre her şey milletin gözü önünde. Oysa milletin gördüğü yaldızlı ambalajlı paket. Ondan öte gördüğü bir şey yok.
Bugün biliyoruz ki bu paketler bir büyük paket içinden çıkanlar. Onun parçaları.
O paketin adı BOP. Büyük Ortadoğu Paketi. Bugünkü de, öncekiler de.. Sonradan çıkacaklar da…
Her paket bizi biraz daha yarılmaya, biraz daha ayrışmaya sevk etmekte. Ülke freninden boşalmış vasıta gibi, etnik temelli, mezhep temelli çıkmaza doğru adım adım ilerlemekte.
Paketlenen birliğimiz, dirliğimiz, iriliğimiz. Geleceğimiz, egemenliğimiz… Bir de Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından ortaya konmuş vücuda getirilmiş ne varsa o. Onları paketleyip rafa kaldırma gayreti.
Şöyle bir rivayet vardır; İnönü’ye “Hiç Allah lafzını ağzına almıyorsun” demişler; Öyle bir problemi varmış demek ki. O da; “Allahaısmarladık” dedik ya demiş. Ne derece doğrudur bilmem. Öyle anlatırlar.
O bir “milli şeflik” “söylemiydi.
Bugün siyasetin kilitlendiği hedef belli. Çankaya’yı ele geçirmek. Bugünkülerde de “Türk” diyememek özrü bulunmakta. Sorulsa neden Türk adını ağzınıza almıyorsunuz diye “Türk” tipi başkanlık” dedik ya deneciktir muhtemelen..
Bu da bir “gayr-ı milli şeflik” söylemi olmalı.
Ramazan yüzü suyu hürmetine Allah ülkemizi milletimizi paketlerin şerrinden korusun.
Osman ERENALP
Ankara Haziran 2014
Bu haber 1814 defa okunmuştur.