anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 23  
»Bugün 757  
»Toplam 14035822  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.17.162.247
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

Anamurium'dan Anamur'a

 
    

ANAMURİUM’DAN ANAMUR’A


Anamur adını; ANEMURİUM antik kentinden almıştır. Latince olan ANEMURİUM kelimesini açıklarsak, Anem: Burun, Ourium: Rüzgâr anlamına gelir ve yaz sıcağında bile rüzgârın hiç kesilmediği bu kente “Rüzgârlı Burun” denilir.
 

Rüzgârlı burun. Coğrafya atlaslarında yer alan Anamur burnu. Anamur ilçe merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan Türkiye’nin güneyinin en uç noktası. 36 derce 03 dakika kuzey enlemi ilçe yakınlarındadır. Anamur burnu 1. zamanda kireçli kayaçlarla meydana gelen, kaya döküntülü Akdeniz’e uzanan bir çıkıntıdır. ANEMURİUM Kargagedik dağının güney ve doğu yamacının denizle birleştiği yere kurulmuş antik kent.

 

       

Anamur’dan Antalya yoluna batı istikametine devam ederken karayolunun 7.kilometresinden denize doğru dağın dibinden asfalt yoldan giderseniz antik kent o muhteşem yapıları ile sizi karşılar.

Tarihin geçmiş antik çağlarına uzanan bu kentte Luviler, Arzavalar, Klikyalılar, Kueler, Selefkozlar, Kızuvatnalılar, Hititler, Asurlular, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Araplar uzun süre egemenliklerini sürdürmüşlerdir. En uzun egemenlik ise Türklere aittir.
 

ANEMURİUM M.Ö. 8. yüzyılda Asurluların egemenliğine girdi. 6. yüzyılda Anadoluya giren Persler de bu bölgede denetim sağladı.

 

Anamur, Milattan önce 333 yılında Büyük İskender'in doğuya yaptığı sefer sırasında hâkimiyet altına alınarak Makedon Krallığına bağlanmıştır. Bu dönemde ANEMURİUM adıyla anılan kentin çevresinde yer alan kale surları, çeşitli hâkimiyetlerce onarımlar yapılarak günümüze ulaştı. Kentin çevresi kale görünümünü alan iç içe iki dizi surla çevrilmişti.. O dönemde Soloi'den Aspendos'a uzanan kıyı yolu ANEMURİUM'dan geçmekteydi. Büyük İskender'in M.Ö. 323'te ölümünden sonra kurulan devletlerden Selefkoz'ların eline geçen yerleşim merkezi Milattan önce I. yüzyılda Roma egemenliğine girdi. Roma İmparatoru Caligula doğu Akdeniz kıyısındaki kimi kıyı kentleriyle birlikte Anemurium'u da Kommagene krallığına verdi.
 

Kentin tarihindeki bu dönemden sonra kentin adı "ANEMURİUM" olarak ortaya çıkmaktadır.ANAMURİUM Hitit döneminden önce Kizuvatna krallığının etkisi altındaydı. Kizuvatna krallığı zaman zaman Hititlere bağlı kalmıştır.

 

Bazı araştırmacılara ve ileri sürülen görüşlere göre Hitit kralı 4. Tuthalia M.Ö. 12.Yüzyılda kenti kendisine sığınan Mattuvata isimli kişiye armağan etmiştir. Tuthalia’dan önce kent Asurluların hâkimiyetindeymiş. Kentin sahibi olan Mattuvata, Hitilerin zayıflamasından yararlanarak Afyon'a kadar uzanan bir prenslik kurmuş ve ANEMURİUM bu prensliğin başkenti olmuştur. Bir müddet sonra kent Finikelilerin eline geçmiş, İsairia, Selefkozlar, Romalılar ve Bizanslıların egemenliği ile devam etmiştir. Kentin en eski sahiplerinin ise Finikeliler olduğu bugün için bilinmektedir.İsa’nın doğumundan önce 1. yüzyılda Roma’nın hâkimiyetinde bulunan şehir, Kıbrıs adasına yakın oluşundan bir ara istasyon konumunda olan ve ticaretin gelişmesinde önemli rol üstlenen Anemurium, aynı dönemde kara yoluyla, Toros dağlarındaki en önemli Roma kentlerinden biri olan Germanikopolis ile bağlantılarını sürdürmüştür. Bölgedeki doğal kaynakların ihraç edildiği önemli bir ticaret liman kenti olmuştur. Daha sonra ise Bizans egemenliğine giren Anamur, Bizanslılar tarafından yıllar içinde yeniden imar edilmiştir.

 

 

Roma İmparatoru Calicula tarafından tüm Kilikya kıyıları Komegene kralı Antiochos'a (M.S. 38-72, bazı kaynaklarda M.S. 37-41) verilmiştir. Kral Antiochos kenti idaresinde tutmuştur. (Bu prensliğin sınırları Ayaş'tan Konya'ya kadar uzanır).Milattan sonra 1. yüzyılda kentin çevresine korunma amaçlı kalenin ilk surlarının bu dönemde yapıldığı ortaya çıkmıştır. Kral Titus'tan Valerius'a kadar süren döneme ait sikkeler antik kentte yapılan kazılar sonucunda ortaya konulmuştur.
 

Roma İmparatorluğunun iki imparatorluk halinde ikiye bölünmesiyle Anamur ve yöresi Bizans İmparatorluğuna geçti. (M.S. 395)

 

ANEMURİUM antik şehri zamana meydan okuyan, hala ayakta duran kalıntıları ile Anadolu’muzun güneyindeki en uç noktası olan Anamur burnunda Kargagedik dağının doğuya bakan yamaçlarında, sanki yaşayan bir yerleşim merkeziymişçesine yer alır. Yapılan kazılarda bir takım sikke ve eşyalara ulaşılmış olmasına karşı, bu şehrin ne zaman kurulduğu ile ilgili net bir bilgiye ulaşılamamıştır. ANEMURİUM kent adı o devire ait bir liman listesinde geçtiği için şehrin Milattan önce 4. Yüzyılda var olduğunu söylemek mümkün olmaktadır.
       ANEMURİUM Milattan Sonra 260'da Sasaniler tarafından ele geçirilmiş, 4. ve 5. yüzyıllarda Toroslardan ve Akdenizden gelen korsanların saldırıları sonucu kent sık sık tahribata uğramıştır.

650 yılında Arap akınlarına uğrayan kent bu tarihten sonra terk edilir. İslam ordusu ise ilk defa kente halife Hz. Ömer zamanında gelmiş ve kentin fethini gerçekleştirmiştir. Bizans döneminde Anadolu’ya yönelen Arap akınları Abbasi halifelerinden Mansur zamanında başladı. (M.S. 8. y.y.) Bu tarihten sonra Anadolunun güneyindeki birçok yöre gibi Anamur da Arap devletleri ve Bizans imparatorluğu arasında bir kaç kez el değiştirdi.
 

Türkler ise kente 11. ve 12. asırlarda gelmiştir. 12. yüzyılda kent Türk egemenliğine geçmiştir.

 

Anamur'a gelen ilk Türk boylarının Orta Asya üzerinden İç Anadolu Bölgesi'ne, daha sonra da Gülnar ilçesi üzerinden Anamur'a geldikleri araştırmalarla ortaya çıkmıştır. Gelinen yollar ve yerleşim alanlarının adı Taşeli bölgesidir.

 

Taşeli yaylaları(Bölgesi) Mut, Silifke, Anamur ve Ermenek arasında bütün Akdeniz sahil şeridini, kuşbakışı bir şekilde yukardan seyreder ve Toroslar üzerinde boylu boyunca uzanır. Taşeli bölgesinin doğusu Silifke, kuzeyi Mut, batısı Ermenek, Güney ucu ise Anamur ilçeleri ile çevrilmiştir. Bu dörtgenin içerisinde Taşeli yaylaları yer alır. Bugün için bu yaylalarda Yörükler yaşamaktadır.

Günümüzde Anamur’da ve Taşeli yaylalarında yaşayan töre, gelenek ve görenekleri, Türkmen kıyafetleri, yapı, davranış, hürmet, saygı, misafirperverlikleriyle, şehrin o çılgın yaşantılarını hiç umursamayışları ile Yörükler, insanı başka diyarlara alıp götürürler.

 

Bu insanlar Torosların gerçek sahipleridir. Ve bu bölgeye 1200’lü yıllardan beri yerleşmiş ve kendilerine bu toprakları yurt yapmışlardır. Burada insanlar; Taşeli'nin ladin, katran, kekik, sümbül kokan yaylalarında, karlı dağ yamaçlarına, beyaz bulutlara eşlik ederek mutlu bir hayat sürerler.

 

Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat'ın, Ertokus Bey'i Akdeniz kıyısındaki şehirleri alıp Selçukluya bağlaması için görevlendirmesi ile Anamur Kalesi 1228'de fet edilmiştir. Kalenin alınması ve yeniden mamur hale getirilmesi ile birlikte kıyı şeridi, 1228'den itibaren Selçukluların hâkimiyetinde kalmıştır.

 

                                                                Yazar     : Çınar ARIKAN
                                                                Kaynakça: www.anamurunsesi.com

Bu sayfa 34018 defa görüntülenmiştir.

    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur SED?R