ÖLÜYE YÜZ PUAN. DİRİYE AZ PUAN
Yeni Türkiye’nin yeni eğitim sistemi içinde okul yöneticileri artık şöyle belirleniyor:
Yandaş sendika üyelerinden komisyon oluşturuluyor. Onlar puanlıyor. Hak kazananlar belli oluyor. Uygulamanın ilk sonuçları görülmeye başladı. Çarpıcı haber Karabük’ten geldi. Bir ay evvel vefat eden 75. Yıl Anadolu Lisesi Müdürü Murat Adnan ÜRENE tam puan verildi. Yetkililere soruldu; “Biz masumuz. Sistem öyle uygun görmüş” dediler. Önümüzdeki günler TEOG dan kayıt sistemine, yönetici atamasına eğitimde daha pek çok konunun konuşulacağı günler olacak. Tabii ki belli medya buna yine kapalı olacak. Belli kalemler yine yazmayacaklar. Belli kameralar oralara hiç çevrilmeyecek. “Yeni Türkiye’den rahatsız olanların vaveylası” denilecek.
Ne denmişti askere ilk kurşunu sıkan hainin heykelinin dikilmesine?
“Fiberglas maddeden basit bir heykel için mi bu kadar vaveyla”. Ne “Ala” değil mi?
Affınıza sığınarak zina fiili sübut bulsa “protezdendi zaten” diyecek bu zihniyet. Bu plastik bakışla daha çok heykeller oturtulur o kaidelere. Bugün fiberglas, yarın pik demirden, tunçtan…
Kerkük yâdıma düştü nedense;
Ağşamın karasıdı.Bağrımın yarasıdı.
Çakkal aslan olupdu.Zamanın modasıdı.
Yerlerde sürüklenen Atatürk büstleri hangi maddedendi peki? Belli ki millet zekâsını da plastikten sanıyor bunlar.
Ne zamandır milli eğitimde bir yanlış birbaşka yanlışla düzeltilmiş gibi gösterilip bugüne gelindi. Yeni için eskiyi unutturmak gerekti. Bakanlık teşkilat yapısından başlandı evvela. Temel eğitime gelindi. Teftiş etkisizleştirildi. Milli eğitim müdürleri, şube müdürleri kenara alındı. Sıra okul müdürlerine geldi dayandı.
Ne demişler? “Bir ülkenin kaçıncı sınıf olduğunu merak ediyorsun kaçıncı sınıf yöneticilerle idare olunduğuna bak”
Kurumlar yöneticileri kadar. Ona göre değer kazanır, ya da kaybederler. Marka olmaları da, silik sıradan olmaları da onunla yakından ilgilidir. Müdür var sıfırdan alır zirveye taşır. Müdür var zirvede alır sıfırlar. Marifet, emaneti ehline vermekte. Yeni usulde emanet ehline şöyle veriliyor; 40 puan okuldan. 60 puan Milli Eğitimden. Ediyor100 puan.
Kimler o puanları verenler?
Okullarda Okul Aile Birliği, öğrenci öğretmen temsilcileri, ilçede okullardan alınıp müdürlüğe, şube müdürlüklerine oturtulan, henüz birkaç aylıklar, puanladığı şahsı hiç tanımayanlar..
Ne yapacak bilgisi yoksa? Hatırlı zatlara, kendisini o koltuklara oturtanlara soracak. Ne dendi ona uyacak. Sistem mimarları bundan pişmanlar mı? Hayır. Onlar için Cumhuriyetin mağduru iki kesimin hak iadesi bütün bunlar. Koalisyon işliyor. İşbirliği sürecek. Uygulama asıl etkisini belli bir coğrafi bölgemizde gösterecek. Bir taşla iki kuş. Hem milliyetçi kadrolar tasfiye edilecek. Hem belli etnik unsurlar- daha da değişmem-ek üzere o makamlara oturtulacaklar. Dayatılan özerklik yumuşatılmış ifadeyle “güçlendirilmiş yerel yönetim” in eğitim basamağı tamamlanmış olacak. Oslo, İmralı, Kandilde verilen sözler tutulacak. Ülke sathında eğitimde kadrolaşma tamamlanacak.
Buyurun adil, katılımcı eğitim yöneticisi belirleme metodu size. Sevsinler...
Kıssadan hisse.
İki avcı avlanmışlar. Bir ördek, iki mezmerdek, iki tavuk, bir de kaz vurmuşlar. Paylaşmakta zorlanınca hocaya havale etmişler.
-Kendine de pay ayır. Şunları bize payla demişler. Hoca da adalet terazisinde tartmış, adil bir paylaşımda bulunmuş onlar için;
“İki avcıya bir ördek.Sen şöyle dur mezmerdek. Hocaya iki tavuk bir de kaz kaldı. Ne de az kaldı…” demiş.
* * *
Herkeste böylesi adil paylaşım becerisi yok tabi. O durumda ne olur peki?
Bu da onu anlatan bir avcı fıkrası;
Kurt, ayı, tilki ava çıkmışlar. Bir öküz, bir koyun, bir de tavşan yakalamışlar. Aslan kurda buyurmuş:
- Şu taksimatı yap bakalım!
Kurt da paylaştırmış:
“Öküz zaten sizin. Koyun benim. Tavşan da tilkinin”
Aslan bu taksime kızmış. Kurdu bir pençeyle uçuruma yuvarlamış. Bir yerde iki başkan olmaz diyerek de kafasını koparmış.
Tilkiye dönmüş;
-Taksimatı bir de sen yap demiş.
Tilki “Sultanım, öküz sizin akşam yemeğiniz. Koyun öğle yemeğiniz. Tavşan da sabah kahvaltınız” deyip kenara çekilmiş. Aslan memnun kalmış ve tilkiye sormuş;.
-Sen bu adil taksimatı nerden öğrendin?
Tilki cevap vermiş:
Şurada yatan kurttan…
* * *
Biz hikâye anlattık. Sendikalar hikâye anlatmasınlar. Bugünler için beslenip büyütüldüler.
Çıksınlar meydana. Üyeleri de arkalarında dursunlar. Sorsunlar bu işleri tezgâhlayanlara;
“Ölüysen yüz puan. Diriysen az puan”
“Eve yakın okula kaydedilecektik.
İktidara yakın okula kaydedildik”.
Bu adaleti nereden öğrendiniz?
Gün o gün.
Osman ERENALP
Ankara-31 Ağustos 2014
Bu haber 2264 defa okunmuştur.