anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 31  
»Bugün 21  
»Toplam 14353522  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.97.14.84
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

İĞNEYİ KENDİMİZE

Osman ERENALP

11 ?ubat 2013, 14:47

Osman ERENALP

      

İĞNEYİ KENDİMİZE

Yunus EMRE diyor;

Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen,

Bin yıl dahi beklesen kendi dolası değil

(Akan musluğun önüne tutmak lazım onu illa)

***

Bir bulmaca sayfası dolduracak kadar zaman ayırsak da “okur-yazarlık” testinden geçirsek kendimizi bir.  Listeye döksek okuduklarımızı.

Kaç kitap hediye aldık?

Kaçına hediye götürdük?

Kitaplığımız, kütüphane üyeliğimiz var mı?

Kaç kitap üzerine konuşmuşluğumuz var?

            Kaç kitap fuarı gezdik?

Kaç yazarla tanıştık konuştuk?

Son mektubu, son tebrik kartını ne zaman yazdık? Son ne zaman gönderildi bize bunlardan?

Eğitimci, sağlık elemanı, kurum amiri, memuru,  ev hanımı, işçi, köylü, sanatçı, esnaf, serbest meslek erbabı v.s.

Herkes bu testten geçirsin kendini bakalım bir.

            Kendi elimizle kendimize verelim karnemizi “okur-yazarlık” üzerine.  

Bir diplomalarımıza, bitirdiğimiz okullara göre değil,  bir de bu yönden bakalım kendimize.  

            Kaş şiir var ezberimizde?

Kaç mısra, kaç dize?

100 lük temel eserlerin hazırlandığı devirde bizim 10 temel eser var mı aklımızda?

Kaç masal, kaç destan, kaç tekerleme, atasözü, kaç ayet, hadis, kaç deyim, ninni, türkü, Nasrettin Hocadan fıkra…

Türk tarihinin, İslam tarihinin altın sayfalarından? Mesneviden, Yunus’tan, yerli yabancı klasiklerden…

İstiklal Harbinden, yakın uzak tarihimizden kaç sayfa var hafızalarımızda?

Bilge Kağan’dan, Atatürk’e bilim, edebiyat, devlet adamı, asker,  v.b.

O abide şahsiyetlerden kaçını sayabiliriz bir çırpıda?

-Kurana, Hz. peygambere inanıyor,  saygı duyuyor muyuz?

-Amenna ve saddakna!

-Okuduk mu Türkçesinden ilk emri oku olan o yüce kitabı?

-Hz Muhammed’in örnek ahlakını?

            -Mevlana’yı sever miyiz?

-O da ne demek?

-Mesnevi okur muyuz?

-M. Akif, Yahya Kemal, Namık Kemal diğerleri.

-Baş tacı hepsi de.

-Safahat, Nutuk, Yunus divanı var mı kitaplığımızda?

-Evlerimizde bulundurulması gereken ilk on kitap? Var mı böyle bir fikrimiz?

-Günlük tutar mıyız?

-Soy ağacımızı ne kadar geriye götürebiliyoruz?

Merak ettik mi aile efradı, “akraba-i taallukatın” adlarının anlamlarını?

            Duvarımızda asılı söz var mı hafızalara kazınsın istediğimiz?

            Sözlük kullanma alışkanlığımız?

Arşivlemedeki karnemiz?

Fotoğraflarımızı,  bilgisayardaki klasörlerimiz, aileden miras yazılı metinler v.s. aradığımızda bulabiliyor muyuz?

            Türk masalı var mı dağarcığımızda?

            “Baba masal anlat” dese günün birinde bir evlat torun yeğen herhangi bir sabi “otur dizimin dibine” “gör nasıl masal hem”  diyecek durumda mıyız?

            Hangi ninniyle, maniyle tekerleme, bilmece ile büyüyor yavrularımız?

            Kaç türküye eşlik edebiliyoruz? Kaçının hikâyesini biliyoruz?

Kaç halaya, kaç zeybeğe eşik edebiliyoruz?

Listeyi uzatabiliriz…

16 milyon öğrenciyi kendilerine teslim ettiğimiz  sayıları yediyiz biniaşan eğitim ordumuzun mümtaz  temsilcilerinden başlayalım evvela.

Tevfik İleri (Dönemin milli eğitim bakanı)  “Essah öğretmen” isterim demişti.

 “Okumuyor-okutturuyor”, “yazmıyor- yazdırtıyorsak” sadece,  öğretmenlik değil  “eğitim zabıtalığı” olur onun adı tabir yerindeyse.

Biliriz ki “eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz”.

“Bir garip muhtaç dede nereden himmet ede”

Işığı olmayan başkasını nasıl aydınlatsın ki?

Dileyen nefsine, dileyen etrafına yöneltsin bu ve benzer soruları.

            Kepimizi önümüze koyup düşünelim sonra da çıkan sonuca bakıp da.

Yetinelim mi bununla? Sorusunu sorarak.

Ayet-i kerimede;  “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” diye buyrulmakta.

Bilmeden nasıl tanınacak, sevilecek, savunulacak, bu cennet vatan o engin kültür, bütün milli manevi değerlerimiz, tarihimiz coğrafyamız?

Ecdat tarih yazmış bırakmış bize her millete nasip olmayan. Öğrenmeden, öğretmeden mi göçüp gidelim?

Helal ederler mi haklarını bize o durumda?

Kayseri’den eğitim müfettişi bir meslektaşımız Osman BULUT da diyor ki:

İbretle gez dünya denen küreyi,
İyi kullan elindeki süreyi,
Doldur boş bırakma hiçbir kareyi,
Ömür bir çekimlik poz değil midir?

 

 

Milletçe unutulmaz,  güzel karelerde yer almak ümit ve temennisiyle…

                                       

                                        Osman ERENALP

 Ankara/Şubat 2013

Bu haber 2251 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Geçmişini bilmeyen, geleceği anlayamaz....03 Aral?k 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir