anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 18  
»Bugün 2756  
»Toplam 14030360  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.227.24.209
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

EVİN YOLUNU ŞAŞIRTAN "EV ÖDEVLERİ"

Osman ERENALP

10 May?s 2014, 18:52

Osman ERENALP

              EVİN YOLUNU ŞAŞIRTAN “EV ÖDEVLERİ”

 

        Elazığ'da ilkokul 2. sınıf öğrencisi Kadir Yıldırım DİNÇ, sabah evden çıktı. Daha da haber alınamadı. Polis ekipleri,  Kadir'i gece yarısı kent merkezinde Horasan sokakta tek başına buldular.  Önce köfte ekmek alarak karnını doyurdular. Sonra da ailesine haber verdiler. Çocuk şubeye koşan babanın oğluyla kavuşma anı oradakileri duygulandırdı. Baba;         “Oğlum öğretmeninin verdiği ödevi yapmadığı için korkmuş. Okula gitmemiş. Çantayı bırakıp çarşıya gelmiş" dedi. 

 

        

        Haber özeti bu.

Hal bu olunca bize de  “ödev” üzerine yazmak farz  oldu. Ödev oldu deyin siz isterseniz

Sevgili Kadir;

Biz yeni nesli ödev ve sorumluluklar konusunda duyarsız bilirdik. Utandırdın ve de umutlandırdın bizi. Bir an düşündük içten içe. Ne olur o duyarlılığın birazı da büyüklerimizde olaydı. Yerine getirmedikleri ne ödevleri, sorumlulukları var da milletine karşı, evi değil, yurdu terk etmeleri gerekir ama nerede onlarda o sendeki duyarlılık.

Banker “Bilo” rolü oynanıyor milletle.

“Yapmadım. Ama sor bir bakalım. Niye yapmadım”.  Millet de soruyor. Niye…?

Yeniden kandırılıyoruz,  yeniden peşine takılıyoruz,  bile bile...

Sana aferin. Ödevini yapmayanın toplum içinde yeri yok. Ortalarda gözükmemesi lazım.  Onu gösterdin. Bu kadarı kafi.  Bir daha anne babanı aileni üzme. Çok bunaldıysan hayattaysa dedene havale et zor soruları. Onlar cevap bulmakta mahirdirler zor suallere.  Edayı örnek al o konuda. Anlatalım o hikâyeyi de gör ne dedeler var memlekette.

Öğretmeni Edaya ödev verir. O da içinden çıkamaz. Alır dedesi Temel’e getirir. Dede Temel evirir çevirir, o da işin içinden çıkamaz. Aklına Eskişehir’deki arkadaşı gelir, ona mektup yazar;

***

 Niyazicuğum.

Hani benim küçük torun var ya. Geçen akşam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da ağlay. Zaten dertlerini hep bağa açar. Dedi ki; “Ha bunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin öğretmen beni dövecek.” 

Dedum ki; “Ağlama uşağum, bunun içun öğretmen adam dövmez. Şimdi oni çözeruk.” Ne mümkün Niyazi kardaşum: Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmişlar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy. Otobos iki yerde onbeşer dakka istirahat vermiş. Tiren da bi yerde durmiş, 20 dakka su almiş. Otobos saatte 60 kilometro gidiymiş. Tiren 5 saat sonra gidecegi yere varmiş. Otobos ise ne vakit sonra oraya varacakmiş. Uğraştum yapamadum. Uşak ağlay.

Derken bubasi geldi. O da çözemedi. Diyrum oğa ki, “Damat, senun taniduğun tahsilli bi otobos şofori var ise oğa soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben uşaği şoforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yariş etmis bi şofor vardur da bize nasihat verur.” 

 Ha, biz bi yandan da uşağa tireni tarif ediyruk. Tiren görmemiş ki... Ne anasi görmiş, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum’dan Sivas’a gittiydum. Neysa kardaşum, o gece çok kizdum. Diyeceksun ki niye? Uşak daha incir ağacindan duti ayiramay; mezgiti gösteriyrum, hamsi diyi efendum, yumurtanun fabrikada yapilduğuni sanay. Biz gelduk araba yariştiriyruk. Yani efendi, otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun? Eğer varacagi saat önemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler sağa otobosun inecegi zamani. Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Uşakcuklarda şarki yok, türki yok, oyun yok; dayamiş matamatiğu. Ayuptur da. (TEM-Sen Web sayfasından alınmıştır) Ortak akılla, paylaşımla ne ev ödevlerinin hakkından gelinir daha böyle. Aklında bulunsun.

***

Bu da Kadir’in öğretmenine.

Sevgili öğretmenim: Yüce Kitapta yeri var:

  “Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz (sorumlu tutmaz)” (Bakara 286)

El insaf. O kadar ağır ödev de verilmez ki. Evin yolunu şaşırtacak kadar. Sevenleri sevdiğinden ayıracak kadar.

Haydi, verdin diyelim. O kadar da sıkı kontrol yapılmaz ki?  Kadir’e mi gücün yetti bir?

Büyüklerin peşine düş birazda. Sor bakalım millete karşı ödevlerinin ne kadarın yerine getirdiler? Bırak gözlerden kaybolmayı, seni ülkenden kovmazlarsa daha şükret. Uzatmayalım.

Bu mahcubiyet sana yeter.

Bir daha aynı yanlışa düşme.

Bu da anne babalara;

Ödevlerini aksatsalar da Kadir’lerinizin kıymetini bilin. Bilin ki kadri, kıymeti bilinenlerden olasınız. Allahın sevgili kuluydunuz. Kadrinizi önce kaybettirdi, sonra da buldurdu.

Her kula nasip olmaz. Unutmayın…!

 

                                                                  Osman ERENALP

Ankara Mayıs 2014

Milli Eğitim Müfettişi

Bu haber 2276 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir