• Anasayfa
• Anamur ve Türkler
• Anamurium'dan Anamur'a
• Anamur'un Tarihi
• Anamur'da Turizm
• Anamur'a Ulaşım
• Anamur'da Sosyal Hayat
• Anamur Tarım ve Toprak
• Anamur İlçe Haritası

BAHARDA AÇAN ÇİÇEKLER SOLMASIN

8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

Hepimiz  bugüne özel, güzel sözler söylemek güzel şeyler duymak isterdik. Ne yazıķki bu mümkün olmuyor. Dün bir kadın, eski eşi tarafın çocuğunun gözü önünde, sokak ortasında dövülerek hastanelik edildi. Bizler böyle bir toplumun içinde yaşıyoruz.

Geçtiğimiz 2020 yılında bu ülkede üçyüz kadın öldürüldü. Bu gidişata kim dur diyecek soruyorum size?

Dokuz defa, yirmi defa savcılığa başvurmuş, öldürüldüğünde çantasında koruma kararı çıkan kadınların hesabını kim verecek?

Yangını, gündeme getirmeyen, görmemezlikten gelen siyasetçiler mi, kocanın evinden kefeninle çıkarsın diyen aileler mi, kim dur diyecek?

Bugünün Türkiye'sinde, "kadın cinayetleri" diye bir cinayet modelinin oluştuğu toplumda, şiddetin dizilerle, filimlerle, tüm medya organlarıyla sıradanlaştırıldığı bir toplumda bu gidişatın kim veya kimler önüne geçecek?

Ülkemizde kadına yönelik şiddet % 39. Bu sadece yargıya taşınan. Ya evlerinde duygusal şiddet gören kadınlar? Onların sayısı bellisiz. Duygusal şiddet gören hangi kadın, eşim beni aşağılıyor, akşam yemeklerine bile evine gelmiyor, duygusal ve cinsel ihtiyaçlarıma cevap vermiyor diye hakkını arayabiliyor?

Biz kadınlar; “babandır SUS", “kocandır SUS" diyerek susturulduk. Böylece kadın cinayetlerinin yaşandığı bir toplum haline getirildik. Duygusal şiddetlere ilk baştan karşı koysaydık belki bunları bir nebzede olsa önleyecektik.

Bizler susmayalım. Bizi koruma altına alan "6284 Sayılı Kanun/İstanbul Sözleşmesini" destekleyelim. İstanbul Sözleşmesi kendiliğinden gündeme gelmemiştir, Gerçek bir kadının hikayesinden doğmuştur. Nahide OPUZ;  eski eşi tarafından defalarca şiddet görmüş, arabayla üstünden geçilmiş, annesi eski eşi tarafından öldürülmüş ve 36 defa savcılığa başvurmuş ve yine korunamamıştır. Nahide OPUZ, en son çare  olarak "AİHM" sine başvurmuştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dosyayı incelemiş ve Türkiye’yi 36.000 € tazminat ödemeye mahkum etmistir. Bunun üzerine Türkiye, tüm dünyada kendi vatandaşını koruyamayan bir ülke olarak tanınmamak için, İstanbul Sözleşmesinin ımzaya açılmasına öncülük etmiş ve 2014 yılında da yürürlüğe koymuştur.

Biz kadınlar öncelikle birbirimize yüreğiyle, eliyle  gerektiğinde cebiyle destek olalım. Bizim toplumumuzda haksızlığa uğrayan ve gündeme getiremeyen birçok kadın var. Eve hapsedilen, ailesiyle görüşturülmeyen, ailesini musafir olarak alamayan…

Ne yapılmalı?

Bu şiddette öncelikle birey olarak karşı koyalım. Sivil toplum kuruluşları, kadınlar olarak hepimiz, devletimiz ve  iyi yetişmiş erkeklerinde desteğiyle kenetlenelim.

Ben şahsen, şiddet uygulayan yada uygulamaktan söz eden erkeklerin, ahlaki seviyelerinin, eğitim seviyelerinin düşük olduğuna ve iyi bir ailede yetişmediklerine inanıyorum.

Bütün Kadınlarımızın "8 Mart Dünya Kadınlar Gününü” kutluyorum.

Yasemin YILMAZ

Araştırmacı Yazar

• BAHARDA AÇAN ÇİÇEKLER SOLMASIN

ANKET

Tüm Anketler