CAMİYE DE ÖĞRETMEN…
Madem öyle; Camiye de öğretmen…
İmam okulda ne yapacak?
Hepsi de ilahiyat çıkışlı.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi öğretmenlerin var orada.
Onların yapmadıklarını mı yapacaklar?
Aldıkları eğitim mi daha fazla?
Pedagojik birikimleri mi var?
“Ruhuna Fatiha” okutturacaklar herhalde zaten de bitmiş olan eğitimin.
Akla gelen o.
***
İhtiyacın çok ötesinde İmam Hatipler.
Bu okulları şuurlandırma projeleri.
(İmam Hatip Okulları partiler halinde M.E.Şura salonuna alındılar. Konuşmalar yapıldı onlara. Değerlendirmeleri yapıldı ayda bir. Şimdinin Bakan Yrd. ile dönemin il Milli Eğitim müdürü de katıldılar ona. Bakanın STK sınıfına soktuğu guruplar da başroldeydiler orada. Denetimlerinden sorumluyduk o zaman. Neden Sosyal, Fen, benzeri Meslek Liseleri değil de İmam Hatipler? diye sorduk. Bir daha da çağırmadılar)
“Proje okulları”. “Değerler eğitimi”, ÇEDES( Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum), “Kız erkek sınıflarının ayrılması”, vakıf, tarikat, cemaat protokolleri, derken okullara imam…
Okulu camiye benzetip de nereye varacaksın?
Yaşanmış bir örnek;
İmam efendi değerlerimizi veriyor girmiş sınıfa. “ Allah’ın koruma gücü küçüklerin üzerindedir. Yüksekten düşerseniz Allah sizi korur” diyor.
Çocuk evde annesine anlatıyor bunu.
Anne telaşlanıyor. Ya bunu dener, okulun, evin penceresinden kendini atarsa” diye. Duyarlı bir arkadaşın paylaşımı bu.
Çocuk atladı, kurtulamadıysa ne olacak Allah’ın gücü?
Değer mi anlatılmış oldu şimdi?
Sınıfın biride tanık olmuştum.
Ücretli öğretmene hastalığını anlatıyor çocuk.”14 kez ihlas okumasını” öneriyor o da. Geldiği yerde aldığı eğitim o.
Böyle mi hazırlıyoruz geleceğe bize emanet edilenleri?
“Zavallı dini çevirdik maskaraya.”
Akif’in dediği gibi tam da;
Eğitimi de çektik onun yanına.
Bu öneri de bizden olsun madem;
Okulun imam ihtiyacı var da, caminin öğretmen ihtiyacı yok mu?
Camiye de öğretmen görevlendirilsin.
Çıksın önemini anlatsın ilmin, eğitimin.
Demiyor mu ki dinimiz;
“Dünyayı isteyen ilme sarılsın, ahireti isteyen ilme sarılsın. Her ikisini isteyen yine ilme sarılsın” diye.
Camide eksik kalan kısmı o tamamlasın.
Öğretmen Okulu, İlahiyata Fakültesi ve Eğitim Fakültesi mezunuyum. 47 yıl öğretmen, yönetici, denetici olarak hizmet ettim. Boş vaktim de var, kendime güvenim de var.
***
Ecdat yapıyordu bunu.
“Ecdat da ecdat” diyoruz ya.
İlim erbabından biri çıkıyordu kürsüye. Aydınlatıyordu camiye geleni o günkü ihtiyacına göre.
Turan Yazgan hoca konferansında anlatmıştı bunu. Kitaplaştırdık biz de.
“Türk Dünyası” ( Dünü, Bugünü, Dertler Çareler) başlığı altında. Milli Düşünce Yayınlarından çıktı kitapçık.
Cami ilim yuvası, iletişim merkeziydi eskiden.
Birçoğu bir siyasetin semt şubesi gibi şimdi.
Siyasettin girmemesi gereken yer olması gerekirken.
Dememiz o ki,
Bitmiş eğitimin “ruhuna Fatiha” okuttur ancak imamlar.
“Değerden” sayarlar onu da.
Inananlar oluyor ne de olsa.
Osman ERENALP
Ankara/Aralık 2024
Bu haber 9 defa okunmuştur.