MÜLAKATLARA DA GÖRÜNTÜ KAYDI...
(Futboldaki gibi...)
***
Maç doksan dakika, yorumu bir hafta ya.
Pozisyonlara bakılır, birbirine girer yorumcular.
“VAR” getirdi sonunda FİFA ona.
“Görüntü hakem gurubu” yani.
Dördüncü göz oldular onlar da.
Başa sarılıp bakılıyor pozisyonlara.
Aza indi hata payı kalmadı neredeyse.
***
“Maçla” “mülakatın” ortak yönü ikisinde de “kazanmak- kaybetmek” var sonuçta. Mülakatın “VAR’I” olsun diyoruz öyle olunca.
***
Millî Eğitim Bakanı “eğitim” sözcüğünü sevmiyor ki “maarif” kullanıyor onun yerine. Türkçe diye herhalde.
“Maarif Nazırlığı” olsun Bakanlığın adı derse yakında, şaşmamak lazım ona. Nabi AVCI –eski bakan- atmıştı ilk adımı o konuda.
“Maarif müfettişi” yapmıştı adımızı.
“İlköğretim müfettişleri gayrı milli mi? diye yazmıştık o zaman da.
Bir şey değiştiremeyen ad değiştiriyor eğitimde.
Bir şey değişmiyor, kendi değişiyor sonunda.
Aynı hükümet dokuz M.E. Bakanı, ne ile izah edilebilir ki başka.
***
“ Türkiye yüzyılı maarif modeli” ne “milli”, ne de “eğitim” bize göre.
Eğitimi adım adım Diyanete benzetme gayreti sadece.
Öğretmen alımında mülakattan alınan puanın etkisi yüzde elli olacakmış. Hüseyin ÇELİK –bir diğer eski bakan- sık kullanırdı;
“Padişah adil ise kanuna ne gerek var.
Adil değil ise kanunun ne hükmü var”
Uygulayana bağlı yapılan her iş.
Sınav komisyonları “sahibinin sesi” olmuşlardır bizde hep.
Emri uygulamakla görevli “infaz timi” adeta.
“Örgütlü hak gaspı çetesi” azmettiricileri ile birlikte.
Birilerinin kazandırılmasına araç .Kaybedecekleri baştan belli olanların, kazanacakları belirlenmiş olanlara oyuncak edilmesi.
O yolla dolduruldu devlet kadroları yıllarca.
İşler yürümez oldu tabi o durumda.
Güven azaldı devlete.
Kayda alınsın diyoruz o yüzden sözlü sınavlar.
“VAR” gelsin ona da.
Gözlemci alınsın bir de MTSK direksiyon sınavlarındaki gibi.
Komisyon da aklansın,
Kaybedenin de diyecek sözü kalmasın.
Çok kez geçtik o komisyonların karşısına 47 yılda.
Başkaları kazandılar kaybettik hepsinde de de.
Bir kez görev verildi öyle bir komisyonda.
Dört kişiden oluşuyordu. Kırk yıl geçti üzerinden
Rahmetli oldular diğer ikisi.
Başkan iktidar partisinin kaybetmiş vekil adayı.
Liste tutuşturulmuş eline il başkanı tarafından “kazandırılacaklar” diye. Buluşturulduk il başkanıyla sınav öncesi amirimizin davetiyle.
Tanımıyor ilk kez karşılaşıyorduk hepsiyle de. Diyet borcum yoktu kimseye. Vali yardımcısı çağırmış vermişti bu görevi bana.
“Dürüst sınav olsun istiyorum” demişti bir de.
Kimse söz almayınca ben konuşmak zorunda kalmıştım.
“Hazır listeyi kazandırtmak için ise çekin beni komisyondan” demiştim. Buz kesmişti hava. Çekememişler çekemeyeceklerdi tabi.
Mülakat günü toplanmıştık.
“Ben size, siz de bana karışmayın” demiştim.
Bildiğine göre puanlamasını yapmıştı herkes.
Bir kişi giremiyordu bile verilen puanlarla verilen listeden.
Kendi puanları üzerinde oynama yapmışlar dört kadarını sokabilmişlerdi ancak.
Duruşum, tavrım sayesinde kazanmışlardı diğerleri. Tanımamış, bilmemiştim hiçbirisini.
Yakışan hak edecekleri puanları vermiştim sadece.
Kayda alınsa o günün görüntüleri yüz akıyla çıkardım o sınavdan. Aynı rahatlık içinde olabilirler miydi diğerleri bilemiyorum onu.
Diyoruz ki işte o yüzden; “Var” gelsin sözlü sınavlara yok olmasın haklar. Bizi o paklar.
Osman ERENALP
Ankara/10 Mayıs 2024
Bu haber 230 defa okunmuştur.