| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
ANLAMAYA ÇALIŞIN SONRA ANLAŞILMAYA12 Ekim 2013, 00:19 ANLAMAYA ÇALIŞIN SONRA ANLAŞILMAYA İletişim, davranış değişikliği meydana getirmek üzere duygu, düşünce, tutum, beceri ve bilgilerin paylaşılması sürecidir. İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. Normal şartlarda, bir insanın kendisini diğer insanlardan tamamen soyutlayarak yaşaması düşünülemez. Bu durumda birey, maddi manevi bakımdan birtakım ortak unsurları paylaştığı diğer bireylerle duygu düşünce ve isteklerini bildirmek; onların bildirdiklerini de anlamak zorundadır. İşte bunun için bireyler birbirleriyle iletişim kurmak için çabalarlar. Sağlıklı iletişim kurmanın temeli aslında empati kurmaktan geçer. Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakması ve o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine “empati” denir. Bir insanın karşısındaki kişi ile empati kurabilmesi için birçok nedeni olabilir. Empati kuracak kişi kendisini karşısındakinin yerine koyabilmeli ve olaylara onun bakış açısıyla bakabilmelidir. Yani onun algı alanına girmelidir. Empati kurmuş sayılmak için, karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini iyi anlamak gerekir. Sadece duygularını, ya da sadece düşüncelerini anlamak yeterli değildir. Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesidir. Onu tam olarak anlamış olsak bile, eğer anladığımızı ona fiillerimizle gösteremezsek empati kurmuş sayılmayız. Karşımızdaki kişiyle empati kurabilmek için onu dinlemeliyiz. Dinleme bir saygı gösterisidir. Karşısındaki kişi tarafından dinlenen birinin özgüveni artar, kendisiyle barışık mutlu bir kişi olma olasılığı yükselir. Karşımızdakinin anlattıkları bizim açımızdan olmasa da, kendisi açısından önemlidir. İnsanlar, oldukları gibi kabul edilmek, söyledikleri ve yaptıklarının onaylanması ve değerlerinin bilinmesini isterler. İyi bir iletişimde bulunmak için karşımızdaki insanın gereksinmelerin anlayabilmek ve ona uygun davranabilmek gerekir. Bu ilke insanlar arasındaki etkili iletişimin altın anahtarıdır. Kişinin kendini bilmesi, onun kendi algılama, yorumlama, yansıtma, duygu ve arzularının farkında olması demektir. Karşısındakinin farkında olan kişi ise onun davranışının nasıl bir iç dünyayı yansıttığını onun deneyimlerinin ve yaşantılarının ne olduğunu anlar. İletişimin hayati bir öneme sahip olduğunu ve de etkili iletişim kurmanın ne derece olumlu sonuçlar yaratacağını yeterince bilmiyoruz. Bozuk bir iletişimin sorunların çözümü için hiçbir fayda sağlamadığı, aksine sorunları daha da arttırıp içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu da biliyoruz. Burada bir noktaya değinmekte fayda bulunmaktadır. İletişimi sağlıklı sürdürmek isteyen kişinin insanın doğasını bilmesi hayati önem taşımaktadır. İnsanın doğasını bilmenin en iyi yolu da insanın kendisini tanımasıdır. İnsan kendini tanımaya başlayınca diğer insanları da tanıma fırsatını yakalayacak ve hayatı daha da zenginleşecektir. İlişkileri yok sayan şey iletişimsizliktir. İletişim kurmamak dünyadan ve yaşamdan kopmanın bir göstergesidir. Kendinden kopmak ve habersiz yaşamak ise insanın psikolojik olarak ölümü anlamına gelmektedir. Psikolojik olarak yaşamdan kopan insanın ise neşesiz, isteksiz, dengesiz bir yaşam süreceğini söylemek yerinde olacaktır. İletişim kurarken çoğu kez ihmal edilen bir nokta da şudur: Bir insan olarak bizim olaylara, bir bakış açımız vardır. Bu son derece doğaldır ve olması gereklidir de. Ama bizim bakış açımız olduğu gibi de diğer insanların bakış açıları da mevcuttur. Çoğu kez iletişimde bulunurken yaptığımız hata kendi düşüncelerimizin, bakış açımızın mutlak doğru ve bunların karşısındaki bakış açılarının ise yanlış olduğuna inanarak iletişim kurmamızdır. Ve bu hep kendi merkezciliğimiz, kendi değerlerimize saplanıp kalmamız yüzünden de derinliği olan iletişim kurmaktan da mahrum kalırız. O zaman yapmamız gereken en sağlıklı işin bizden farklı görüşler ve bakış açılarıyla karşılaştığımızda, hemen bir güç savaşına girmekten kaçınmak ve diğer farklı bakış açılarını altında yatan sebeplerini de düşünerek ve de kendimizinkiyle karşılaştırarak anlamaya çalışmaktır. Bu da bizi başarılı bir iletişimci kılacaktır. Semahat CAN Bu haber 27920 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |