MEVLÜT ULUĞTEKİN YILMAZ AĞABEYİ KAYBETTİK
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ Ağabeyi kaybettik. Hukukumuz vardı. Ağabeydi. Engin gönüllüydü. 2015 yılının şubatında Milli Düşünce Merkezinde yapmış olduğum "Eğitim ne kadar milli ve ne kadar eğitim?" başlıklı konuşmayı Yeniçağ gazetesindeki köşesine taşımıştı. Ruhu şad mekânı Cennet olsun.
EĞİTİM; NE KADAR MİLLÎ ve NE KADAR EĞİTİM?
Millî Düşünce Merkezi’nin 276. ’Bilgi Şöleni’18 Şubat 2015’te, Merkez’in “Ziya Gökalp Salonu’nda gerçekleştirildi. Konu: “Eğitim ne kadar millî; ne kadar eğitim?” idi.
Konuşmacı; ömrünün 40 yılını eğitim dünyasına veren, bilge eğitimci Sayın Osman Erenalp idi. Sayın Erenalp bir Eğitim Müfettişi. (Özür dilerim; yanlış yazdım. Hani ’Osmanlı’ oluyoruz ya... Şimdiki resmi adı Maarif Müfettişi’dir! Aramızda kalsın; tüm Bakanlık adlarının “Nazırlık” veya “Vekâlet” olarak değiştirileceği fısıltıları da ortalıkta dolaşıyor.)
Konferans, Sayın Hakan Paksoy yönetiminde slayt gösterileriyle başladı. Sayın Erenalp bir Dede korkut bilgeliğinde, eğitim konusunda bilinmeyenleri bildirdi. Sizlere değerli eğitimcimizin o harika konuşmasından aldığım kısa sözleri iletmek istiyorum. Şöyle diyor Sayın Erenalp:
“Millî Savunma ve Millî Eğitim, yabancıya emanet edilecek kurumlar değildir”, “Eğitimin öznesi öğretmendir”, “Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.”, “ Tevfik İleri ’essah öğretmen isterim’ dedi. Cumhuriyetin ilk öğretmenleri essah (gerçek) öğretmenlerdi. 10. Yıl, 50.yıl marşını yazdıranlar ’essah’ öğretmenlerdi”, “Köy Enstitüleri, millî, yerli, bize ait projeydi”, “Öğretmen Okulları’nın yeri başkaydı. 85 adetti. 1976’da kapandı. Müfredat birdi. Eğitimin tümünde; “Dilde, fikirde, işte birlik’ vardı.”, “Gün geldi kabak yetiştirilemeyecek sürede öğretmen yetiştirildi. Ve bir süre sonra “Üniversiteyi bitiren herkes öğretmen olur’, dendi.”, “Etkisi biten yönetici, yetkisini kullanmaya başlar. Diyalog kopar; başka etkiler girer. Kapıda güvenlik görevlisi, dışarıda polis, bunun sonucudur.”, “Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Arif Nihat Asya’nın Bayrak Şiiri’ni kitaptan çıkarttı”, “Arkadaşım Atatürk Türkçe kitabındaki (okuma metninde) Türkocağı sözü değiştirildi, yerine ’görkemli bina’ yazıldı”, “Millî üniter devlet, millî eğitimle perçinleştirildi. Şimdi ise onun üzerinden dönüştürülüyor”.
“İlk Başöğretmenimiz Tonyukuk’tan Atatürk’e kadar olanları rahmetle anıyorum.”
Konferansın sonunda dinleyici sorularına geçildi. Özellikle, Yönetici Sayın Hakan Paksoy’un “Eğitimde bu kadar çok reform yapılması insanın nevrini döndürüyor” sözü ilginçti.
Yine Sayın Hicabi Koçak “Türklüğün baş eseri olan DivanüLügati’t-Türk’ü, Arapça’dan ilk kez Türkçeye çeviren Eğitimci Kilisli Rifat Bilge’nin mezarı Ankara’da Gülveren mezarlığındadır. Hiçbir eğitimcinin bundan haberi yok” diyerek bir vefasızlığı dile getirdi. Sevgili okuyucum; konferansın tümünü, bir süre sonra, internetteki ‘Millî Kanal’dan takip edebilirsiniz.
Mevlüt Uluğtekin YILMAZ
Yeniçağ Gazetesi
26.02.2015
KİTAPLARI
Bu haber 455 defa okunmuştur.