MEKTUP BORCU (Deprem yazıları)
Köyde okur-yazar olmayan askerlik çağına gelmiş gençler vardı.
Halk Eğitim Merkezi bünyesinde “Yetişkinlere Yönelik Okuma Yazma Kursu” açmıştık onlar için. Akşamları köye hareket gelmişti.
Gaz lambası altında ders işliyorduk.
Meraklıları gelip pencerelerden bakıyorlardı.
Kalem tutmamış eller ilk kez kalem, defterle, tebeşirle tanışıyorlardı.
Usandıklarında sazı getiriyordum sınıfa türküler çalıp okuyorduk.
“Soba” yazacakken “sopa” yazmıştı birisi.
Sınıftan biri ona gülmüş, kavga çıkmıştı aralarında, barıştırmıştık.
İlerleyen günlerde kopmalar olsa da kursu tamamlamış, belgelerini vermiştik ellerine.
Çağrı pusulaları geldiğinde yemek daveti verilen evlerde beni de aralarına almışlar dostluklar geliştirmiştik onlarla.
Askerdeyken birliklerinden el yazılarıyla mektuplar göndermişlerdi.
Onların okuma yazma öğrendiklerini görmek mutlu ediyordu beni.
Mahmut iri yapılı, dobra, esprili, girdiği yere neşe katan birisiydi.
Kurs dışında da gelirdi bana, şakalaşırdık.
O da yazmıştı ama karşılık verememiştim ne sebeptense.
İzne döndüğünde bana gelmiş kucaklaşmıştık.
Sözü yazdığı mektuba getirmiş hemen, elime geçip geçmediğini sormuştu.
-Elime geçtiğini, memnun kaldığımı belirtmiştim ben de.
- “Neden cevap yazmadın” diye çıkışmıştı.
“ Haklısın yazmam gerekirdi, ihmal ettik kusura kalma” demiştim. Yetmemişti o.
“Bak hoca, döndüğümde gene yazacağım. Gene yazmazsan küfür yapacağım Allah’ıma” diye kötü yemin etmişti, gülüşmüştük.
Mahmut usulü sevmekti bunun adı.
Sevdiğine sitemi böyle ederdi.
Olduğu gibiydi, yapmacıksız, içinden geldiği gibiydi...
İzni bitmiş birliğine döndüğünde yine yazmıştı.
Sene 1976, bundan 47 yıl önce tam.
Tayinim çıkıp köyden ayrıldığımda terhis olmamışlardı daha.
Dediği gibi yaptı mı bilmiyorum.
Karşılaşsam da cesaret edemezdim sormaya...
Mektup borçlu kalmıştı Mahmut’a yine.
O borcu ödeme şansım kalmadı ne yazık ki.
Kaybettik depremde Mahmut’u Adıyaman depreminde.
Defnedildiği haberini aldık dün merkeze bağlı Büklüm köyünde diğerleri ile birlikte… Türküsünü çığırmak kaldı bize de mektubun.
“Mektup yazarım mektup, üzerini pullama...
O Mahmut öldü artık, hiç boşuna yollama”
Elliye yakın kaybı olduğunu belirtiyor köyden öğrencim Abdurrahman Atlı.
“Hocam; Biz Adıyaman’ın eski halini o günlerini göremeyiz de...
Torunlarımız görür mü bilemem” diyor. Allahtan rahmet diliyoruz deprem şehitlerine.
Bizi Yaratanın yaşadığımız bu en büyük felaketi birlik beraberlik içinde atlatma güç ve kudreti vermesi dileği ile…
Osman ERENALP
Şubat 2023-Ankara
Bu haber 57 defa okunmuştur.