CENNET- CEHENNEM
Yunus der ki gör takdirin işleri.
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda mezar taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler
***
Yunus bunu dese de haber alanlar varmış meğer. Mesaj Cehennemden…
“Sıcak diye orucu bırakmayın. Burası daha sıcak” İmza, ATATÜRK.
Paylaşan öğretmen yemini etmiş, Atatürk’ün “En feyizli işimiz” dediği Milli eğitimden sorumlu bir kişisi. Anlaşılınca da “Haberim yoktu. Kim paylaşmış duvarımda” deyip kaldırıyor. Fotoğrafını koymuş, adını koymuş hâlbuki. Bu da apayrı bir ahlaki durum.
Bir fıtrat, bir cibilliyet meselesi belli ki…
Maksat Atatürk’ü inançsız göstermek. Onu itibarsızlaştırmak. Yeni nesil bu kafalara emanet. Bu gibilerin eseri oluyor ne yazık ki. Adam kendi“aşere-i mübeşşereden”(Dünyadayken cennetle müjdelenen on isim) Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, bu ezanlar bu topraklarda susmasın, bu bayrak bu semalardan inmesin diye Milli Mücadeleye önderlik eden biri Cehennemlik öyle mi? “Allah ıslah etsin”, ne diyelim.
Bunlar olurken iki paylaşım daha dolaşıyor sosyal medyada. Allahın işi işte.
Biri Hindistan’ın efsane lideri Mahatma Gandi’ye ait bir söz. Diyor ki efsane lider;
“Mustafa Kemal İngilizleri yeninceye kadar tanrıyı da İngiliz zannederdim”
Diğeri kardeş Azerbaycan’ın efsane lideri Ebulfez Elçibeye ait; Şunu diyor o da.
“Çok işkence gördüm. Çok çektirdiler. Hiçbirisine yanmamda, bir rozetim vardı yakamda… Onu aldılar… Hala ona içim yanar.”
Birinci paylaşım içeriden. Kurumsal Atatürk düşmanlığı mektebini okumuş, o“rahle-i tedristen” geçmiş birinden. Diğer ikisi dışarıdan. Tarafsız üçüncü bir gözün bir hakkı teslimi. İnanıyoruz ki onun mazlum milletlere umut ve iman kaynağı olması yeter. İmanın kimde olduğunu da Allah bilir. O da ancak “hak divanında bellolur”
***
Bektaşi “para para” diye dua edermiş.
Molla “iman iman” diye.
Sormuşlar Bektaşi ye;
“Neden iman niyazında bulunmuyorsun?”
“Herkes olmayanı için dua eder” demiş.
***
Velev ki oruç tutmazdı.
Kime ne bundan?
Kul hakkıyla gitmedi ya.
Kendi borcu sonuçta.
Allah’la kendi arasındaki mesele…
Sorgusu size mi düştü?
***
III. Mustafa'nın veziri Koca Ragıp Paşa'nın konağında bir Ramazan günü oruç üzerine sohbet yapılıyormuş. Ragıp Paşa, orada bulunan Şair Haşmet'e sormuş:
- Haşmet! Senin de borcun var mı?
- Evet efendim! Mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş. Ragıp Paşa gülmüş:
- Onu sormuyorum yahu. Oruç borcun var mı, onu söyle. Şair Haşmet şu cevabı vermiş:
- Paşam, oruç borcunu Allah sorar.
Sizin bana soracağınız, kul borcudur.
***
Sizden Osmanlısı yok ya. O yüzden seçtik.
Bir mesajı daha var Atatürk’ün.
Sizin duvarınızda yoktur o.
Onunla noktalayalım.
Hayırlı ramazanlar.
Osman ERENALP
Ankara / Haziran-2015
Bu haber 3130 defa okunmuştur.