| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
KÖK DEĞER: HOCA AHMET YESEVİ14 Ocak 2018, 11:53 KÖK DEĞER: HOCA AHMET YESEVİ (Hazreti Türkistan) Hoca Ahmet YESEVİ’yi ne kadar tanırız? Soruyu bu şekilde sorarsak, listeyi uzatmamız gerekir. Engin kültürümüzden bir nice simayı daha dahil etmemiz icap eder buna. Yunus’u, Mevlana’yı, Hacı Bektaş-ı Veliyi. v.b. az çok biliriz de Hoca Ahmet YESEVİ’yi hakkında bildiklerimiz sınırlıdır. Menkıbelerini işitmişizdir daha çok. Dalları bilip de kökü bilmemek olmaz elbette. 1991 yılında Türkiye -Kazakistan ortak Hoca Ahmet YESEVİ Devlet Üniversitesi kuruldu da adı duyulur oldu çok şükür. Bir gönül kapısı oldu Ata vatan Anavatan arasında. O kapı hiç kapanmaz hep açık kalır inşallah, temennimiz o. Bu konuda tabi ki Kültür eski bakanımız Namık Kemal ZEYBEK’in hakkını teslim etmeli. İlk mütevelli heyet başkanı o. Bu işin “serdengeçtisi”, “kalp ereni”, “Başbuğu” o. “Divan-Hikmet” Ahmet YESEVİ’nin ölümsüz eseri. 850 yıl evvel Çağatay Türkçesiyle yazılmış. Yeni neslin anlaması zor. “Nutuk”u, Safahat’ı anlayamıyor ki onu nasıl anlasın. Az okuyan milletiz zaten. Divan-ı Hikmet bir hazine. Başkentte Cumhurbaşkanlığının desteği ile ayda bir Divanı-ı Hikmet sohbetleri yapılıyor. İnternette kayıtları var. Bir kaynak suyu ki her dem taze, her dem serin.
Devlet desteği önemli elbette. Ancak sivil gayret yoksa onu ayakta tutmanın imkânı yok. O şart. 15 Aralık 2017 günü Altındağ Hamamönü Kabakçı Konağında “Dünya Yazarlar ve Şairler Birliği” ile “Dünya Söz Akademisinin” işbirliği ile “Ahmet YESEVİ”yi Anlamak” konulu konferans gerçekleştirildi. Prof Dr Musa YILDIZ’ı büyük ilgiyle dinlediler konağı dolduranlar. ÜNESCO 2016 Ahmet YESEVİ yılı anısına bastırılmış kitaptan da dağıtıldı ayrıca. Öncesi sonrasıyla güzel akşamdı. Her ilde olabilse böylesi faaliyetler keşke. Konuşmacı, Cemil MERİÇ’in “Kaybolan hafızamızı yeniden inşa etmek zorundayız” sözüne vurgu yapıyor. Aydınlarımıza bu konuda görev düşüyor. Fuat Köprülü Yunus Emre’yi bize tanıtmasa bugün o evrensel değeri bilemiyor olacaktık belki de. Ahmet YESEVİ’yi de ilk “Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar” isimli kitabından okumuştum. Öğreniyoruz ki onu buna yönlendiren de Yahya Kemal imiş. Gün yüzüne çıkartılmamış ne değerler vardır daha bu mübarek topraklarda. Hazreti Pir taliplerine “önce sanat edinin öyle gelin” dermiş. Kendisi kaşık kepçe ustasıymış. Menkıbeye göre satış yapan bir de öküzü varmış. Satın alan parasını hayvanın sırtındaki heybeye koyarmış. Paradan kaçınanın çarşı pazar peşini bırakmaz rüsva edermiş. Hocaya göre dertsiz insan yok.
“Dertsiz insan, insan değil”. Oğlunu öldüren tarafa kızını verip akrabalık kuruyor. Kini, düşmanlığı aradan kaldırıyor. Onun için Ahmed-i sani, ikinci Ahmet deniyor. “Medine’de Muhammet, Türkistan’da Ahmet” 751 Talas Savaşında Türkler Müslüman Araplara yardım ediyor, Çinlilere karşı galip gelmelerini sağlıyorlar. Bunun ardından bir kısım Müslüman Arap Türkistan’a göç ediyor oraya yerleşiyorlar. Aralarında Hz Âlinin Hz Fatma’dan sonraki evliliklerinden olan çocukları da var. Ahmet YESEVİ o evliliklerden dünyaya gelenlerden dolayısıyla Hz. Ali soyuna dayandırılıyor. Yani seyit. İslam dinini Türk milletine Türk dilinde ilk anlatan o. Anadolu Alperenlerinin kök değeri o. Taptık Emre, Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı veli, Mevlana, Ahi Evran ve benzerleri o kök üzerine, o ağacın kolları, o ocağın tezahürleri. Altmış üç yaşa geldiğinde çilehane yaptırıp kalan ömrünü orada geçirdiği söylenir. (Hz peygamberin yaşadığı ömrü dikkate alarak, ona hürmeten). Hazret hakkında menkıbe çok. Bizimse bilimsel, tarihi gerçeklere ihtiyacımız var, menkıbelerden çok. Gecenin konuşmacısı -Ahmet YESEVİ Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı- Musa YILDIZ’ın güzel müjdeler de oluyor. Hazreti Türkistan’ın Yesi’deki dergâhının aynısından Başkentine İncek semtine yapılacakmış. Orası müze haline getirilecekmiş. “Tay kazandan” da oraya konacak anma gününde ziyaret için gelenler şerbet sunulacakmış. Onun hayatını, hikmetlerini, bir köşe yazısına, bir kitaba sığdırmanın elbetti imkânı yok. O bir ırmak bizim yapmaya çalıştığımız o ırmaktan bir tas su sadece. O Adriyatik’ten Çin’e Türk dünyasının, tüm Müslümanların bir ortak değeri. Tanımamak olmaz onu. Hikmetlerinden bir dörtlükle noktalayalım söz üstüne söz olmasın. (Bunun için hediye kitaptan rastgele bir sayfala aralıyorum karşıma ilk çıkan dörtlük) *** Talipmen dep ayturlar vallah billah na insaf Nâ-mahremge bakarlar közleride yok insaf Kişi mâlın yiyürler de çün dilleri imes sâf Arslan Babam sözlerin işitiniz teberrük. *** Ben dervişim diyende vallah billah yok insaf. Na-mahreme bakarlar, gözlerinde yok insaf Kul hakkını yiyenler de, değil gönülleri saf Aslan babam sözlerin dinleyiniz teberrük. Osman ERENALP Ankara/Aralık -2017 Bu haber 1796 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |