| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
BİR AÇIK MEKTUP VE VEYSEL08 Nisan 2021, 00:53 BİR AÇIK MEKTUP VE VEYSEL
BAZI ŞEHİRLERİMİZDEKİ KOROLARIN İSMİNDEN TÜRK SÖZCÜĞÜNÜN KALDIRILMASI İLE İLGİLİ (TÜRK HALK MÜZİĞİNİN ORDİNARYÜSÜ) KORO ŞEFİ DR. MEHMET ÖZBEK'İN CUMHURBAŞKANLIĞI SÖZCÜSÜ İBRAHİM KALIN'A YAZDIĞI AÇIK MEKTUP. *** Sayın İbrahim KALIN, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, Ülke genelinde Devlet Koroları ve Halk Dansları Topluluğu’nda isim değiştirme, kapatma, birleştirilme ve taşınma gibi değerlendirmelere gidileceği Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün 23.03.2021 tarih ve 1178470 sayılı teklifiyle Bakanlık onayına bağlandığı öğrenilmiş bulunmaktadır. İlgili yazıda sözü edilen korolar ve halk dansları topluluğu, yurt içinde ve yurt dışında, sıfatlarındaki sanatları icra etmek amacıyla kurulmuş ve bu güne kadar da bunu büyük bir başarılarla icra etmiş ciddi ve teknik kuruluşlardır. Klasik korolar yüz yıl ötesinden bugüne kadar oluşmuş soylu repertuarı icra ederek, yurt sathında ciddi bir müzik kültürünün oluşmasına, halk müziği koroları da yöresel değil, muhitlerinin dışına taşarak tüm Anadolu türkülerinin yurt genelinde yaygınlık kazanmasına, ortak bir vatan ve millet sevgisi oluşmasına hizmet etmişlerdir. Türküler halkın yaşayışının, inanç ve değer hükümlerinin bir hazinesidir. Duygu ve düşünceyi insandan insana aktaran bir vasıta olduğu için, insan topluluklarını bir yığın veya kitle olmaktan kurtararak aralarında duygu ve düşünce birliği olan bir millet haline getirirler. Koroları yeni isimleriyle muhitlerinin sınırları içine hapsetmek ve onlara küçültücü isimler yakıştırmak doğru olmadığı gibi büyük bir hatadır. Ne ‘kürsü başı’ ne de ‘sıra gecesi’ kavramları, zannedildiği gibi türküler çalınıp söylenen toplantılar değillerdir. Bu, maalesef yaşadığımız kültür buhranı neticesinde kültürden, gelenekten bi-haber cahil çevrelerin yakıştırmalarıdır. Özellikle ‘sıra gecesi’ ve ‘kürsü başı’nın müzik icra etmeyle doğrudan ilgisi yoktur. ‘Sıra gecesi’ Şanlıurfa’da yüzyıllardır süregelen tabii bir edep müessesesi, doğal bir terbiye okuludur. Bir gelenek olarak süregelen sıra gecesi, kaynağı insanî erdem ve prensipleri benimseme ve savunma esasına dayalı, insanların kişilik ve ahlâk bakımından yetişmelerini amaçlayan bir kurumdur. Kökü ahiliğe dayanan sıra geceleri toplantılarının, yöre gençlerinin yetişmesinde çok önemli bir yeri vardır. Sıra gezenler arasında müzikle iştigal edenler varsa, ancak o zaman sıra gecesinde müzikten söz edilebilir. Bugün yozlaşarak bozulmuş, eski asaletini kaybetmiş, sıradan arkadaş toplantılarına dönmüş olan, hele hele medyada aynı kıyafeti giyerek ellerinde bağlama, yanlarında davul zurna ile sahne alarak değersiz türküler söyleyen kişilerin yaptığı şovla sıra gecesinin hiç ilgisi yoktur. Esasını sosyal ve kültürel sohbetlerin oluşturduğu bir disiplindir ‘sıra gecesi’, ‘kürsü başı’. Bu ortamlar insanı ve insani değerleri keşfeden birer okuldurlar. Hiç bir yönleriyle bu topluluklar öngörülen isimlerle özdeşleştirilemez. Milli birlik ve beraberliğe önem verenler, Türk halk ve klasik musikisi ile halk oyunlarına dört elle sarılmalı, bunları koruma, yayma ve geliştirmeyi milli kültür politikasının başlıca vazifesi saymalıdırlar. Kuruldukları günden bu yana büyük bir heyecan ve fedakârlıklarla hizmet veren bu kurumların ihya edilecek yerde, yeni bir değerlendirmeyle yok edilmelerine sebep olmak, kefareti olmayacak bir günah ve büyük bir vebal olacağını arz etmek isterim. Bu konuyu, ömrünün yarım yüzyıldan fazlasını bu alana hizmetle geçirmiş, başta Ankara Devlet Türk Halk Müziği Korosu olmak üzere Sivas ve Şanlıurfa korolarının kurulmasında emeği olan biri olarak, müzikle yakından alakadar olduğunu bildiğimiz zatı âlinizin takdirlerine arz etmeyi vicdani bir görev addediyorum. Saygılarımla. 29 Mart 2021 *Mehmet ÖZBEK - Sanatçı-Müzikolog* *** Sanatçının mumla arandığı bir devirde nesli tükenmekte olan bir büyük değerin isyanı bu. İçinde Türk geçiyor diye “türkü” sözcüğüne de mi yasak gelecek acaba? Bekliyoruz onu da. Nedir bu “Türk”e bu kadar garaz. Anlaşılır gibi değil. Diriler “lalı-ebkem” suskunluğunu sürdürsünler. Veysel’den mesaj var yattığı yerden. Haberi yok galiba bu kararı alanların Veysel’den Dünya dolsa şarkıyılan-Türküz türkü çağırırız Yola gitmek korkuyulan/Türküz türkü çağırırız Türküz Türkler yoldaşımız/Hesaba gelmez yaşımız Nerde olsa savaşırız/Türküz türkü çağırırız Türklerdir bizim atamız/Halis Türküz kanı temiz Şarkı gazeldir hatamız/Türküz türkü çağırırız Bayramlarda düğünlerde/Toplantıda yığınlarda Sıkılınca dar günlerde/Türküz türkü çağırırız Yaylalarda yataklarda/Odalarda otaklarda Koyun gibi koytaklarda/Türküz türkü çağırırız Su başında sulaklarda/Türkün sesi kulaklarda Beşiklerde beleklerde/Türküz türkü çağırırız Hep beraber gelin kızlar/Bile coşar o yıldızlar Koşulunca çifte sazlar/Türküz türkü çağırırız İnler Veysel arı gibi/Bülbüllerin zarı gibi Turnalar katarı gibi/Türküz türkü çağırırız *** Allah bayrağımızı eksik etmesin gönderimizden Ve ezanımızı semalarımızdan. Bir de türkülerimizi kulaklarımızdan… Osman ERENALP Ankara 31 Mart 2021 Bu haber 762 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |