“GE- YİRME’CİLER” ZİRVESİ
Geğirin efendiler,
Bu ‘han-ı yağma’ sizin…
***
Gelişmekte olan 19 ülke liderinin katılacağı “G-20 Zirvesi” bu yıl ülkemizde yapılmakta. Ev sahibinin de bir ülke davet hakkı var. Türkiye o hakkı Azerbaycan’dan yana kullandı. Doğruyu yaptı. Başka türlü olsa yadırganırdı zaten.
Tayyareden Suud Kralı indiler ilk önce turizmimizin başkenti Antalya’ya.
(Ankara dışında karşılarız biz onları hep. İran ve Suudi heyeti öyledir. Onlar öyle ister, biz uyarız. Ankara’ya inmezler, Atatürk’le karşılaşmamak için)
Amma ne iniş…
Altı uçakla. Havlusu, tellalı, bin hâdimiyle. Birkaç otel kapatıldı kral hazretleri için. Son model Mercedes kalmadı piyasada kiralanacak.
İsrafta, şatafatta liderler içinde onun eline su dökecek yok.
Müslüman’ın kralı da böyle oluyor demek ki.
Diğer üye ülke liderleri takip ettiler onu. Tanıtım olacak, turizmimiz patlayacak diyor hazırlanıyorduk uzun zamandır. Antalya dünyanın en sıkı korunan kenti şu an.
“NATO” zirvesine ev sahipliği yapmıştık daha önce. “Habitat” vardı bir de, Demirel zamanında İstanbul’da.
“Geyirme” zirvesi ötekilerden farklı. Ortadoğu’da haritaların zorlandığı bir zamanda yapılıyor. Biz içerde bölücü terörün şehir yüzüyle uğraşıyoruz. Şehit veriyoruz her gün. İçeriden bir durum olur mu ki ülkemiz itibarı açısından diye düşünürken dışarıda patlıyor o bomba.
Şerikleriyle yıllardır teröre destek çıkan Fransa’nın başkenti Paris’ten…
Bilanço 129 ölü, onun birkaç katı yaralı.
Faili de meçhul değil, mâlum. “Biz yaptık” dediler açıktan.
İşiden IŞID’dı…
Allah her türlü terörün belasını versin. Her kim ondan medet umuyor, ona destek çıkıyorsa, onun da tabii ki...
Madam Miterrand’ı andık bu zor günlerinde. Fransa’nın eski devlet başkanın eşleriydi. Diyarbakır’ımızı ziyaret ederlerdi her gelişlerinde. Manevi anasıydı, Leyla Zana’nın. Dolayısıyla da bizdeki terörün.
Manayla da kalmıyor maddeten de destek oluyorlardı. Öyle olunca da;
“Men Dakka, duka…” Siyasi literatüre yerleşti artık deyim. Eğri oturup doğruyu konuşalım.
Başkalarının kaynaklarıyla bitini kanlandırmışsın.
Sen yiyorsun onlar bakıyor.
Yetmiyor, rahat vermiyorsun oldukları yerde. Gaz veriyor, maşa edip ateşe sürüyorsun garipleri. Onun sonucu o maşa kor oluyor günün birinde dönüyor sana.
Buğday ekmiş de, arpa biçmişi yok.
Ne ektiysen onu biçeceksin.
G20(ge-yirme) zirvesinin böyle bir çıkmazı ve hazımsızlığı var. Pek fena bir gaz sıkışması o…
Bir geğirmeyle giderilecek gibi değil.
Çok geğirmeler götürür daha.
“Fransa’nın 11 Eylülü” deniyor patlama için. Herkesin o günü olabilir. Dileyelim olmasın.
Hayalde de kalmasın o özlem.
“Yurtta sulh, cihanda sulh”
Allah mazlumu korusun.
Başta onu kılıcı olmuş büyük Türk milletini. Gözümüz kulağımız Antalya’da olacak iki gün. Ne çıkacak bakalım, bu geğirmelerden…
Osman ERENALP
Düzce KASIM 2015
osmanerenalp@gmail.com
Bu haber 1570 defa okunmuştur.