DUMANIN ÖTE YÜZÜ
“Dumanlı” dumanlı oy bizim eller..
“Kurt, dumanlı havayı sever”.
Bulamasa ne eder?
Gözünü duman bürür.
Onun perdelemeyle bir gündemi hasıraltı edebilir.
“Tarih bunu da yaz” pankartları bu yüzden açıldı 14 Aralık 2014 günü.
Ülkenin bir parçası üzerinde pazarlıklarının yapıldığı, ayrılık seslerinin yükseltildiği, Müebbet hapis cezası almış bir katilin baş müzakereci yapıldığı, dışarıda bölücü örgütün bir bir terör listesinden çıkartıldığı. “Sözde değil, özde paralel” devletin oluşturulduğu. “Biz de tutuklarız” diye meydan okunduğu, halktan vergi toplandığı, yol kesildiği, Türk askerinin serbest dolaştırılmadığı, çarşıya çıkanın infaz edildiği, hendeklerin kazılıp kurtarılmış alanların oluşturulduğu, Jandarmanın Valiliğe bağlanarak ülke kırsalının eşkıyanın serbest dolaşımına terk edilmek istendiği, Kandil-İmralı onayı olmaksızın bir adımın atılamadığı,
“Zenginimiz bedel verir.
Askerimiz fakirdendir”
Gariban vatanı için canıyla bedel öderken, “Paralı ellere” onsekiz milyona o işin kısa yoldan hallettirildiği, şehitlik mertebesinin değerinin de, bu şekilde, böylece yönetim erki eliyle belirlendiği,
Haksız işe yerleştirmelerin deşifre edildiği,
“Paralı ellerin” kalkan elleriyle Sayıştay raporsuz bütçe ibraz edildiği,
Sözün “Sarayın bin odasında” dolaştırıldığı,
Bir milyona Diyanet İşleri Başkanına zırhlı aracın alındığı,
Filolara yeni gemilerin katıldığı,
En önemlisi 17- 25 Aralık’a üç kala…
“Makul bir şüpheye” ihtiyaç vardı.
Bir başörtüsü örtemezdi bu kadarını.
Bir türbanla iki baş örtülemezdi.
“Osmanlıca” da yetmezdi.
“Zamana” hükmetmek gerekiyordu.
Savunmanın en iyisi “taarruzdu”.
O yüzden ülke dumanlı güne uyandırıldı.
O yüzden “dumanlı duamanlı oy bizim eller”.
….
Allah’ım ferasetimizi artır..!
Osman ERENALP
Ankara/Aralık-2014
Bu haber 1822 defa okunmuştur.