MÜSLÜMANIN BAYRAKLA İMTİHANI
ALS hastalığına dikkat çekmek için buzlu su dökünme modası IŞİD’i protesto için ilham kaynağı oluyor. Sosyal medyada IŞİD bayrakları yakılıyor.
Ne yazılı o bayrakta?
“Allah Resulü Muhammed”
O olunca da tepkiler gliyor.
***
· Orada ''La ilahe illallah Muhammed ün Rasulullah'' yazıyor. Neye destek verdiğinize dikkat edin.
· İŞİD bayrak olarak kullanmış olabilir. Orada kelime-i tevhit var. Bu apaçık İslam’a saldırıdır.
· Bu görüntüler İslam’a saldırıdır. Katılımı artırır.
· IŞİD Terör örgütü ama bayraktaki bizim yazımızdır. Herkes mantıklı olsun… v.b.
(Alıntı)
***
Şimdi burada durup, İslam tarihine gidelim. Hakem vakasını hatırlayalım. Ne olmuştu orada? Muaviye yenileceğini anlamış, mızrakların ucuna Kuran sayfaları taktırmıştı. “Allahın ayetleri aramızda hakem olsun” demişti. Plan tutmuş, aralarında sahabenin de olduğu Ali tarafı ‘biz Allah’ın kelamına kılıç çekemeyiz’ diyerek geri durmuşlardı. Hz Ali ‘bu bir savaş hilesidir, inanmayın’ dese de ikna edememiş, mesele hakemlere havale edilmişti. Oyunun devamında Hz Ali halifelikten indirilmiş, Muaviye o makama çıkartılmıştı. Bir şey daha olmuş “Hükmü Allah verir ancak” diyen “Hariciler” gurubunu ortaya çıkarmıştı. Günümüze uzanan fitnenin tohumları öylece atılmıştı.
Dini istismar, onun üzerinden dünyalık elde etmek, dün vardı, bugün de var. Anlayış ölmez. IŞİD sancağı, günümüzün mızrağa takılı Mushaf’ı, onun bayraklaştırılmış halidir.
İskender ÖKSÜZ Hoca çarpıcı tespitle bugünküler için “Neo hariciler” demektedir. (http://www.millidusunce.net)
Bu yolla sonuç alınabilir mi?
Bu yolla bir kısım Müslümanı her zaman aldatmak mümkündür. Bir kısım Müslüman’ı bazen aldatmak mümkündür.
Ancak her Müslüman’ı, her zaman aldatmak hiçbir zaman mümkün değildir.
Varsa bir umut oradadır. O umut çok değerlidir. Hayati değerdedir.
O umut bazen İmam Matûri’dir.
Bazen İmam-ı Âzamdır...
Sayı olarak azdır. “Değerli yalnızlık” diye bir şey varsa da odur.
İstismarcı her renge bürünebilir.
Gün olur elinde Kuran, Anıtkabirde “Putlara tapmayın” diye bağırır. Bazen mezarlık duacısı olur, kabristan kapısında dikilir. Siyasetçi olur Allah lafzını anahtar şekline dönüştürür, parti amblemi yapar. Camiyi tahsilât merkezi görür. Yardım kutuları başında “boş geçmeyelim.” ikazında bulunur. Gelir IŞİD bayrağı olur dalgalandırılır.
Aldatılmaya müsaitsen aldatanın olur. Aldanmak Müslümanlıkta “anane-i iman” ise buna diyecek yok.
Değilse, oturup öğrenmesi icap eder Müslümanın Allah’ı, Kuran’ı, Peygamberi.
Sevmek gönlü bizzat karşıdakine açmakla olur.
“Başkasının gönlüyle sevilmez”
Bilmeden, sevmenin de, inanmanın da değeri yok.
Ayet açık gayet;
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (ZÜMER 9)
“Müslüman iki kere aldanmaz”. Bir kere de aldanmamalı. Hiç aldanmamalı.
“IŞİD’in uyuyan hücreleri Türkiye’de”. Sinan OGAN dedi duyan olmadı. Başkası dese manşet olurdu.
“Benim adamım derse doğrudur”. Anlayış o. IŞID kafası…! 49 rehinemiz için de benzer uyarıda bulunmuştu, yine dikkate alınmamıştı. Akıl nimetini böyle günler için verdi yaratan.
“Aklını kullanmayanın üzerine pislik yağdırılır” (YUNUS 100)
Daha ne densin…!
Osman ERENALP
Eylül- Ankara
Bu haber 2358 defa okunmuştur.