Dillerdeki türkümüzdür Mihriban. Çok azı o şöhrete ulaşmıştır.
Söz: Abdurrahim KARAKOÇ.
Beste: Musa EROĞLU;
“Sarı saçlarına deli gönlümü,
Bağlamışım çözülmüyor Mihriban”
Bir Mihriban’ımız (Mehriban) daha var. Şöhreti o kadar değilse de türkü dostları onu da bilir. Tar ile okunduğunda Azerbaycan kokar buram buram. 1951 yılında Neriman TÜFEKÇİ tarafından derlenmiştir. Kars, Iğdır yöremize aittir.
“Mehribanım mehriban
Gel oyna çal oyna.
Gözel oğlan gözel gız sen oyna”
Mehriban, Farsça bir kelime. "yumuşak, güler yüzlü, insancıl, dost, cana yakın, sempatik” demek.
Ama konu bizim Mihribanlar değil.Kardeş ülke Azerbaycan’ın Mehribanı. Umumi Rehber Hayder Aliyevin gelini. Hörmetli Prezident İlhan ALİYEV’in hayat yoldaşı. Heyder Aliyev Fondu’nun başçısı. UNESCO ve ISESCO’nun hoş meramlı sefiri;
Azerbaycan’ın birinci hanımı:
Mehriban Aliyeva Hanımefendi.
Gudretli “first-lady”si Azerbaycan’ın. Kardeş ülke hanımları onu çok seviyor, ona çok benzemek istiyorlar.
Azerbaycan başkanlıkla yönetiliyor. Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, kardeş ülkeler de öyleler. Demokratik kurumlar, kuruluşlar yerleşmiş değil henüz. Sovyet rejiminin alışkanlıları hüküm sürmekte. oralarda(Bizde de çok yerleşmiş sayılmazlar zaten)
Kazakistan’ın ise ayrı yeri var bunlar arasında. Cumhurbaşkanı Nur Sultan NAZARBEYEV dünyada saygınlığı olan bir lider..
Ülkenin tek hâkimi ama o parlamenter rejime geçişin adımlarını atıyor. Aklın ve sağduyunun adımlarını… Dünyada da gidişat bu yöne iken bizde rüzgârlar tersine estiriliyor. Başkanlık sistemine, geçiş arayışımız var.
Herkesin bir sebebi var bunun için. Akla ziyan cümleler ediliyor bu konuda. Sözgelimi durumdan vazife çıkartan biri hariçten gazel “II. Abdülhamit’ten bu yana ümmetin, başsız kaldığını” söylüyor, Belli ki aradaki zamanı kayıp sayıyor. O kafayı da, o zaman diliminde nelerin olduğunu da biz iyi biliyoruz. İşin özü o. Niyet okuma değil gerçek. Parantez arası” görülen Cumhuriyeti aradan çıkartmak. Gerisi “laf-ı güzaf”.
Bizde tam bu tartışmalar olurken bayan Aliyeva hanımefendi kardeş ülke Cumhurbaşkanlığı birinci yardımcılığına getiriliyor. İçişleridir karışamayız tabi ki. Başarılar dileriz kendilerine. Ancak onlardan çok bizde ses getiriyor bu atama.
“Soğuk tandırdan sıcak ekmek.
“Alın size Türk tipi başkanlık” deyiveriyor “hayır” tarafı hemen..
“Evet”, tarafı ise “ne olurdu 16 Nisan sonrasına kalıverseydi sanki’ der gibiler. Var her işte bir hayır.
Ne olur tek adam olursa?
Sorunun cevabı Bakü’den.
İşte size canlı örneği.
Tek elden yönetim,
Tek evden yönetim.
“Mehriban olsunlar”
Ne diyelim?
Bir koltukta kocasınlar.
Osman ERENALP
Şubat, 2017 Ankara