ÖLENİN KURTULDUĞU GÜN

“6 ŞUBAT 2023”

Yüzyılın enflasyonuyla girmiştik Cumhuriyetimizin 100 yılına,

Yüzyılın depremi eklendi bir de ona.

Yüzyılın kuraklığı da kapıda.

Yüzyılın ayrışması var ki toplumda depremin fayı zayıf kalır onun yanında.

Canlı tutmaktalar muktedirlerimiz onu bilerek isteyerek.

Kendileri “hak”, kalanı “batıl”.

***

İlhamını aldıkları şairleri var;

“Düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın,

Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın".

Varlık sebebi, velinimet görüyorlar onu, siyasi rakibi iç düşman görmeyi yani.

***

Birlikte bir daha gördük ki bu topraklarda esas beka meselesi “deprem”.

Ebet müddet vatan diyeceksek yaşadığımız topraklara kalıcı çare üretmeliyiz ona.

Şehirlerin yıkılmasıyla kalmaz, işini kolaylaştırırız düşmanın. Vatan da elden gider sonra.

Gerçek düşman kimmiş görür anlar o zaman siyasilerimize de, biz de.

Nasıl bu duruma geldik? Doğru anlatmak lazım onu.

Akılda tutmak unutturmamak lazım asla…

Bilge Kağan anıtı gibi anıtlar dikmeliyiz on bir ilin en işlek yerine.

Dünya durdukça durmalı orada.

Alper AKSOY metnini hazırlamış onun, notu var bir de;

“Özellikle Antakya, Maraş, Adıyaman ve Gaziantep'te kentin merkezi yerindeki bir enkaz tel örgülerle çevrilip kaldırılmamalıdır. Bu enkazın önüne deprem öncesi yaptığımız yanlışlar bir pirinç levhaya yazılıp asılmalıdır” diye.

***

• “Bu binanın projesi dört kata göre çizildi.

• Yumuşak zemine izni Çevre Şehircilik Bakanlığı verdi.

• Belediye Başkanlığı da şak diye onayladı.

• Müteahhit demirden çimentodan çaldı, betonu da sulamadı.

• Yapı mühendisleri görmezden geldi.

• Zemin üstü dört kat böylece tamamlandı.

• Üç yıl sonra bu dört katın üstüne dört kat daha çıkıldı.

• Kolonlar depremden önce işte bu yüzden titremeye başladı.

• 2018 “imar affı” ile kaçak dört kat onaylandı.

• İşte bu sebeplerden dolayı “6 Şubat” depreminde ilk on saniyede bu hale geldi”

***

Altına imzamı atıyorum ben de. Asrın depreminin yıldönümünde hayatını kaybedenlerimize Tanrıdan rahmet dileği ile.

Osman ERENALP

Ankara 9 Mart 2023