anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 24  
»Bugün 1023  
»Toplam 14352968  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.97.14.82
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

HÜZÜNLÜ BİR RAMAZAN BAYRAMI

Gazi MERT

22 May?s 2020, 18:13

Gazi MERT

EVDE KUTLANACAK HÜZÜNLÜ BİR RAMAZAN BAYRAMI…

 

Koronavirüs tehlikesine rağmen İftarıyla, sahuruyla, evde kılınan teravihleriyle, orucuyla, iyilikleriyle Ramazan ayının sonunda bayramı kucaklıyoruz.

Bayramlar; Cumalar gibi, kandiller gibi, insan hayatında önemli dönüm noktalarıdır.

Bayrama ulaşan; Bayramla kucaklaşan mü’min, inanmış insan; geçen bayramdan buyana yaptıklarının, gelecek bayrama kadar yapacaklarının genel bir muhasebesini yapar. Yaptığı iyiliklerden sevinç, kötülüklerden pişmanlık duyar.

Gerçek anlamda insan; Manevi hayatının bu dönüm noktasında çevresine ibretle bakar.

Allah’ın verdiği nimetlere; Sağlıklı bir vücuda sahip olduğuna, temiz bir anne- baba veya evlada sahip olduğuna şükreder.

Türk milletinin, insanlarımızın Ramazan gelenekleri diğer Müslüman milletlerden daha renkli, daha zengindir.

İftarı, sahuru, davulu, imsakiyesi, pidesi, radyo ve televizyon programları ile Ramazanlar hayatımızda tam bir sosyal hadisedir.

Eski ramazanlarda okulundan çıkıp oruçlu oruçlu evine giden öğrenciden, İşyerinde oruçlu olarak iftarı bekleyen tüccardan, oruçlu olarak büyük bir hazla görev yapan memurdan süreli basına, radyo ve televizyon programlarına, dükkalara ve satış yapan esnafa varıncaya kadar bundan etkilenmeyen yoktu.

Bunun içindir ki; Teravihlerde camilerimiz dolup taşmıştı, fırınların önünde kuyruklar oluşmuştu, marketlerde satışlar artmıştı, lokantalarımız iftar ve sahur için özel hazırlıklar yapmıştı, ibadet alışkanlığı olmayanlar bile Ramazanda inançlı bir yaşayış içine girmişlerdi.

Yine Konoravirüsün olmadığı eski ramazanlarda özel ve devlet televizyonu programlarının değişmesi, günlük gazetelerde Ramazan sayfaları düzenlenmesi, büyük şehirlerdeki fabrika bacaları gibi yükselen minareler arasına asılan Mahyalar, Ramazanı tam bir sosyal olay haline getirmişti.

Yine önceki yıllarda Ramazan bayramı bu hazırlıkların, Ramazan hayatının hedefi, doruk noktası olmuştu…

Evde, çarşıda, pazarda, sokakta, okulda, devlet dairelerinde, basında, terminallerde, camilerde yaşanan manevi hava bayramla noktalanmıştı.

Bu yıl Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı virüs tehlikesi nedeniyle eski coşkunun yaşanmadığı bir ay ve bayram olmuştur…

Bugünkü sohbetimizin konusu Bayram…

Bu yıl kutlanacak olan bayram adeta yalnız kutlanan bayram olacaktır…

Evde kal çağrıları ve sağlık nedeniyle yalnız kutlanacak bir bayram…

Elbette: ‘’ÖNCE SAĞLIK…’’diyoruz…

Nedir Bayram?...

Bayramlar insanlarımızın sevinç günleridir.

Ramazan ve Kurban bayramlarının İslamiyet’ten önce Medinelilerin gülüp oynadıkları iki güne karşılık olmak üzere Allah’ın Müslümanlara bahsettiği daha hayırlı iki gün olduğunu Peygamberimiz haber vermişlerdir.

Bütün bir ayı oruç ve ibadetle geçiren mü’min; Bayramı af ümidi ile karşılar.

Bayram günlerinde Allah’ın AF kapısı açılır.

Allah’ın “af sıfatı” bağışlanacak gönüller arar.

“Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim.” buyuran Cenab-i Allah; Kendisine bir karış yaklaşan, bir arşın yaklaşan, yürüyerek gelen bir kul arar…

Koşarak gelmek için…

Bayramlar insanlarımızın kardeşlik günleridir.

Küslerin barıştığı, barışanların kucaklaştığı mutlu günlerdir.

Kötülük yapana iyilik yapmak, zulmedeni affetmek, kalplerdeki kırgınlıkları kaldırmak, kul olmanın en güzel yönüdür.

Peygamberimiz ne güzel buyurmuştur:

“Sana gelmeyene sen git. Sana vermeyene sen ver.. Sana zulmedeni sen affet.. Sana kötülük edene sen iyilik et. Kendi aleyhine de olsa hakkı söyle…”

Milletimiz kavgalardan, gönül kırgınlıklarından, kardeşin kardeşi vurmasından, bize hiç yakışmayan cinayetlerden, sabotajlardan, anarşiden, gerçekleri çarpıtmadan, terör olaylarından büyük yaralar almıştır.

Geniş bir hoşgörüye, topluca birbirimizi affetmeye, millet olarak dost ve düşman karşısında saflarımızı sıklaştırmaya, yakın ve uzak geçmişin yaralarını sarmaya muhtacız.

Geçmiş tarihimizde çok acı günler yaşadık.

Askeriyle, siviliyle, genciyle, ihtiyarıyla topyekûn seferber olarak ülkemizden düşmanlarımızı kovduğumuz günlerin canlı örnekleri hâlâ aramızda yaşıyor…

Bugünlere kolay gelmedik.

Bugün, ufkumuzdan yavaş yavaş dağılmaya başlayan kavga, kırgınlık sislerini, şafaklara döndürerek kardeşlik hamlesini gecikmeden dalga dalga bütün yurt sathında gerçekleştirmeliyiz.

Her insan suç işleyebilir. Kalp kırabilir. Hata yapabilir…

Kötü olan; suç ve günahta ısrar etmektir.

Suçta ısrar etmemek, suçta ısrar etmeyenleri affetmek, mü’minin faziletidir.

Bayramda birbirlerinize sevgi ile bakmalıyız…

Kandil-kandil, mevlüd-mevlüd, bayram-bayram, bir araya gelen gönüllerinizi sevgi çiçekleriyle doldurmalıyız.

Anne-babalar çocuklarına daha şefkatli davranmalı, daha anlayışlı olmalıdır.

Çocuklar anne, babaya karşı daha anlayışlı, daha saygılı davranmalıdır.

Komşular bir birine karşı daha ılımlı ve olumlu davranmalıdır.

Maddi durumu iyi olanlar; Fakir durumda olanlara yalnız Ramazan ve bayramda değil, her an cömertlik kapısını açık tutmalıdır.

Zekât ve fitre ile vermeye alışan gönüller; Allah’ın kendilerine verdiklerinden, onlar da başkalarına vermelidir.

Tarihi ile, milli kültürü ile, nüfusu ile, yeraltı-yerüstü zenginlikleriyle, coğrafi ve stratejik konumu ile büyük bir milletiz.

Hürriyetin, İstiklalin, bayrağın, Kur’an’ın, Ezanın, İstiklal marşının kıymetini bilmeliyiz…

Milletimizin, devletimizin değerini bilmeliyiz…

Bu kavga,bu gürültü-patırdı niye?…

Bu güzel ülkemizde her gün bayramı yaşamalı ve yaşatmalıyız.

Bayramlar sevinçlerin paylaşıldığı, kederlerin unutulduğu, gönüllerin yıkandığı, istemesini bilenler için günahların affedildiği, ellerin dostluk için birbirine uzandığı, kalplerin sevinç-sevinç perçinlediği, Allah’ın rahmetinin deniz-deniz üzerimizde gezindiği günlerdir.

Allah bu mübarek bayram günü hürmetine ülkemizi bir an önce Virüs belasından kurtarsın…

Bayramınız mübarek olsun…

Hoşça kalınız.

 

 Gazi MERT

gazimert333@gmail.com

Bu haber 4357 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Geçmişini bilmeyen, geleceği anlayamaz....03 Aral?k 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir