İSLAMİYET SAVAŞTAN YANA DEĞİL BARIŞTAN YANADIR AMA…
Dağlıca’da meydana gelen hain PKK terör saldırısında 16 askerimizin şehit edilmesi ve bir gün sonra Iğdır’da yine PKK’lıların kalleş tuzaklarıyla 14 polisimizin şehit edilmesi yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor…
Birileri çıkmış İngiltere’de yayımlanan bir gazeteye savaşımız Cizre’den başlamıştır diyor…
Bir diğeri çıkmış arkasını kimlere dayadıklarını anlatırken terör örgütlerini sıralıyor…
Bir başkası çıkmış PKK terör örgütünün başı ağabeyisini anlatırken ağabeyisinin İşid terör örgütünün içinde savaştığını söylüyor…
TBMM’de İstiklal Marşı söylenirken ayağa kalkmayanlar…
İstiklal marşını söylemeyenler ve utanmadan sıkılmadan İstiklal marşının içeriğinde ırkçılığın teşvik edildiğini söyleyenler…
Bu sözlü saldırılar da en az bombalı saldırılar kadar tehlikeli ve bu saldırılar da saldırılar terörist saldırılardır…
Terör olayları bütün dünyada milyonlarca can almış ve yine bugünlerde tırmanışa geçmiş durumda…
Türkiye'mizde de iç ve dış düşmanlarımızın kışkırtmasıyla Dağlıca ve Iğdır’daki son saldırılar gibi terör olayları binlerce insanımızı ya şehit etmiş, ya da anne babaları evlatsız, çocukları yetim-öksüz bırakmıştı.
TÜRKİYE’MİZİ bölmek için çalışan kanlı terör örgütü PKK; VATAN, MİLLET, BAYRAK ve İSLAM’A karşı çıkmış, ŞEYTANLIK dinini benimsemiş, TÜRK MİLLETİ’NE savaş ilan etmiştir.
Temennimiz odur ki; Alınacak kararlarla PKK terör örgütü bir daha gelmemek üzere ülkemizi terk eder, ülkemizde yaşayan insanlar BARIŞ ve KARDEŞLİK duyguları içinde yaşamaya devam ederler…
Bu da DİN BİRLİĞİ ile ve İslam Dini’nin ortaya koyduğu prensipler ile gerçekleşecektir.
Son olayların ışığı altında İslam’ın SAVAŞ ve BARIŞ konusunda ortaya koyduğu görüşleri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
İslamiyet barış dinidir.
İslam’a inanan insanlar önce Allah’la, sonra kendisiyle sonra da insanlara karşı barış halinde olmalıdır.
“Allah’la barış halinde olmak” onun gönderdiği emirleri tutmak, yasaklarından kaçınmak, Peygamberlerine, kitaplarına inanmak, gösterdiği yoldan gitmektir.
“Kendine karşı barış halinde olmak” dengeli ve dürüst bir hayat sürmektir.
“İnsanlara karşı barış halinde olmak” demek; Çevreye iyi örnek olmak, topluma yararlı işler yapmak, kazancının her kuruşunun hakkını alın teriyle ödemektir.
Müslümanlıkta savaş; kan dökmek için değil, İslamiyet'i tebliğ ve Müslümanların emniyetini sağlamak için yapılır.
Asr-ı Saadet ve 4 halife devrinde yapılan savaşlar nefs-i müdafaa savaşlarıdır.
Bedir, Uhud, Hendek de savunma savaşlarıdır.
Niğbolu, Kosova, Varna ve İstiklal Savaşları da meşru müdafaa savaşlarıdır.
Malazgirt’ten sonra mağlup ordu kumandanına barış eli uzatılmış, İstanbul’un fethinden sonra Bizanslılara müsamaha gösterilmiş, 30 Ağustos’tan sonra istilacı kumandana güler yüz gösterilmiştir.
Cenab-ı Allah:
“Ey iman edenler, hep birden barışa girin” buyuruyor.
“Sulh Hayırdır” ayetinin sırrını iyi anlamak lazımdır.
Barışı prensip edinen Peygamberimiz yaşayışında hep sulhu istemiş, bunu sağlamak için savaşa hazır olmuştur.
En etkili barış kuvvetli olmaktır.
Zayıf olduğumuz dönemlerde hep saldırıya uğradık.
Barış için savaşırken pek çok insanımız kolunu, bacağını, hayatını kaybetmiştir.
Rus ve Yunan ordularının Haçlı ordularının yaptığı zulüm nesilden-nesile anlatıla gelmiştir.
PKK terör örgütünün şehit ettiği gencecik çocuklarımızın kanları henüz kurumamış, acıları henüz dinmemiştir.
ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ sloganları hala kulaklarımızda…
Bu ülke TERÖR belasından kurtarılmalı ve insanlarımız BARIŞ içinde yaşamalıdır.
İSLAM’IN verdiği mesajlar da BARIŞ içinde yaşamayı öngörmektedir.
Millet olarak toparlanmaya, PKK terör örgütünü yok etmeye, paralel yapı düzenbazlarını dize getirmeye, barış içinde yaşamaya mecburuz.
Menfaatimiz ülkemizi iç ve dış düşmanlardan temizlemek ve daha sonra barış içinde yaşamaktadır.
Hoşça kalınız.
Gazi MERT
gazimert333@gmail.com
Bu haber 1522 defa okunmuştur.