| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
KADINLARA YAPILAN SALDIRILAR01 A?ustos 2017, 16:36 KADINLARA YAPILAN SALDIRILAR İNANÇSIZLIKTAN KAYNAKLANMAKTADIR Gün geçmiyor ki gazetelerde kadınlara yapılan saldırılarla ilgili haberler yayımlanmasın. Televizyon kanallarında da kadınlara yapılan saldırılar olağan haberler gibi biteviye anlatılmakta… Hicap duyarak bir gazete haberini sizlerle paylaşmak istiyorum: Televizyonlara da konu olan haber şu: “…Sakarya'nın Kaynarca İlçesi'nde Suriye uyruklu 9 aylık hamile kadın, 10 aylık çocuğu ile kaçırıldı. Ormanlık alana götürülen genç kadın tecavüze uğradıktan sonra oğlu ile birlikte başları taşla ezilerek öldürüldü. Vahşetle ilgili Jandarma eşkâlleri belirlenen 2 şüpheli kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olay, Kaynarca Birlik Mahallesi'nde ormanlık alanda meydana geldi. Köylüler, ormanlık alanda öldürülmüş bir kadın ile çocuğun cesetlerini görünce jandarmaya haber verdi. Olay yerine jandarma ve polis ekipleri gelirken, öldürülen kişinin Hatipler Mahallesi'nde oturan ve eşi fabrikada çalışan ismi açıklanmayan Suriye uyruklu hamile kadın ve 10 aylık çocuğu olduğu belirlendi. Olay yerinde yapılan incelemede hamile kadının tecavüze uğradıktan sonra 10 aylık çocuğu ile birlikte başlarına taşla vurularak öldürüldüğü tespit edildi. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından anne ve çocuğunun cesetleri Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı…’’ Bu tür haberler ne ilk ve ne de son olacak… Bugünkü sohbetimizin konusu Kadınlarımız üzerine… Konuyu İslam açısından değerlendirmek istiyorum: Kadın hakları konusunda İslam´ın ortaya koyduğu prensipler hiçbir sistemin ulaşamayacağı kadar yüce, açık ve nettir. İslam anlayışına göre; Aile cemiyetin, kadın da ailenin temelidir. Bu sebeple İslamiyet´te kadına büyük önem verilmiş, ona şahsiyet kazandırılmıştır. Tarihi gelişim içinde eski devletlerin kadına bakış açısını incelediğimiz zaman İslam´ın getirdiği prensiplerin değeri daha iyi anlaşılacaktır. Eski Yunan´da Kadın, şeytanın amelinden meydana gelmiş adi bir varlık olarak değerlendirilmişti. Eski Çin´de kadın insan bile sayılmamış, kadınlara isim bile verilmemiş, 1, 2, 3 diye rakamlarla adlandırılmıştı. Eski Roma´da kadın, haysiyeti ve şahsiyeti olmayan, necis, pis bir yaratık olarak nitelendirilmişti. Eski Hind anlayışına göre kadın o kadar değersiz kabul edilmişti ki; Onların anlayışına göre veba, ölüm, yılan, zehir, ateş ve cehennem kadından daha hayırlı sayılmıştı. On birinci yüzyıla kadar “İngiltere”de kocalar eşlerini satabiliyorlardı. İngilizlere göre kadın murdar bir mahlûk sayıldığından İncil´e el sürmesi yasaktı. Kadınlar vatandaş olarak bile kabul edilmezler, onlara mülkiyet hakkı tanınmazdı. Eski Fransa´da kadının insandan sayılıp sayılamayacağı uzun yüzyıllar tartışılmış, sonunda kadının da insan olduğuna, ancak onun erkeğe hizmet için yaratıldığına karar verilmişti. Kadının çocuklar ve delilerle aynı kefeye konulması anlayışı Fransa´da son yüzyıllara kadar devam etmiştir. Yahudi Hukuku´nda kadın insanı aldatıp kötülüğe sevk ettiğinden mel´un bir varlık olarak kabul edilmişti. Hıristiyan Hukuku´nda kadın şeytanın kapısı, İblis´in silahı, fitnenin en büyük sebebi olarak kabul edilmişti. İlk defa İslamiyet kadına “İNSAN” olarak değer vermiş, ona “mülkiyet”,“miras”, “eşitlik”, “öğrenme” hakkı tanımıştır. İslamiyet´in getirdiği tabii haklardan faydalanmada kadın erkek ayırımı yapılmamıştır. Dini açıdan mükellefiyet ve sorumluluk; dünyevi açıdan suç işleme, suç ve saldırılara karşı korunmada kadın-erkek arasında tam bir eşitlik getirilmiştir. İslamiyet´te kadın artık utanılacak bir yaratık değil, “eşref-i mahlukât = yaratılmışların en şereflisi” olmaya namzet bir varlıktır. Nitekim yüce İslam dinine ilk inanan da, Allah yolunda canını feda eden ilk Müslüman şehit de kadındır. İslam´ın ilk dönemlerinde Müslüman olmayanlar yıllar yılı devam eden anlayışları gereğince yeni doğan kız çocuklarını diri-diri kumlara gömmeye devam ediyor, anne babalar bundan hiç üzüntü duymuyorlardı. Cenâb-ı Hak kız çocuğu istemeyenleri şöyle uyarmıştır: “Onlardan birine bir kızı doğduğu müjdelendiğinde üzülür ve yüzü simsiyah kesilir. Bak hükmedegeldikleri bu şey ne kötüdür:” (Nahl suresi ayet: 58, 59). Peygamberimiz (SAV) in : “Kim iki kız çocuğunu erginliğe erişinceye kadar besleyip büyütürse, kıyamet gününde ikimiz onunla beraber olacağız.” müjdesi İslâmiyet´in kadınlara verdiği değeri göstermektedir. Kuran-ı Kerim´de iki büyük sureye “Meryem” ve “Nisa” adı verilmesi bunun ispatıdır. “Anne insanlar içerisinde ihsan ve ikrama en layık olandır.” İslamiyet´te kadın EŞ´tir. Zorluklara göğüs geren, sıkıntıları gideren, karanlıkları ağartan güneştir. Kadın, yuvanın temel direğidir. Cenâb-u Allah : “Mü´min erkekler ve kadınlar(aile içerisinde) birbirlerinin velileridirler.”buyuruyor. (Tevbe suresi. Ayet: 7I) Başka bir Ayet-i Kerimede : “Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır.”buyruluyor.(Bakara suresi. Ayet:228). Peygamberimiz : “Kocası kendisinden razı olduğu halde ölen her kadın cennettedir.” buyuruyor. Başka bir Hadis-i Şerifte de:“Sırçalar kadar ince ve nazik olan kadınlara ihtimam ve dikkat gösteriniz!”buyruluyor. Peygamberimiz, Veda hutbesinde bütün insanlara şu vasiyeti bırakmıştır: “Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah´tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah´ın emaneti olarak aldınız. Onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.” İslamiyet´in “kadın hakları” konusunda getirdiği gerçek değer beşeri sistemlerin hala ulaşamadıkları bir yüce seviyedir. Aile içinde kadın: Çocuklarını yetiştiren anne, ailenin iffetini koruyan eş´tir. Kadınlarımız ve kızlarımız; Kurtuluş Savaşındaki Halide onbaşının,Çanakkale cephesindeki Nezahat onbaşının, Cepheye mermi taşıyan Şerife bacının, Balkan savaşındaki Kara Fatma´nın, kurtuluş savaşında erkek kılığına girerek çarpışmalara katılan Halime Çavuşların torunları olarak Türklüğün ve İslamlığın kendilerine sunduğu değerlerini bilmeli, onurlarını korumalıdır. Kadınlarımız ve kızlarımız; Nene Hatun´ların kahramanlıklarından örnek almalı, ülkemizi bölmeye çalışan terör örgütü yandaşları olan milletvekili-sokak eylemcisi-canlı bomba-vatan haini kadınları ibretle izlemeli ve bundan ders çıkarmalıdır. İslam´ın kadın´a bakış açısı budur. Hoşça kalınız. Gazi MERT Bu haber 1266 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |