GÖÇEBE TÜRKMENLER, DİĞER ADIYLA YÖRÜKLER...
Bundan 3 gün önce yabancı bir televizyon kanalında Türkçe alt yazılı belgesel izledim...
Belgeselde Osmanlılar dönemi anlatılıyordu.
Belgeselin bir bölümünde de Osmanlıların 16 ' ıncı yüzyıla damgasını vuran TÜRKMEN' lerden söz ediliyordu.
Belgeselde Türkmenlerden söz edilince şu anda Ortadoğuda ateş hattında bulunan TÜRKMEN kardeşlerimizi düşündüm.
İnşallah TÜRKMEN kardeşlerimiz varlıklarını muhafaza ederler ve hiç zayiat vermeden Ortadoğuda layık oldukları konuma gelirler.
Bugünkü sohbetimizin konusu:
YÖRÜKLER... GÖÇEBE HAYATI YAŞAYAN TÜRKMENLER...
Yörükler; Anadolu’nun çeşitli yörelerinde, toprağa bağlanmadan yaşayan göçebe Türkmenlere verilen isimdir.
Yörük ise Anadolu ve Rumeli’de göçebe hayatı yaşayan Türk kabilelerine verilen genel isimdir.,
Türkçe “yürümek” fiilinden türeyip, “yürüyen, sefere koşan çadır halkı” manalarına gelen Yörük kelimesi genel olarak “bir yerde durmayıp devamlı yer değiştiren göçebe halk” anlamında kullanılmaktadır.
Oğuz Türklerinde yaşamlarını toprağa bağlı olarak değil de göçebe olarak sürdüren Türkmen bölümlerine “Yörük” adı verilmişti.
Osmanlılar zamanında 16’ıcı yüzyılda konup-göçer olan Türkmenlere de“Yörük” adı verilmişti.
Yörüklerin “kışlak” ve “yaylak” adıyla iki ayrı barınakları bulunurdu.
Yazın hayvan sürüleriyle birlikte yaylalara çıkan Yörükler, kışın daha sıcak kıyıya yakın ovalara inerlerdi.
Kışlık ve yazlık yerlere gelen insanlara “Yörük Obası” denirdi.
Aynı soydan gelen oba halkına da “oymak” adı verilirdi.
Oymakların başında da oymak beyleri bulunurdu.
Oymak beyinin uygun göreceği günde ilkbaharda Yörük obaları hep birlikte yaylaya doğru yola çıkarlardı.
Yörükler deve yününden, koyun yününden, keçi kılından çadırlar, giyecekler, kilimler, çuvallar, çul-seccade-somat-heybeler dokurlardı.
Istar, kirmen(eğirtmeç), özeme, çıkrık, kıl çuval, ala çuval, çul, somat, cepken, darabulus… Yörükler tarafından sıkça kullanılan kelimelerdir.
Yörüklerde “çadır” ailenin evidir.
Türk menkıbelerine göre ilk çadırı yapan Türk handır.
Göktürklerin bir kısmı da keçe çadırlarda oturmuşlardı.
Çadır kelimesi Türkçe; "Çat " kökünden gelmektedir.
Dokumadan yapılan, taşınabilen meskenlere "çadır" denilmiştir.
Oğuzlar buna “Çaşır” demişlerdi.
Kadınların dokuduğu çadırlar, ortadireğin çevresindeki 5,7,9… direk üzerine kurulurdu.
Çadırda kapı, pencereler, baca, ocaklık, yataklık, kaplık gibi çeşitli odalar bulunurdu.
Çadır; direkler üzerine kurulur, direklerin çadırı taşımaları yanında başka görevleri de olurdu.
Bu direkler silah direği, mutfak direği, giysi direği gibi isimler verilirdi.
Osmanlılarda Yörükleri toprağa yerleştirmek için belli bir “iskan siyaseti”uygulanmış ve pek çok “oba” toprağa bağlanmıştı.
Bugün başta Kayseri, Niğde, Adana, İçel, Bursa, Maraş olmak üzere pek çok ilimizde Yörüklere rastlanmaktadır.
Yörükler; İçel Yörükleri, Bursa Yörükleri, Tekeli Yörükleri, Haruniye Yörükleri, Araç Yörükleri, Taraklı Yörükleri, Zile Yörükleri, Karaca Yörükleri, Nacaklı Yörükleri, Toraman Yörükleri, Nasırlı Yörükleri, Tacirli Yörükleri gibi adlarla anılmaktadır.
Anadolu’da sayıları çok az kalan Yörükler çok zengin bir folklor ve etnografya kaynağıdır.
Hoşça kalınız.
Gazi MERT
Bu haber 2106 defa okunmuştur.