ÖĞRENCİLERLE YAPTIĞIM BİR SOHBETİN ARDINDAN
Sömestr tatilinde Üniversite öğrencilerinden bir grupla görüştüm.
İçlerinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan gençler de vardı.
Tıp Fakültesi öğrencileri bazı İslam bilginlerinin tıp alanındaki buluşlarından söz ettiler.
Bir öğrenci; Öğretim üyesinin anlattığı şekliyle eski dönemlerde Üniversitelerde bazı İslam bilginlerinin kitaplarının ders kitabı olarak okunduğunu söyledi.
Pırıl – pırıl, gelecekten ümit vaat eden gençler…
Benden bu konuda da yazmamı istediler…
Gençleri kırmak olmazdı.
Araştırmalarımı sizlerle de paylaşmak istiyorum:
İslamiyet tıp konusunda genel kaideler ve temel esaslar getirmiştir.
Tarihte ; Er-Razi, İbni Abbas, İbn-i Cezzar, Ali bin İsa, İbn-i Sina, Ebu’l Kasım, İbn-i Zuhr, İbn’i Rüşt gibi ünlü İslam tıp bilginleri yetişmiştir.
Eski Sümerler, Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar tarafından geliştirilen Tıp ilmi, Müslüman bilginler tarafından en üst noktaya getirilmiştir.
Tıp konusunda TEMİZLİK temel kaide olarak ortaya konmuştur.
Profesör jacgues Risier’in belirttiğine göre Müslüman doktorlar 622-661 tarihleri arasında yaralara pansuman yapmayı, dağlamayı, kan almayı biliyorlardı.
Tarihte ilk dispanserleri, ilk eczaneleri açanlar Müslümanlar olmuş, bugünkü modern tıbbın temellerini Müslümanlar atmışlardır.
Çiçek ve kızamık hastalıklarına karşı İslam doktorlarının yaptıkları tedavi şekline günümüzde herhangi bir ekleme yapılmamaktadır.
Ameliyatlarda uyutma yöntemi ilk defa Müslüman doktorlar tarafından ortaya konmuştur.
Mafsal Romatizması, böbrek taşları, çocuk hastalıktan, kalp hastalıkları ile ilgili el-Razi’nin ortaya koyduğu görüşler Avrupalıların üniversitelerinde okutulmuştur.
Hayvan kursağının cerrahi dikiş maddesi olarak kullanılması yine onun buluşudur.
Avrupa’da ” Doktorların kralı” olarak anılan İbn-i Sina’nın uyuşturucu ilaç kullanma, şeker hastalarını idrar yolu ile keşfetme, Al ve Akyuvarlar, Şarbon hastalığı ile İlgili buluşları on yedinci yüzyıla kadar Avrupa Üniversitelerinde ders olarak anlatılmıştır.
İbn-i Sina’nın yazdığı “Kanun-u fi’t-tıp” isimli eseri ders kitabı olarak okutulmuştur.
Ebul- Kasım’ın kadın hastalıkları üzerindeki çalışmaları, cerrahi alanındaki buluşları, ameliyattaki dikiş usulleri bugün aynen devam etmektedir.
Üniversite öğrencilerinin sohbetimiz anında bahsettikleri isimlerden; İbn-i Zuhr’un akciğer ameliyatları, İbn-i Rüşd’ün zehirli ve ateşli hastalıklar, İbn’ül- Cezzar’ın iç hastalıklar, Ali bin İsa’nın göz alanındaki buluşları Batılı tıp bilginlerine örnek olmuştur.
Geçmiş dönemlerde yapılanlarla övünmek yeterli değildir.
Bugün Tıp alanında pek çok buluşlar yapılmaktadır.
Müslüman Türk doktorlarına düşen görevlerin olduğuna inanıyoruz.
Üniversite öğrencileriyle konuştuğumuz gibi Tıp alanında şu anda Avrupalılardan geride kalışımızın nedenini İslam’da aramak yanlıştır.
Kur’an-ı Kerim sadece bir Tıp kitabı değildir.
Müslüman doktorların Kur’an ve Hadislerde işaret edilen hususlardan hareketle yeni buluşlar yapması en büyük temennimizdir.
Sohbetimize katılan Tıp Fakültesi öğrencileri İsmet, Ahmet ve Zeki’nin şahsında bütün Tıp Fakültesi öğrencilerine başarılar diliyorum.
Hoşça kalınız.
Gazi MERT
gazimert333@gmail.com
Bu haber 1075 defa okunmuştur.