anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 15  
»Bugün 2692  
»Toplam 14025411  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.149.239.110
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

ANTALYA YÖRÜK SEMPOZYUMUNUN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Gazi MERT

23 Nisan 2020, 01:00

Gazi MERT

ANTALYA’DA YAPILAN 1.ULUSLARARASI

YÖRÜK SEMPOZYUMUNUN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

 

Bundan 4 ay önce 6-8 Aralıkta ilk kez düzenlenen 1.Uluslararası Antalya Yörük Sempozyumu'nda bilim adamları,Türk kültürünün önemli unsurlarından Yörükleri, farklı oturumlarla ele almıştı.

Muratpaşa Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi Yörük Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliği, Antalya Valiliği'nin desteğiyle 1'inci Uluslararası Antalya Yörük Sempozyumu açılış konuşmalarının ardından Yörük kültürünün irdelendiği oturumlarla devam etmişti.

Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Küpe Dağı' başlıklı günün ilk oturumunda Yeditepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, 'Türk Boylarının Tarihsel Kökeni ve Anadolu'ya Yansıması' adlı sunum yapmıştı.

Türkleri anlayabilmek için birincisi Türk göçlerini, ikincisi ise Türk boylarının bilinmesinin gerektiğini belirten Prof. Dr. Taşağıl, Türklerin şifrelerinin Yörüklerde olduğunu söylemişti.

Boylar hakkında genelleme yapmanın doğru olmadığını kaydeden Prof. Dr. Taşağıl, coğrafyanın kader olduğunu vurgulamıştı.

Konar göçer insanları araştırmakta çok geç kalındığının kaydeden Prof. Dr. Taşağıl, "Balkanların Türkleşmesinde ve Anadolu'nun Türkleşmesinde Yörükleri ele almak gerekiyor. Sadece hanedanlara bakarak Türkleri anlamak doğru değil. Türk tarihinin gövdesini oluşturmamız lazım, Yörükler de bunun sonucudur" demişti.

Tataristan Bilimler Akademisi Muhabir Üyesi Prof. Dr. Fayaz Huzin ise '5-13 Yüzyıllarda Orta İdil Bölgesinde Konargöçerler-Yerel Halkla İlişkiler' adlı sunum yapmıştı.

Rusça sunum yapan Prof. Dr. Huzin'in ardından yine Tataristan dan Doç. Dr. Zufar Şakirov, 'İdil Bölgesi Türk Halklarının ve Komşularının Tarihi' konusunda katılımcıları bilgilendirmişti.

1.Uluslararası Yorük sempozyumu ilerisi için ümlt vaat etmişti.

Akdeniz Üniversitesi Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÖRKAM), Akdeniz Üniversitesi ile Antalya Valiliği işbirliği ve Muratpaşa Belediyesi'nin destekleriyle 6-8 Aralık tarihleri arasında 1. Uluslararası Yörük Sempozyumda, Türkiye'den seçkin üniversitelerinde görev yapan saygın bilim adamlarının yanı sıra Kırgızistan, Özbekistan, Tataristan ve Macaristan'daki üniversitelerden de önemli akademisyenler bildiriler sunmuştu.

Sempozyumun yöremiz açısından düşündürdüklerine gelince:

Büyük bir ilgiyle yaşamlarını izlediğimiz, haklarında belgeseller, filmler,röportajlar düzenlediğimiz MERSİN SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİ yaz aylarını Konya ve Karaman yaylarında geçirirler havaların soğumaya başlamasıyla birlikte sahil kesimlerinde Silifke, Aydıncık, Anamur, Bozyazı, Erdemli ilçelerinde kışlaklarına dönerler.

Ve bu her yıl devam eder.

Yörükler yerleşik düzene geçmedikleri için Silifke, Aydıncık, Anamur, Bozyazı, Erdemli ilçelerinde büyük sıkıntı yaşıyorlar.

Öyle ki; Yerleşim yerlerinde ya da sürülerin geçtiği yol güzergahına yakın tarlalardan kendilerinden kira bile alınıyor…

Belediyelerin, üst düzey yetkililerinin ve mahalle muhtarlarının ilgisizliğinden bahsediyorlar…

Yörükler bize atalarımızdan miras kalan en değerli varlıklarımızdır.

Bundan birkaç hafta önce yabancı bir televizyon kanalında Türkçe alt yazılı belgesel izledim...

Belgeselde Osmanlılar dönemi anlatılıyordu.

Belgeselin bir bölümünde de Osmanlıların 16 ' ıncı yüzyıla damgasını vuran YÖRÜK TÜRKMEN' lerden söz ediliyordu.

Belgeselde Türkmenlerden söz edilince şu anda Ortadoğu’da ateş hattında bulunan TÜRKMEN kardeşlerimizi düşündüm.

İnşallah TÜRKMEN kardeşlerimiz varlıklarını muhafaza ederler ve hiç zayiat vermeden Ortadoğu’da layık oldukları konuma gelirler.

Osmanlı döneminin Türkmenleri şu anda bizim Yörüklerimizin de ataları…

Kimdir Yörükler?

Yörükler; Anadolu'nun çeşitli yörelerinde, toprağa bağlanmadan yaşayan göçebe Türkmenlere verilen isimdir.

Yörük ise Anadolu ve Rumeli’de göçebe hayatı yaşayan Türk kabilelerine verilen genel isimdir.,.

Türkçe “yürümek” fiilinden türeyip, “yürüyen, sefere koşan çadır halkı” manalarına gelen Yörük kelimesi genel olarak “bir yerde durmayıp devamlı yer değiştiren göçebe halk” anlamında kullanılmaktadır.

Oğuz Türklerinde yaşamlarını toprağa bağlı olarak değil de göçebe olarak sürdüren Türkmen bölümlerine “Yörük” adı verilmişti.

Osmanlılar zamanında 16’ıcı yüzyılda konup-göçer olan Türkmenlere de“Yörük” adı verilmişti.

Yörüklerin “kışlak” ve “yaylak” adıyla iki ayrı barınakları bulunurdu.

Yazın hayvan sürüleriyle birlikte yaylalara çıkan Yörükler, kışın daha sıcak kıyıya yakın ovalara inerlerdi.

Kışlık ve yazlık yerlere gelen insanlara “Yörük Obası” denirdi.

Aynı soydan gelen oba halkına da “oymak” adı verilirdi.

Oymakların başında da oymak beyleri bulunurdu.

Oymak beyinin uygun göreceği günde ilkbaharda Yörük obaları hep birlikte yaylaya doğru yola çıkarlardı.

Yörükler deve yününden, koyun yününden, keçi kılından çadırlar, giyecekler, kilimler, çuvallar, çul-seccade-somat-heybeler dokurlardı.

Istar, kirmen(eğirtmeç), özeme, çıkrık, kıl çuval, ala çuval, çul, somat, cepken, darabulus… Yörükler tarafından sıkça kullanılan kelimelerdir.

Yörüklerde “çadır” ailenin evidir.

Türk menkıbelerine göre ilk çadırı yapan Türk handır.

Göktürklerin bir kısmı da keçe çadırlarda oturmuşlardı.

Çadır kelimesi Türkçe; "Çat " kökünden gelmektedir.

Dokumadan yapılan, taşınabilen meskenlere "çadır" denilmiştir.

Oğuzlar buna “Çaşır” demişlerdi.

Kadınların dokuduğu çadırlar, ortadireğin çevresindeki 5,7,9… direk üzerine kurulurdu.

Çadırda kapı, pencereler, baca, ocaklık, yataklık, kaplık gibi çeşitli odalar bulunurdu.

Çadır; direkler üzerine kurulur, direklerin çadırı taşımaları yanında başka görevleri de olurdu.

Bu direkler silah direği, mutfak direği, giysi direği gibi isimler verilirdi.

Osmanlılarda Yörükleri toprağa yerleştirmek için belli bir “iskan siyaseti” uygulanmış ve pek çok “oba” toprağa bağlanmıştı.

Bugün başta Kayseri, Niğde, Adana, İçel, Bursa, Maraş olmak üzere pek çok ilimizde Yörüklere rastlanmaktadır.

Yörükler; İçel Yörükleri, Bursa Yörükleri, Tekeli Yörükleri, Haruniye Yörükleri, Araç Yörükleri, Taraklı Yörükleri, Zile Yörükleri, Karaca Yörükleri, Nacaklı Yörükleri, Toraman Yörükleri, Nasırlı Yörükleri, Tacirli Yörükleri gibi adlarla anılmaktadır.

Anadolu’da sayıları çok az kalan Yörükler çok zengin bir folklor ve etnografya kaynağıdır.

Evet…1.Uluslararası Yörük sempozyumu Yörük kültürü açısından ilerisi için ümit vaat etmiştir.

Hoşça kalınız.

 

Gazi MERT

gazimert333@gmail.com

Bu haber 692 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir