KUR’AN-I KERİM BU AYDA GÖNDERİLMEYE BAŞLAMIŞTIR
Kuran-ı Kerim Mekke'de Ramazan ayında gönderilmeye başlamıştır.
Bu inişin Ramazan ayına rastladığını bizzat Kuran'dan öğreniyoruz. (Bk. Bakara, 185). Gün, pazartesidir.
Kuran-Kerimin, bu inişin ramazanın Kadir Gecesi'ne rastladığını bize Kadir Suresi'nde bildiriyor.
Ve bu inişin büyüklüğüne dikkat çekmek için olacak ki, Kadir Gecesi'ni ‘‘bin aydan daha hayırlı’’olarak nitelendiriyor.
Konuya, Hz. Peygamber efendimizin durumu açısından baktığımızda, şunlar söylenebilir:
Vahyin başlangıcında Hz. Muhammed 40 yaşında bulunuyordu. Tarih, M. 610'dur.
İlk vahiy, Mekke yakınlarında Nur Dağı'ndaki Hira adlı bir mağarada gelmiştir.
Hz. Peygamber, evliliğinden 15 yıl gibi bir zaman sonra, içine düşen yalnızlık ve kendini dinleme duygusuna bir cevap olmak üzere bu mağaraya gider, burada göklerin senfonisini, bir başka deyimle gökler kadar engin iç dünyasının senfonisini dinlerdi.
İlk vahiy, işte böyle bir zamanda gelmiştir.
Kuran-ı Kerim oldukça uzun bir zamanda tamamlanmıştır.
Yaklaşık 23 yılda, yani Hz. Muhammed'in peygamberlik görevini alışından ölümüne kadarki zaman içinde… Bunun ilk 13 yıllık süresi Mekke'de, diğer kısmı Medine'de geçmiştir.
Net bir rakam vermek gerekirse, Kuran'ın inişi 22 yıl 2 ay, 22 gündür.
Bu, Hz. Muhammed'in vahiy alış süresi demektir. Tabii, vahyin geliş yoğunluğu zaman ve mekána göre hep değişik olmuştur.
Kuran-ı Kerim; Allah sözüdür. Kâinat ise Allah’ın eseridir.
Kuran-ı Kerim yüce Peygamberin yaşayan en büyük mucizesidir.
Allah’ın sözü ile eseri arasında ihtilaf düşünülemez.
Atomun yapısından kâinatın işleyişine kadar bütün varlık âlemi hakkında Kuran-ı Kerimde işaretler vardır.
Kuran-ı Kerim; Üslubu, söyleyişi, özlü ifadeleri ile bütün çağların ve zamanların kitabıdır.
Aynı anda hem âlime, hem cahile, hem amire, hem da memura hitap eder.
Kuran-ı Kerim; kendisine inanmayanlara meydan okumaya devam ediyor.
Bir tek harf ve kelime ondan çıkarılamaz.
Çünkü yerine konacak harf ve kelime bulunamaz.
Kâinatın sırlarını anlamak için Kuran-ı Kerim: düşünmeyi ve aklı çalıştırmayı ister.
Kuran-ı Kerimin hedefi; İnsanı imana, ibadete, ahlak güzelliğine, doğruluğa, adalet ve meşru kazanca çağırmak olduğu gibi onda bütün tabiat kanunlarının sırlan da gizlidir.
İlmi yönden son yıllarda keşfedilen bütün konularda işaretler vardır.
Kuran-ı Kerim;
Kâinatın yaratılışını Enbiya süresinin 3O’uncu ayetinde…
Dünyanın dönüşünü Yasin süresinin 40’ıncı ayetinde…
Dünyanın yuvarlak olduğunu Rahman süresinin 33’üncü ayetinde…
Çekim kanununu Râd süresinin 2’inci ayetinde…
Kâinatın genişlediğini Zariyât süresinin 47’inci ayetinde…
Yukarıya doğru çıktıkça oksijenin azaldığını En’am süresinin 125’inci ayetinde…
Atmosferin fonksiyonunu Enbiya süresinin 32’inci ayetinde…
Rüzgârın aşılayıcı olduğunu Hicr süresinin 32’inci ayetinde…
Atomun varlığını Yunus süresinin 61’inci ayetinde…
Her şeyin çift yaratıldığını Zariyât süresinin 49’uncu ayetinde haber veriyor.
Yine Kuran-ı Kerimde; uzayın fethinden, kutuplardan, elektrikten, kömürden, radyo, telgraf, telefondan, nakil vasıtalarından bahseden ayetler vardır.
Müspet ilimler ilerledikçe insanların yapacağı icat ve keşiflere yön verecek olan Kuran-ı Kerim’dir.
Hoşça kalınız.
Gazi MERT
gazimert333@gmail.com
Bu haber 1225 defa okunmuştur.