anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 18  
»Bugün 971  
»Toplam 14352916  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.97.14.82
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

ANAMURLU BİR ŞAİR; CELAL OGAN

Gazi MERT

24 ?ubat 2016, 22:23

Gazi MERT

ANAMUR’U TANIYALIM:

           ANAMURLU BİR ŞAİR; CELAL OGAN

Anamurlu şair Sayın Celal Ogan 1944 yılında Anamur Nasrettin köyünde doğmuştur.

İlkokul ve Ortaokulu Anamur’da, Liseyi Silifke’de bitirmiştir.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümünü bitirmiştir.

1966 yılında Bayındırlık ve iskan bakanlığında memuriyete
başlamıştır.

Daha sonra sırasıyla; Planlama ve İmar müdürlüğü, Tetkik Kurulu Başkanlığı, Mesken Genel Müdürlüğü, Eğitim Dairesi başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi Meslek Yüksek okulunda çalışmıştır.

1988 yılında (İLESEM)  İlim ve Edebiyat Eserlere Destek Birliği‘in açtığı yarışmaya MUZ rumuzu ile katılarak ilk üç dereceye girerek ödül almıştır.

Halen çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, öykü ve makaleleri yayımlanmaktadır.

GÖNÜLLERE MERHABA isimli şiir kitabının sunuş bölümünde Prof.Dr. Bilge Ercilasun kitap hakkında şunları yazmıştır:

“Celal OGAN modem Türk şiirinin temsilcilerinden biridir. Elinizdeki kitapta onun şiirlerinden bir demet sunulmaktadır.

Milli Mücadele, Anadolu sevgisi, aşk, eski Türk destanları OGAN'ın Şiirlerinin başlıca konuları ve temleridir. Anamur, Bozyazı, Kastamonu, Burdur, Göynük gibi Anadolu şehir ve yöreleri onun şiirlerinde yer alır.

Celal OGAN Anadolu coğrafyasının çeşitli bölgelerini, çeşitli özellikleriyle, çeşitli güzellikleriyle şiirlerinde tanıtır ve işler.

Özellikle Anamur, muz ve portakal bahçeleriyle, Yörüklerin yaşayışıyla tanıtılır.

Anamur söz konusu oldu mu Celal OGAN'ın şiiri kanatlanır.

Celal OGAN'ın rahat ve tabii bir söyleyişi vardır.

Kelimeleri şiir disiplinine sokmaktan kaçınır gibidir.

Mısralarında günlük kullanımlara ve ifadelere öyle yer verir ki zaman zaman şiirin havasından okuyucuyu uzaklaştırır.

Anadolu Yörüklerinin sınırlara sığmayan serazad ruhu bu serbest dille anlatılmak istenir.

Ferdi duygularını anlattığı şiirlerinde ise OGAN biraz daha sıkılgandır.

Uçmak isteyen kelimelerin kanatlarında sanki kırılmalar olur.

Celal OGAN, Toroslardan estirdiği şiir havasıyla sanatta Anadolu'yu görmek isteyen şiir severlere sanırım istediklerini vermiş olacaktır.”

Sayın Bilge Ercilasun’un kitap hakkındaki görüşleri bunlar…

Sayın Celal Ogan 7 Ocak 2016 Perşembe günü akşam saat 20.00 sıralarında Ankara’dan beni telefonla arayarak gazetelerde ve internet sitelerinde yayımlanan yazılarım için ve özellikle son günlerde yayımlanan ANAMUR’U TANIYALIM başlıklı yazı dizisi için tebrik ve teşekkür etti.

Uzun süren sohbetimiz sırasında son günlerde yazdığı ve gazetelerde yayımlanmayan Anamur ile ilgili yeni iki şiirinden söz etti ve anılan şiirlerini yayımlanmak üzere mail’le bana gönderdi.

Şiirlerinden birinin başlığı DRAGON ÇAYI (KOCAÇAY ), diğerinin başlığı da; ANAMURİUM ANAMURUM şeklindeydi.

Sevgili Celal beyin şahsıma gönderdiği Anamur ile ilgili şiirlerini sizlerle de paylaşmak istiyorum;

İşte 1’inci şiir:

DRAGON ÇAYI (KOCAÇAY)

Akışıyla herkesin gönlünde taht kuran
Çağıl çağıl akan buz gibi sularıyla
Görenler canevinden vuran
Yüreklerde bozulmadan hırçın haliyle duran
Anamur’umuzun can damarı Dragon
Kışın da yazın da azgın mı azgındın
Hırçın olmak mıydı senin yazgın
O hoyrat halini ne gam durdurdu ne de dizgin
Dragon, Dragon azgın Dragon
En sonunda
Akdeniz’in altından geçen dev borularla
Yanan topraklara da su vermek
Daha verimli bağlarla murada ermek
Bol bol mahsuller dermek
Kıbrıs’ı da yeşil görmek uğruna
Alınan bir karar var
İnsanlığa sunulacak bir yarar deyip
Güç odakları Alaköprü Barajını kurdular
Sağlam bir gem vurdular sana
Göle döndürdüler o azgın halini
Vurgun yedin, şimdi durgunsun, anlasana
Değiştirdiler o azgın huyunu
İstesen de artık bozamazsın bu oyunu
Dragon, Dragon azgın Dragon
Tarihe azgın su olarak düştü kaydın
Akarken, çağlarken sanki bir ejderhaydın
Azgın bir at, azgın bir taydın
Belki bu gemi vurmazlardı uslu uslu akaydın
Şimdi göllerdesin
Duyulmayacak o hırçın sesin
Göllerde olsan da sen gönüllerdesin
Bizler hala eski haline yangınız
Kim ne derse desin
Kulaklarımızda yankılanır o hırçın sesin
Unutulmazsın belleklerdesin
Dragon, Dragon azgın Dragon
Sugözü’nün kar sularıyla beslenen
Etrafındaki dağlarla süslenen
İçimizde mühür olan, yüreğimizde nehir olan Dragon
Yıllar yılı çağlar çağlar akardın
Buram buram bahar kokardın
Havan serin mi serindi
Alaköprü en güzel yerindi
Yüreklerde sevdan çok çok derindi
Dragon, Dragon azgın Dragon
Varsın hırçın olsun huyun
Yıllar yılı Anamur ovasına
Bol bol alüvyon toprak serdi suyun
Ekilen mahsuller bire on verdi
Herkes sana Kocaçay derdi
O hırçınlığını herkes severdi
Gönüllerde yaşayan en güzel resimdin
Unutulmayacak bir isimsin
Dragon, Dragon azgın Dragon

Ve işte 2’inci şiir:

 ANAMURİUM,  ANAMURİUM

Güzelliğine nice kralların vurulduğu
Uğruna birçok uygarlıkların kurulduğu
Elde etmek için nice hesapların sorulduğu
Büyük İskenderin fethederken yorulduğu
Acunda eşi benzeri olmayan
Anadolu’nun en güney ucunda
Akdeniz’de antik şirin bir kent var, Anamurium
Kartal yuvası gibi yükseklerde olan
Görenlerin gönüllerine nam salan
Masmavi berrak Akdeniz’i
Yemyeşil ovayı önüne alan
Geçmiş uygarlıklara sahne olan
Güneşi bir başka türlü yakan
Buram buram her mevsim bahar kokan
Akdeniz’in antik şirin kenti Anamurium, Anamurium
Tüm heybetiyle Kıbrıs’a bakar
Güzelliği ile gönülleri can evinden yakar
Varlığı milattan öncesinden günümüze akar
Koruma surları, kiliseler, su kemerleri
Akrepol, nekrepol, tiyatro ve hamam
Ve nice yapıları ile bu şehir doğaya düzenmiş
En güzel mozaiklerle bezenmiş
Varlığı ile geleceğe meydan okumaya özenmiş
Uygarlıkların derinliklerine akan
Hep mağrur mağrur Akdeniz’e akan
Akdeniz’de antik, şirin bir kent var, Anamurium
Tarihteki yeri derin mi derin
Rüzgarlı Burun’a kuruluşuyla serin mi serin
Usanmadan denizi bekleyip duran
Ak denizin ak dalgaları sahiline vuran
Dimdik durarak yıllardan hesap soran
Bu şehir, iki yanına alarak tarih ve doğa hazinesi
Antalya İlini, Mersin İlini
Yıllarca meşgul etti Arkeoloji ilmini
Kim bilir daha hangi arkeologlar kazacak
Tarihçiler bu şehrin dilini nasıl yazacak
Akdeniz’in antik şirin kenti Anemurium, Anemurium
Çünkü sen, gören herkesin vurulduğu
Nice hayallerin kurulduğu yersin
Geçmiş uygarlıklardan kalan esersin
Hayallerin, gerçeklerin şehrisin
Tanrım sana daha ne versin
Akdeniz’in antik şirin kenti Anamurium, Anamurium
Senin eşsiz sahiline denizleri aşarak koşan
Zevkten dört köşe olup burada coşan
Aşkın tutsak ettiği, Roma hükümdarı Antanius’la
Mısır kraliçesi Kleopatra
Üşenmeden hep sahillerine gelmiş
Sevginin gerçek sırrına burada ermiş
Hep Anamurium sahillerinde sevişirlermiş
Her ikisi de zevkten dört köşe olup
Yeryüzünde Cennet varsa buradadır dermiş
Tanrım her güzelliği cömertçe buraya vermiş
Korsanların aşklarına da sahne olmuş bir yermiş
Sevgiden yana bir başka türlü atar
Burada güneş sanki bir ressam olur
Her sabah bir başka renkte, bir başka ayarda
Ufku kızıla boyar da doğar
Altın renkli bir tepsi olur da batar
Akdeniz’in antik şirin kenti Anamurium, Anamurium
Anadolu’nun en güney ucunda
Bu eşsiz kentin tenha avucunda
Issız ve sessiz gecelerde usanmadan dönen
Şimşeklere inat bir yanıp bir sönen
Ekzotik ışıklarının Akdeniz’e vurduğu
Âşıkların binbir türlü hayaller kurduğu
Yüreklerine bazen sevinçlerin
Bazen hüzünlerin dolduğu
Görenlerin mest olduğu
Denizlerin yönünü bulduğu
Bir deniz feneri var
Akdeniz’in antik şirin kenti, Anamurium Anamurium
13.yy’da Karamanoğlu beyliği
Güneye giderek, geçtiği yerleri fethederek
Açmışlar Anamurium’un kapılarını
Talan etmeyip sapasağlam korumuşlar yapılarını
Türk milletine vermişler tapularını
Tarihin derinliklerinden gelir sesin
Sen artık dillerdesin, sağlam ellerdesin
Güneyin en güneyindesin
Görenler, tarih diyarı işte buradır desin
Her geçen gün duyulacak senin sesin
Gönüllerdesin, gönüllerdesin, en güzel yerdesin
Akdeniz’in antik şirin kenti Anamurium, Anamurium

İşte “ANAMUR’U TANIYALIM” diye yazı dizisi şeklinde başlayan, Anamur’u tanıtıcı yaklaşık 20’le yakın makalemin yayımlanması üzerine Ankara’dan telefonla arayarak yeni yazdığı 2 adet şiirini gönderen Anamur’un yetiştirdiği duayen şairimiz Sayın Celal Ogan’ın gönderdiği DRAGON ve ANAMURİUM başlıklı şiirleri bunlar…

Sayın OGAN’ ın Anamur ile ilgili yayımlanmış başka şiirleri de var…

Gönül ister ki Sayın Ogan, Anamur ile ilgili şiirlerinin toplandığı bir şiir kitabı yayımlasın ve bunları gençlere armağan etsin…

Buradan şaire bu çağrıyı yapıyorum.

Umarım çağrımız cevapsız kalmayacaktır.

Hoşça kalınız.

Gazi MERT

gazimert333@gmail.com

Bu haber 1539 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Geçmişini bilmeyen, geleceği anlayamaz....03 Aral?k 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir