| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
KKTC 35. YIL VE BİR ANIM17 Kas?m 2018, 14:19 KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNİN KURULUŞUNUN 35. YIL DÖNÜMÜ NEDENİYLE BİR ANIM 1967 yılında Kıbrıs olayları patlak vermişti. Yunan ordusu 15 bin askerini Kıbrıs´a göndermişti. İstanbul´da Cağaloğlu´nda Milli Türk Talebe Birliği vardı. Hemen onun karşısında da Milli Türk Talebe Federasyonu vardı. Ben Milli Türk Talebe Birliği üyesiydim. O yıllarda tüm ülke genelinde sağ-sol mücadelesi vardı. MTT Birliği sağı, MTT Federasyonu da solu temsil ediyordu.Her konuda ters düştüğümüz gibi Kıbrıs konusunda da Federasyonla ters düşmüştük.Biz Rumların Kıbrıs´ta Türklere karşı giriştikleri katliamı tel´in ederken onlar Türk askerinin Kıbrıs´tan çekilmesini istiyorlardı. Bu konuda da karşılıklı sopalı, bıçaklı kavgalarımız olmuştu. MTTB´de başkanımız sayın Rasim Cinisli idi. Federasyoncular beni tanımadıkları için sayın Cinisli tebdil-i kıyafetle beni zaman-zaman onların arasına gönderir ve konuşmalarını sayın Cinisli´ye anlatırdım. Milli Türk Talebe Birliği bünyesinde pek çok çalışmalarımız olmuştu… Derken işte bu Kıbrıs olayları patlak vermişti. Türkiye askeri müdahalede bulunacağını belirtmiş hatta TBMM´si hükümete müdahale yetkisi vermişti. Ben Milli Türk Talebe Birliğinde aynı zamanda Judo kurslarına devam ediyordum. Kurstan sonra salondan ayrılmamamızı ve bizlerle özel olarak konuşacağını söylemişti. O gece Orman fakültesinde sol grup tarafından rehin alınan bir kısım sağ görüşlü öğrenciyi kurtarmak için Milli Türk Talebe Birliğine bağlı gençler olarak gece yarısı Orman Fakültesine gitmiş ve öğrencileri kurtarmıştık. Acaba binbaşı bunun için mi gelmişti? Ben bu düşüncedeyken Kapalı spor salonunun öbür yanında Karate kursunda bulunan bir gurup arkadaş da yanımıza gelmişti. Toplam 50 kadar olmuştuk. Bir kısmımız öğrenciydi. Siviller de vardı. O sıralarda da Kıbrıs´a gönüllü gitmek için ülke genelinde kampanyalar düzenleniyordu. Binbaşı olduğu söylenen kişi kısa bir konuşma yaptı. Kıbrıs olaylarını anlattı. Onurlanmıştık, gururlanmıştık… Eğitim başlamıştı.2 ay içinde bisiklete, motosiklete binmesini, araba kullanmasını öğretmişlerdi. 2 ay içinde Taksi ehliyeti almamızı sağlamışlar, Judo´da da birkaç kuşak değiştirmemiz için bizi yetiştirmişlerdi… Yakın dövüş taktikleri ve tabancayla ateş etmesini öğretmişlerdi… Gerçekten iyi yetiştirilmiş 50 kişilik grup 2 ay içinde Kıbrıs´a gitmek üzere hazırlanmıştık. Sayın Denktaş´ın Anamur üzerinden gizlice Kıbrıs´a çıkmasına yardımcı olacaktık. O sırada Anamur´da Kıbrıs´a yönelik KIBRISIN SESİ adıyla bir radyo evi kurulmuştu. Anamur´dan motorlarla, kayıklarla gizlice Kıbrıs´a silah ve mühimmat sevki yapılıyordu. Sanırım bunları anlattığım için benimle diğer gruptan ayrı görüşmeler yapıyordu. Ama Denktaş Anamur üzerinden mutlaka Kıbrıs´a gizlice gitmeliymiş… Çalışmalarımız sona ermiş ve her zaman sivil kıyafetle gelen Binbaşı askeri kıyafetiyle son defa son toplantımıza gelmiş, hazır vaziyette beklememizi istemişti… Babam güneydoğuda kolunu kaybeden bir Gazi idi. Binbaşının özel talimatıyla gizlice Anamur´a gelmiş, durumu babama anlatmıştım… Babam savaş taktiklerini bilen biriydi ve o da Ketum davranmış anneme bile bir şey anlatmamıştı… Bağlantılar yapılmış ve Sayın Rauf Denktaş 1967 yılında Anamur´a gelmiş, Kıbrıs´a çıkış ortamı ayarlanıncaya kadar yeri tarafımdan bilinen bir evde saklanmış ve Anamur üzerinden gizlice Kıbrıs gitmiş, adaya çıkmıştı. Bu plana dahil olmak isteyen Milli Türk Talebe Birliğine mensup gençler de ayrı-ayrı görevlerle bu Kıbrıs´a çıkışa destek olmaya çalışmışlardı… Benim görevim Anamur´da kalacak yer sorununu çözmek olmuştu… Bu görev yerine getirilmişti ancak Sayın Denktaş adaya çıktığı anda Yunanlılar tarafından tutuklanmış, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerinin baskısıyla Türkiye´ye iade edilmişti. Bizim görevimiz neydi ve sonuç ne olmuştu?.. Namus ve şeref sözü vererek KETUM davranmamız istenmişti ya… Bu konuda şu anda bile susmak görevimizdi. Aradan 44 yıl geçtikten sonra 2008 yılı Ağustos ayında Cumartesi Sohbet Köşesinde Anamur Türkmen Efem radyosunda canlı yayında telefonla halka açık olarak Sayın Rauf Denktaş´la bu konuları konuşmuştuk. Kendisi Anamur´u, Anamur´luyu, Anamur sahillerini çok iyi tanıdığını söylemişti… Kendisini Anamur´a davet etmiştim… Kendisiyle eski günleri anmıştık, halka açık ancak hiç kimsenin anlayamayacağı rumuzlu konuşmalar yapmıştık… Nereden nereye… İşte öğrencilik yıllarımda Kıbrıslı kardeşlerimize bir vefa borcu olarak böyle bir girişimimiz olmuştu… O dönemde birçok arkadaşımız gönüllü olarak Kıbrıs´a gitmek için yazılmışlardı… İlkay Kamil,Mustafa Haşim Altan, Muzaffer, Ahmet,…ile Kıbrıslı mücahit kardeşlerimiz Süleyman Ali,İbrahim Sadık,Ahmet Haşim,Küçük Rauf ile Saliha,Fatma,Zübeyde bacılarımız ve diğerlerinin kulakları çınlasın diyorum. İşte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluşunun 35. Yıldönümünün hatırlattıkları… Hoşça kalınız. Gazi MERT gazimert333@gmail.com Bu haber 1426 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |