| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
TÜRKÇE BİZİM İKİNCİ VATANIMIZDIR08 Kas?m 2012, 23:36 27 Eylül 2012’de Sedir dergisinde Müfettişler Derneği Başkanı Sayın Doğan Ceylan tarafından “TDK görevini yapmıyor, Türkçemiz kirleniyor” adı ile bir yazı çıktı. Orada ileri sürülen düşünceleri büyük bir dikkatle okudum. Hepsine katılıyorum. Ben daha da ileri gidip “Türkçemiz öksüzdür” diyorum. Maalesef Türkçemiz bir çıkmazdadır ve sorunun bütün tarafları bir bananecilik, tembellik ve bilgisizlik elinde ölüm uykusuna yatmış gibidir.1989 yılında İstanbul’da ve1993 yılında Karaman’da katılmış olduğumuz iki hizmet içi eğitim kursunda Türkçemizin dünü, bugünü ve yarını ile ilgili bilgiler verileceğini ummuş ve büyük bir sükut-ı hayale uğramıştık. Biz taşrada çalışan öğretmenler Türkçe konusunda TDK, Milli Eğitim Bakanlığı, Üniversiteler, TÖMER, Dil Derneği gibi kurum ve kuruluşlar neler yapıyor diye merak ederken oradaki görevliler bize ünlü ve ünsüzün ne olduğunu anlatmaya kalkmışlardı. Düşünebiliyor musunuz, ülkenin farklı yerlerinden büyük umutlarla gelmiş 250 tane Edebiyat öğretmenine siz ilkokul bilgilerini veriyorsunuz. Gene birgün Antalya’daki bütün Edebiyat öğretmenlerini bir kolejin salonuna toplayıp bir profesöre konferans verdirmişlerdi. Hoca televizyoncuların dilimizi bozduklarını, öğretmenler olarak buna dikkat etmemiz gerektiğini söylemişti. Nedense bunu yetkili olan kurumlara (mesela RTÜK ya da ilgili hükümet birimlerine) değil de hiçbir yaptırım gücü olmayan öğretmenlere söylüyordu.Türkçenin korunması konusunda –sanırım- Refahyol hükümeti döneminde bir yasa teklifi verilmiş, sonra rafa kaldırılmıştı. Geçenlerde İstanbul’da Trump Towers’in açılışı sırasında Başbakan Erdoğan da dilimizdeki kirlenmeye dikkat çekmiş, fakat bunun yasa ile önlenemeyeceğini belirterek yan çizmişti. Her bakımdan batı ile bütünleşmeye (entegrasyon) çalışan Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin dil konusunda ulusalcı bir tutum izlemesini beklemek yanlıştır. Zaten günümüzde Türklükle ilgili ne varsa tu kaka ilan edilerek itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı da apaçık gözlenmektedir.Doğan Ceylan hocamızın da söylediği gibi dilimizdeki yozlaşmanın önüne geçilmesi için herkesin üzerine görevler düşmektedir. Hele iletişim çağında bu görevler daha da yaşamsal bir önem kazanmıştır. Tabii ki herkesin gürültü yerine şarkı üretmesi için başlarında bir koro şefi olmalıdır. Bu da Türk Dil Kurumu’dur. Maalesef onun başına da –Hiç Türkçe alanında çalışan kişi yokmuş gibi- bir Farsça uzmanı getirilmiştir. Allah sonumuzu hayreyleye!... SONSÖZ: SEÇTİK ALAMETİ, GÖRDÜK KIYAMETİ Hüseyin DENİZ Bu haber 2186 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |