| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
BENİM ADIM SEDİR09 Nisan 2012, 00:11 Ben sedirim… Bu yurdun dağları benden sorulur. Bakmayın şimdi dağlardan ayaklarımızın birer birer çekildiğine. Bakmayın şimdi pili bitmiş fenerler gibi birer birer söndüğümüze. Bir zamanlar bu dağları biz beklerdik, biz. Yakın zamanlara kadar şu Toroslarda her tepeyi, her koyağı bir yaşlı sedir ağacı beklerdi. Ben sedirim… Toprağı sevdim mi başım göklere meydan okur. Yaz kış başım diktir. Fırtınadan kardan korkmam. Yaşım çoğu zaman yıllarla değil yüzyıllarla ölçülür. İnanmayanlar gitsin Beyşehir’deki Eşrefoğulları camiine baksın 800 yıllık ahşap sütunlar nasıl ayakta. 800 yıllık ahşap mahfil nasıl dimdik duruyor. Ben sedirim… Dilim vardır dinlemeyi bilene. İnanmazsanız, çıkın yaylaya. Oturun bir sedir ağacının altına ve dinleyin. Ben yellerle konuşur, kuşlarla, bulutlarla söyleşirim. Nerede ne olmuş bütün haberleri alırım onlardan. Bu yurdun acı tatlı bütün anıları benim yapraklarımın arasında gizlenmiştir. Ben “Türk”çe söylerim, Türkçe konuşurum. Ben sedirim… Toprağa öyle bir kök salarım ki ne fırtınalar, ne çığlar koparabilir beni yerimden. Toprağa öyle bir gölge salarım ki arasına güneş işleyemez. Ben ağaçların şahıyım: Gölgeme sığınanları korur, gözetirim. Ben sedirim… Bu yurdun insanları da benim gibidir: Gürbüz, vakur, kendisiyle ve çevresiyle barışık. Bu yurdun insanları da benim gibidir: Ağlayıp sızlamaz, bağırıp çağırmaz. Ama bu ülkenin bütün hikayesi genlerinde gizlidir. Ben sedirim... Kokular meşheriyim. Dallarımın üstünde yosunlar olur. O yosunlar öyle bir kokar ki yaylanın öz kokusudur. Hele yağmur yağıp o yosunlar nefes alamaya başlayınca ormanı bir tütü (aroma) kaplar ki demeyin gitsin! Dağ taş o kokuyla dolar. Yaylanın erkek havası ile bu koku birleşir ve yayla insanını oluşturur. O insanlar da sedir ağaçları gibi uzun ömürlü, dayanıklı, gürbüz ve vakur olurlar. Ben sedirim… Kokular meşheriyim. Ağacım öyle güzel kokar ki. Özümden kopan parmak kadar bir kıymık bütün bir odayı ağzına kadar cennet kokusuyla doldurur. Biliyorum, doğadaki kokulara alışık olmayanlara o kokuyu anlatmak zordur. Ama o kokunun içinde hiçbir böcek, hiçbir asalak yaşayamaz. O kokunun içinde bütün Anadolu’nun, bütün Türk ülkesinin macerası vardır. Dedim ya bütün Anadolu’nun hikayesi bende saklıdır. Ben sedirim… Kokular meşheriyim. Sakızım öyle bir kokar ki insanın ayağını yerden keser. Özümden çıkan püse her derde devadır. Ben Anadolu insanı gibi kolay işlenirim. Dokularımda yaşadığım yılların izi vardır. Eskiler desenlerimde gözlerini dinlendirmek için ambarlar, tavanlar, kapılar, pencereler, dolaplar yaparlardı benden. Dokusuyla görülmeye, kokusuyla yaşanmaya değer ahşap ürünler… Daha eskiler ise ağacımdan deniz dalgalarına dayanıklı gemiler yaparlarmış… Ben sedirim… Ben Anadolu’yum, ben Türk’ün ve Türklüğün destanıyım.. Ben sedirim… Bu yurdun, bu dağların, bu yaylaların bekçisi… SONSÖZ: “ANAMUR SEDİR,” BENİM ÖZ AKRABAMDIR. Bu haber 2498 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |