| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
HER MAHALLEYE BİR DELİ10 Eyl?l 2013, 17:35 HER MAHALLEYE BİR DELİEğitim öğretim yılı başlarken okulların sorunları devam ediyor. Bu sorunları yüksek sesle dillendirecek, çözüm yolları arayacak, bunları ilgililere ulaştıracak bir kişi var mı diye düşünüyorum. Yok.Bir kere ilçe bazında sorun çözme makamında olan kişiler kaymakam, belediye başkanı ve milli eğitim müdürü olarak üç kişi. Okulların sorunlarını dile getirecek kişiler ise okul müdürleri, okul aile birliği başkanları ve sivil toplum kuruluşları. Okul müdürlerinin yetkililer karşısında sorulmadıkça bir sorun dile getirme yetkisi yok. Okul aile birliklerinin başkanları zaten çağırmadıkça okula uğramazlar. Sivil toplum kuruluşları ise sadece akçeli işlere bakarlar. Arkalarında toplumun itici gücünü duyumsamazlar. Yetkili kişiler her sivil toplum kuruluşuna Kanarya Sevenler Derneği olarak bakma eğilimindedir.Aynı durum eğitimde olduğu kadar tarımda, sağlıkta, güvenlikte de geçerlidir. Hastanede kötü muamele gören bir vatandaşın gerekli kanalları bulup şikâyetini yapması, hastane personelinin o kişiyle birlikte çözüm yolları üretmesi çok ama çok zordur. Tarımsal üretimden yana bölgede oluşan bir soruna el koyacak kişilere ulaşmak her babayiğidin altından kalkabileceği bir iş değildir. Bir kentte ortaya çıkan güvenlik zaafını kime şikâyet edebilirsiniz? Emniyete. Emniyetin de kör baktığı noktalar vardır. Oradaki personel kendini sadece amirine karşı sorumlu hissetmekte, vatandaş sesini amirin de duyabileceği yükseklikte çıkaramıyorsa sözleri kulak ardı edilebilmektedir.Aynı duyarsızlık siyasi partilerimizde de vardır. Siyasi partilerimizin örgütleri de ancak şikâyet söz konusu olduğu takdirde bir demeç patlatıp oyları kapma kolaycılığındadır. Yönetim koltuğunda oturanların muhalefetten ödü kopması gerekirken tüm tartışma ve toplantılar lay lay lom geçmektedir. Çünkü muhalefet kendisi düşünce pekliği çekmekte ve iktidarın peşine takılmaktadır.Böyle bir ortamda sadece eğitimin değil kentlerdeki tüm sorunların yüksek sesle dile getirilmesi, üzerinde beyin fırtınaları yapılması, çözüm yolları üretilmesi ve kamuoyu oluşturulması herkesin yapabileceği bir iş olmaktan çıkıyor. Bunu yapabilecek tek kurum basın ve medyadır. Medyanın çok gürbüz olması, her şeyi merak etmesi, her yere serbestçe girip çıkabilmesi ve bilgileri işleyecek birikim sahibi ekiplerden oluşması gerekir. Deyim yerindeyse, medya mahallenin delisidir. Kimsenin söylemediğini söyler, kimsenin düşünmediğini düşünür, kimsenin yapmadığını yapar. Hafızası da güçlüdür. Bir konuya tırnağını taktı mı en karanlık noktalarına varıncaya kadar araştırır ve toplumun önüne koyar.Bizde medyanın gereğine yeterince inanılmadığı için bilgilerin paylaşılması, sorunların dillendirilmesi, çözümler üretilmesi de güdüktür. Herkes çözümü başkandan bekler. Hâlbuki bir makinenin tüm parçaları sağlıklı ve düzenli olmalıdır.Medya, haber ve düşüncelerin toplumda özgürce dolaşmasını sağlayarak hareket ve sinerji yaratır. Sadece özgürce değil, aynı zamanda cesurca. Çünkü bazı düşünceleri yüksek sesle dillendirebilmek için kelleyi koltuğa almak gerekir.SOMSÖZ: HER MAHALLEYE BİR DELİ GEREKİR.Hüseyin DENİZBu haber 2302 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |