| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
ÜÇ NASİHAT02 May?s 2012, 23:11 ÜÇ NASİHAT -ERZURUM’UN PASİNLER İLÇESİNDEN MEHMET BOZKAYA’NIN ANISINA- Hepimizin hayatına yön veren nasihatler vardır. Bunlardan bazıları bir büyüğümüzden, bazıları dostlarımızdan gelir. Bazılarını sözlü kaynaklardan dinleriz, bazılarını kitaplardan okuruz. Bazılarını da yaşayarak öğreniriz. Ömer Seyfettin’in Üç Nasihat adlı hikayesini bilmeyen pek azdır. Orada yazar kahramanına emanete hıyanet etme! Yolunu izini bilmediğin yere gitme! Karını tanımadığın yere gönderme! diye nasihat eder. Ben de Erzurum’da genç bir öğretmenken ev sahibim olan Mehmet Bozkaya’dan bir nasihat hikâyesi dinlemiştim. Bu hikâyenin kaybolmasına gönlüm razı olmadığı için yayınlamaya karar verdim. Bakalım beğenilecek mi? Adamın birinin oğlu evlenecek yaşa gelince oğlunu karşısına oturtmuş ve “Oğul, demiş, sana üç nasihatim olacak. Bunları tutacağına dair bana söz verirsen seni evereceğim, malımı mülkümü de sana bırakacağım. Yok, “Ben bunları tutamam” dersen başının çaresine bak!” Oğlu, “Söyle bakalım baba!” demiş. Adam “Oğlum, içki içeceksen gece saat 12’den sonra içeceksin!” demiş. Oğlan, “Olur baba!” demiş. Adam, “Oğlum kadına gideceksen sabah erkenden gideceksin!” demiş. Oğlu, “Onu da yaparım baba!” diye cevap vermiş. Adam, “Oğlum, kumar oynayacaksan şehrin en iyi kumarbazıyla oynayacaksın!” demiş. Oğlu “Ona da peki baba!” deyince adam oğlunu evlendirmiş ve mirasını bırakmış. Bir müddet sonra da göçüp gitmiş. Aradan bir müddet geçince oğlanın canı içki içmek istemiş. İçkileri mezeleri hazırlatıp arkadaşlarını çağırmış. Herkes içmeye başlamış, bu içmezmiş. “Yav sen neden içmiyorsun?” diye soranlara, “Benim babama sözüm var, saat on ikiden sonra içeceğim” diye cevap veriyormuş. Herkes içerken saat 11.00 olmuş olmamış, kafalar dumanlanmaya, gözler dönmeye başlamış. 12’de oğlan da içmek istediği zaman bir de bakmış ki içenlerin kimi yerlerde yatıyor, kimi kusuyor, kimi ana avrat sövüyor, kimi kendi başına gülüyor. Onlara bakmış bakmış, “Yav demiş ben bu rezillikleri yapmak için mi içeceğim. Tövbe içki içersem!....” Bir gün de canı kadına gitmek istemiş. Sabah erkenden kalkmış, tıraş olup güzel kokular sürünmüş. Varıp bir genel kadının kapısını çalmış. İçeriden, “Kim o?” diye çatlak bir ses gelmiş. “Benim, aç kapıyı!” diye cevap vermiş oğlan. Az sonra kapı azıcık aralanmış ve bir baş çıkmış. Öyle bir baş ki görenler korkacak. Şeytan gibi bir şey. O, akşamki bebek gibi kadın gitmiş, yerine saç baş dağınık, yüz göz şiş, boyası cilası akmış bir kadın gelmiş. Oğlan düşünmüş. Demiş ki kendi kendine: “Yav benim evde bebek gibi karım var. Kaldım da bu acuzeye mi kaldım. Tövbe bir daha böyle bir şey yaparsam!” Aradan bir müddet daha geçmiş. Oğlanın canı kumar oynamak istemiş bu sefer. Sormuş soruşturmuş şehrin en iyi kumarbazını. Demişler ki falan hamamın külhan*ında yatar. Çıkmış varmış adamın yanına. Demiş ki, “Ben babamdan ‘Kumar oynayacaksan şehrin en iyi kumarbazıyla oyna’ diye nasihatliyim. Sordum soruşturdum, bu diyarın en iyi kumarbazı senmişsin. Gel seninle bir kumar oynayalım” demiş. Adam oğlana “Git çarşıdan bir çift zar alıp gel!” demiş. Oğlan gidip zarı alıp gelmiş. Adam zarları alıp avucunda sallamış sallamış ve omzunun üstünden arkaya doğru atmış. Oğlana da “Git bak bakalım düşeş* mi?” demiş. Oğlan gidip bakmış ki hakikaten düşeş. Adam oğlana, “Bak evladım demiş. Benim de bir zamanlar malım mülküm, evim ailem ve halk içinde itibarım vardı. Bu zarı böyle iyi attığım halde bugün hiçbir şeyim yok. Burada hamamın külhanına sığındım, orada yatıp kalkıyorum.” Oğlan diyecek bir şey bulamamış. Babasının ruhuna bir fatiha daha okuyup bir daha kumar oynamamaya da tövbe etmiş. Bu yazıyı okuyanlara da selam salmış. *Külhan: Soğuk bölgelerde hamamların su ısıtılan kısmı. Sıcak olduğu için garipler orada yatıp kalkarlar. *Düşeş: Tavlada ve bazı kumarlarda en büyük zardır. Zarların hepsinin de altı altı olmasıdır. Bu haber 4225 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |