| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
NİMETE SAYGI, İNSANLIĞIN GEREĞİDİR22 Nisan 2012, 01:25 İşimiz gereği çocuklarla fazlaca meşgul oluyoruz. Gözlediğimiz kadarıyla çocuklarımız ekmeğin ucunu ısırdıktan sonra kalan kısmını yere atmakta, bazı insanlarımız da çöp kutusuna döküvermekte bir sakınca görmüyorlar. Yakın zamanlara kadar ekmeği en büyük nimet sayardık biz. Onu bırakın çöpe atmayı, en küçük kırıntılarına varıncaya kadar yemeyi, artıklarını değerlendirmeyi insan olmanın gereğinden sayardık. Anneciğim insan gibi davranmayanlara, “Sen ekmek yemiyor musun?” diye sorardı. Ekmek kutsaldır. Çünkü insan hayatının devamı için temel gıdadır. Yani nimettir. Ona saygı göstermeyen kişi, insan hayatına saygı göstermiyor demektir. İnsan emeğine saygı göstermiyor, insanların kutsal saydığı değerlere saygı göstermiyor demektir. Hâlbuki insanları sürü olmaktan kurtarıp toplum yapan şey saygıdır. İnsanların kendine saygısı, yasalara saygısı, vatan, bayrak, din gibi kutsallara karşı duyduğu saygı. Geleneksel insan her şeyi kutsallaştırır, putlaştırır. Bizim toplumumuzda da gereksiz yere yüceltilen birçok varlık vardır. Toplumdaki geçiş dönemlerinde bir kargaşa ortamı oluşur ve insanların bütün değer yargıları yerle bir olur. Biz de bir geçiş dönemindeyiz. İnsanlarımız bir değer kargaşasında. Tıpkı Fransız İhtilali’nde olduğu gibi, zincirlerinden kopmuş toplum freni patlamış büyük bir araba gibi her şeyi çarpıp yıkarak gidiyor. Bir yanımız dindarlıkla yobazlığı bir tutuyor ve dindar insanları incitiyor. Öteki yanımız laiklikle dinsizliği bir tutuyor ve dini vecibeleri yerine getiremeyen insanları mürtet (Allah’ı inkar ederek dinden çıkmış kişi) sayıyor, katline fetva veriyor. İnanca saygı uygarlığın alfabesidir. Bu milleti bir arada tutan tüm değerlere, tarihimize, dinimize, ezana, vatana, bayrağa, İstiklal Marşı’mıza, birlik ve barış içinde yaşama arzumuza, insanlarımızın emeğine herkes saygı göstermelidir. Tartışmamalı demiyorum. Ama tartışırken edep sınırlarını zorlamamalıdır. Eleştirmekle sövmeyi birbirine karıştıran, sövmeyi eleştirme sanan kişiler çoktur. Söversek ne olur? Toplum olmaktan çıkar, sürü oluruz. Ve her sürüyü bir güden; etinden sütünden ve derisinden yararlanmak için sonunda mezbahaya gönderen biri mutlaka çıkar. Bakın bir parça ekmekten yola çıktık, söz nerelere gelip dayandı. Ekmek bir semboldür efendiler bayanlar. Biz kutsallarımızı birer birer yitiriyoruz. Ekmeğe saygı duymayan nankör, annesine babasına, konusuna komşusuna, tarihine dinine neden saygı duysun ki? Kutsallara saygıyı telkin etmeyen, önüne ne gelirse yakıp yıkmayı öğreten bir eğitim toplumu sürüleştirmek ve köleleştirmekten başka ne işe yarar ki. İnsanların kutsalları muhakkak oluyor. Bundan kaçış yok. Kendi ulusunu ve ulusal değerlerini küçümseyen biri, onun yerine başka ülkeleri, ulusları ve kültürleri yüceltiyor. Bakın bizim askerimize, siyasetçimize, tarihimize sövenlere. Muhakkak size başka bir yerden, başka bir zamandan seçtikleri kendi putlarını örnek vereceklerdir. Türk’ün bayrağına saygı göstermeyen bir kendini bilmez (nadan), kendisini okşayan bir elin bayrağına yan bakılmasına bile tahammül edemez. Anneler, Babalar, Öğretmenler, Ağabeyler Ablalar, Neneler, Dedeler... Çocuklarımıza, kardeşlerimize önce nimete saygı duymayı öğretelim. Ortak değerlerimize saygıyı telkin edelim. Kendi kişiliğine saygıyı gösterelim. Yoksa… BU YOLUN SONU UÇURUMDUR. Bu haber 3356 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |