anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 14  
»Bugün 2618  
»Toplam 14025337  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.223.107.149
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

BİR GÜZEL İNSAN

Hüseyin DENİZ

24 Nisan 2013, 20:42

Hüseyin DENİZ

           

              BİR GÜZEL İNSAN

 

İbrahim Bilgenoğlu’na;

Dinlemezdik türküleri biz, senden evvel, güzel dost!

Senin dilinde türküler bir başka güzel, güzel dost!

Coşkuyla, sevgiyle, sevinçle dolup taşsın içimiz;

Bekliyoruz! Kucak kucak türkülerle gel, güzel dost!

 

Ben Antalya ilinin Kumluca ilçesinde yaşıyorum. Burada güzel bir dostum var. Adı İbrahim Bilgenoğlu. Bu arkadaşım emekli Fen Bilgisi öğretmeni. Ama aynı zamanda türkülerimizi güzel yorumlayan, türkü sevgisini yaymaya çalışan bir kişi. İlçemizde birçok koro çalıştırıyor. Yaşını tahmin edemiyorum. Çünkü saçları ak olmasına rağmen kıpır kıpır. Yaşama sevinciyle dopdolu. Onu bana asıl sevdiren yanı, birikimini cömertçe paylaşması. Onun yaşındaki birçok arkadaşımız kendini sosyal hayattan yalıtıp köşesine çekilmişken kentimize avuç avuç türküler ekmeye devam ediyor.

Türküler üzerine ne kadar konuşsak azdır. Her ne kadar seçkin mekânlardan kovulmuşlar, sesine seçkin kulaklar verilmez olmuşsa da türküler biziz, biz türküleriz. Özel radyo ve televizyon kanallarımız, özel basınımız ve işletmelerimiz kulaklarını tıkasalar da türküler hep olacak.

Anacığımız köylü olabilir, çirkin veya engelli de olabilir. Sevgisini ve sevincini çağdaş yöntemlerle anlatamıyor da olabilir belki. Ama o bizim anamızdır. Mayamızda onun hamuru, kursağımızda onun sütü, kulağımızda onun ezgileri vardır.

Her zaman ekonomik düşünen günümüz insanı “Türkülerin bir getirisi yok hocam” diye de düşünebilir. Böyle kişileri ben, “miras bırakmadı” diyerek anasını huzurevine bırakanlara, kıraç diyerek baba toprağını üç otuz paraya okutanlara benzetiyorum. Aslında türküler ne kıraçtır, ne de yoksuldur. Onlarda yüzyılların içinden damıtılmış duygular vardır. Hem ses olarak, hem söz olarak… Sarı Gelin türküsünde umutsuz bir aşkın sessiz çığlıkları yok mu? Selanik Türküsü’nde muradına eremeden genç yaşında ölen genç bir kızın “ara ver ara ver üç gün ara ver/ Götür selamımı nazlı yare ver” diyen çığlığı yok mu? Everek Dağı türküsünde el bebek gülbebek yetiştirdiği oğlunu geyik avında dağlara veren ve uçurumlarda yitip giden çocuğundan bir parçacık bile bulamayan babanın ağıdı ta ötelerden aynı sıcaklıkla bize ulaşmıyor mu? “Mapushanelere Güneş Doğmuyor” diyen bir kader kurbanının çektiği vicdan azabı o sözlerden ve seslerden sızıp içimize işlemiyor mu? Burçak Tarlası’nda ana kuzusu bir kızın yılgınlığı ve bezginliği apaçık belli değil mi?

Günümüzde başkalarının dertleriyle dertlenmek adet oldu. Bu, kötü bir şey değil elbette. Kötü olan, kendi çevremizdekilerin acılarına ve sevinçlerine karşı ilgisiz kalıp dünyanın öteki ucundaki olaylara salya sümük ağlamamızdır.

Bir başka yanlışımız da her şeye hesap kitap penceresinden bakmak. Her şeye aklın düz mantığıyla yaklaşıp duyguları göz ardı etmek. Hâlbuki insan aklıyla değil, duygularıyla ve inançlarıyla insandır. Uyduruk bir cep telefonu bile yüz kişini yapamayacağı bir sürü akıl işini rahatça yürütmektedir. Ama sevme, anlama, anma, yakınlaşma, ilgilenme, hoşgörme gibi şeyleri sadece insan becerebilmektedir. Biz bunları okullarda ve camilerde vaaz kıvamında sözlerle çocuklarımızın beynine şırınga edeceğimizi düşündük. Sevgiler Günü, Sevgililer Günü, Anneler Babalar Günü, Yaşlılar ve Engelliler Günleri kutladık yıllarca. Ama sevginin, sabrın, vefanın, anlayışın bir akıl işi değil gönül işi olduğunu unuttuk. Bunları telkin etmenin en kestirme yolunun ezgilerden geçtiğini, çünkü o ezgilerin bize anamızdan atamızdan bir dizi duygu demetini de birlikte aktardığını unuttuk. Dahası onlardaki duyguların bizim genlerimizde bulunduğunu hiç aklımıza getirmedik.

Çocuğunuzun ileride sizi huzurevine bırakmasını önlemek ister misiniz? Türkü paylaşın onunla. Sevdiğinizin size olan sevgisini garanti altına mı almak istiyorsunuz? En beğendiğiniz türkülerden bir demet sunun ona. Birlikte dinleyip birlikte söyleyin o türküleri. Bir gün sizi terk etse bile geri dönüp geleceğini ben garanti ediyorum. Bir kişi ile herhangi bir nedenle bir arada yaşamışsanız eğer, size türkü kardeşi olmanızı öneriyorum ki kan kardeşliğinden ileridir. O kişi, size asla düşman olmayacaktır, sizi asla unutamayacaktır. Ne zaman kulağına o türkülerden biri ilişse aklının ve gönlünün orta yerine geçip tekrar yerleşeceğinize kalıbımı basarım.

Bu güzel kardeşimi tanıdıktan sonra türkülerin ve türkü kardeşliğinin gücüne bir kez daha inandım. Kendisine türkülerle dolu bir ömür diliyorum.

Kendime ve size de…

SOMSÖZ: TÜRKÜ DOLU BİR HAYAT, GÜZEL BİR HAYATTIR.

 

Hüseyin DENİZ

Bu haber 2108 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir