anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 27  
»Bugün 1464  
»Toplam 14033147  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.143.23.176
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

DUVAR EDEBİYATI

Hüseyin DENİZ

25 Aral?k 2013, 20:56

Hüseyin DENİZ

                    DUVAR EDEBİYATI

Edebiyat deyince çoğu yurttaşımızın aklına öykü,  roman, tiyatro, şiir gibi güzel bir dünyayı anlatan eserler gelir. Bu doğrudur. Edebiyat, güzellik amacı taşıyan yazılı ve sözlü ürünlerin tümüdür. Ancak bu tanım edebiyatın dar anlamıdır. Literatür anlamıyla edebiyat güzellik kaydına bağlı olmaksızın yazılı ve sözlü ürünleri içerir.

Bu tanıma göre sürücü kardeşlerimizin arabalarının kapısına ve camına yazdıkları sözler, gençlerimizin boş buldukları yerlere sprey boyayla yazdıkları yazanı belirsiz aşk çığlıkları, hatta tuvalet kapılarının arkasına yazılmış açık saçık sözler de edebiyat oluyor.

Tuvalet edebiyatının bizde epey eski bir geçmişi vardır. Orada ruhunda sapkınlık olanlar boy gösterirler. Bunlar edebiyatın değil psikoloji biliminin konusudur. Bizim burada ele alacağımız şey duvar edebiyatıdır. Duvar yazıları değil, dikkatinizi çekerim, duvar edebiyatı. Duvar yazıları, keskin zekaların ürünü olan mizah edebiyatının konusudur.

            Nedir duvar edebiyatı? Duvarlara sprey boyayla yazılan “SNİ SEVİYORUM” ya da “SEN ÇOOOOK SİVİYORUM EBRUUUUU” türünden sözler.

Türkçenin kafasını gözünü yaran, kimin kim için yazdığı belli olmayan bir iletiler. Bu tür iletiler eskiden olsa hoş görülebilirdi. Çünkü kızlarla erkekler, küçüklerle büyükler, halkla devlet arasında kapanmayan uçurumlar, sesin yetişemeyeceği engeller vardı. Ama kızlarla erkeklerin serbestçe iletişim kurabildiği günümüz toplumunda bu tür yazılarla mesaj göndermeye kalkanların duvara siğen karabaşlardan bir farkı yok bence. Nasıl ki karabaşlar, gittikleri her yerde bir direk görür görmez üstüne çöğdürmek için içlerinde dayanılmaz bir istek duyarlar. Bunlar da boş bir duvar gördüler mi hemen sprey boyayı kapıp duvarı kirletmek için aş eriyorlar. Duvar temizmiş, bembeyaz badanalıymış, tarihi bir mekanın duvarıymış ya da bir mezarmış hiç fark etmiyor onlar için.

Bir zaman bunlardan birkaçı Gül-Çetin Kaur Lisesi’ne musallat olmuştu. Kafalarına göre takılıyor, ona buna sövüyorlardı.

Bu bence bir kişilik sorunu. Bir kişinin yüzüne söyleyemediği bir şeyi duvarlara yazmak. Ya da arkasından söylemek. Arkasından ağız dolusu sövmek.

Öğretmenler! Analar! Babalar!..

Çocuklara her şeyden önce söyleyeceklerini açıkça söyleme cesaretini aşılayalım. Bu sevgi de olsa, öfke de olsa korkacak bir şey olmadığını telkin edelim. Velevki karşı cins de olsa belli bir üslup dairesinde sevdiğini ve sevilmek istediğini söylemenin hiçbir mahzuru olmadığını söyleyelim onlara. Oğlumuza ya da kızımıza böyle bir şey söylenirse de bunun utanacak sıkılacak bir yanı yoktur sanırım. Sözgelimi “Seninle arkadaş olmak istiyorum.”  “Hayır, benim arkadaşım var. Ben almiim.” Bitti.

Bunu çocuklarımıza öğretemezsek bilin ki kadın katliamının, “Ya benimsin ya toprağın!” kavgalarının sonu asla gelmeyecektir.

SOMSÖZ: KAFALARIMIZIN İÇİ KİRLİYSE DUVARLARIMIZ TEMİZ KALAMAZ.

Hüseyin DENİZ

Bu haber 2267 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir