anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 31  
»Bugün 1033  
»Toplam 14386536  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.21.44.115
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

BAYRAMLARIMIZ ve BİZDEKİ ETKİLERİ -II

Mustafa KAYA

04 Kas?m 2012, 13:24

Mustafa KAYA

Milletleri ayakta tutan o milletin milli ve manevi değerleridir.

Tarih sayfalarını övgü ile doldurduğumuz tüm zaferlerimiz ve başarılarımız bizim manevi değerlerimizin bir bölümünü oluşturur.

Bazı insanlarımız Çanakkale’de, Afyon Cephesinde, Sakarya’da ve diğer cephelerde ATATÜRK’ÜN var olduğunu, savaştığını kabul etmek istemiyorlar. Yani bu savaşlardan bahsederken ATATÜRK’ÜN ismini telaffuz etmek istemiyorlar. ALLAH bize siz hiç çalışmayın, yatın ben size veririm, kazandırırım demiyor. Ordumuz komutanından erine kadar canını dişine takarak kahramanlığını yapmıştır. Cenabi ALLAH da yardım edip sonuç zafer olmuştur.

            1900’lü yılların başlarında ATATÜRK’ün doğup büyüdüğü Selanik de dahil Balkanlarda kaybettiğimiz toprak 0/o83’tür.

            Şimdi tekrar soruyorum. ATATÜRK, adı geçen cephelerde gerçekten savaşmadı mı?, “Ordular! İlk hedefiniz Ak denizdir ileri!” komutunu vermedi mi?, Düşman komutanları “Ankara’da buluşuruz derken”,  “GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER” diyerek askerlerimize cesaret veren ATATÜRK değil miydi? Türk ve ATATÜRK kelimelerinden neden korkuluyor? Türk kimliğimizi anayasadan çıkarınca İtilaf devletlerinin MONDROS antlaşmasındaki arzuladıkları ve bizi bölmeye çalıştıkları noktaya gelmiş olmuyor muyuz?

Yıllarca Osmanlı hâkimiyetinde kalan bir Yunan,    “Ben Yunan’ım”        derken, bir Bulgar, “Ben Bulgar’ım” derken, bir Sırp ,“Ben Sırpım” derken, biz de neden  “Türkoğlu Türk’üz” demekten çekinelim ve korkalım?

1937 yıllarında ATATÜRK hasta yatmaktadır. Batılı emperyalist devletler ATATÜRK’ÜN hasta olmasına çok seviniyorlar. Onun ölmesi halinde Hatay’ı daha zahmetsiz alacaklarını hesap ediyorlar. ATATÜRK düşmanların sevinmesini duyunca hasta hasta, Hatay yollarına düşüyor ve orduyu teftiş ediyor. Tabi ki bu olay üzerine de hastalığı da artıyor ve ölüyor. Şimdi tekrar düşünelim hasta hasta, yataktan kalkarak Hatay’ı savunması bir vatanseverlik değil midir?(  Hatay meselesi O’nun ölümünden sonra neticelenmiştir.)

Tabi ki İstiklâl Savaşının başarılmasındaki tüm başarıyı ATATÜRK’e mal etmek doğru olmaz. İSMET PAŞA, FEVZİ ÇAKMAK PAŞA, KÂZIM KARABEKİR PAŞA ve benim bilemediğim nice komutanların haklarını da teslim etmek gerekir.

Buradan şuraya gelmek istiyorum: Bu yapılan savaşlardan, milli bayramlarımızdan, dini bayramlarımızdan ve inançlarımızdan aldığımız maneviyatı milletimizin yetiştirmiş olduğu büyük insanlardan da almamız gerekir. FATİH’in İstanbul’u fethetmesi bizim için bir gurur kaynağı değil midir?

Bir diğer hususta Hükümetin bir Sayın yetkilisi de kalkıp: “ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ ayet midir ki değişmesin” diyerek GENÇLİĞE HİTABEYE sataşıyor. Evet, bu Hitabe Ayet değildir. Ama hitabenin hangi kelimesinde ve hangi cümlesinde bir yanlışlık vardır? Hangi cümlesi bizi yanlış yollara sevk edicidir?, Gençliğe birinci vazifen bağımsızlığı sonsuza kadar korumaktır diye emanet bırakmanın ne zararı olabilir? Sadece dini bilgileri bilip de Milli ve pozitif bilgilerden eksik kalmak insan için yeterli midir?

Değerli okuyucularım sonuç olarak şuraya gelmek istiyorum. İnsan maddi ve manevi olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Maddi olan kısmımız etimiz, kemiğimiz ve kanımızdan oluşan el ile tutulup gözle görülen kısımdır.

Asıl insanı insan yapan başkalarına yararlı olan ALLAH’I, peygamberi, vatanı, milleti, bayrağı, ana- baba, haram ve helalı, doğru ve yanlışı, iyi ve kötüyü bilen kısmımız ise manevi yönümüzü oluşturur.

İşte tüm savaşlardaki başarılarımız, FATİH, KANUNİ, YAVUZ,(hemen hemen tüm Padişahlarımız), ATATÜRK, İSMET İNÖNÜ, FEVZİ ÇAKMAK, KÂZIM KARABEKİR, M.AKİF ERSOY, ALPARSLAN TÜRKEŞ, İSA YUSUF ALPTEKİN, RAUF DENKTAŞ MUSTAFACEMİLOĞLU, bizi doğruluğa sevk eden tüm dürüst yazarlar hep manevi güç aldığımız kişiler ve kaynaklardır.

Herhalde bir zamanlar milletin paralarını çalan ENGİN CİVANLAR, SELİM EDESLER, GÜLAY ATIĞLAR ve daha nicelerinden maneviyat alacak değildik.

Maddi olan kısmımızı (Vücudumuzu) besinlerle beslerken, manevi olan kısmımızı da: Dini bilgilerle, milli bilgilerle, ALLAH’IN vermiş olduğu akıl yoluyla aldığımız faydalı bilgilerle besleriz.

Ülkemizin bekası, devletimizin bölünmez bütünlüğü, geleceğimizin garanti olması için: Hem dini, hem milli, hem manevi hem de pozitif bilimleri kavramamız ve sahip çıkmamız lâzım.

Geçmişinden, tarihinden, büyük adamlarından, kültüründen, şair ve yazarlarından, dininden beslenmeyen nesiller gelecek oluşturamazlar.

 

MUSTAFA KAYA

Bu haber 2162 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    OLGUNLARDAN OLGUN SÖZLER22 Aral?k 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir