anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 19  
»Bugün 586  
»Toplam 14032269  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.118.200.197
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

NE OLDUM, NE OLACAĞIM?

Mustafa KAYA

22 Aral?k 2012, 09:56

Mustafa KAYA

                   NE OLDUM DEMEMELİ, NE OLACAĞIM DEMELİ

Bir filozof der ki: “Dünyada en zor şey insanın kendini bilebilmesidir” der. Başlığımız da yine halk arasında geçen bir önemli anonim(ortak) sözdür.

            İnsanlar makamlardan aldıkları sıfat ve unvanla değil, makamlarda bulundukları sürede yapmış oldukları hizmetlerle değer kazanırlar ve halkın gönlünde taht kurarlar.

            CENAB-İ ALLAH’IN “Ben en yüce insanı yarattım, diğer tüm canlı ve cansız varlıkları da insanın emrine verdim” dediği en yüce yaratık insana hizmet etmek elbette görevini bilen ve anlayan için çok önemli bir başarıdır.

             Bazı insanlar makamlarını şahsi hırslarının, kişisel çıkarlarının, maddi ihtiyaçlarının tatmin edildiği bir yer olarak kullanırlar; insanları da küçük görerek, kendilerini dev aynasında görürler. Makamların, unvanların, sıfatların bir süreliğine emanet olduğunu hiç düşünmezler, hep öyle kalacağını düşünürler. Hiç bir makam ve koltuğun kimseye bakî olmadığını makam sarhoşluğu ile düşünemezler. Bazen böyle makamlar, kişiye eksi notlar kazandırırken; aklını kullanan kişiler için insanı kazanma yeri, gönül alma yeri, sevilen bir insan olma yeri olarak kullanılır.

            Bir de şu siyaset var ya! Aslanı kedi, kediyi de aslan yapan siyaset. Adam üç cümleyi dilbilgisi kurallarına göre söyleyemezken birde bakıyorsun falan kurumun müdürü oluvermiş. Nasıl olur bu iş? Bal gibi olur. Çünkü o, hükümetin partisinden. Onun için olmayacak bir şey yok. Böyle bir makama gelen şahıs o küçücük rütbeyi veya makamı kültürsüzlüğü yüzünden kaldıramaz

            Derken ben……….yım  diye onu kırarsın, bunu küstürürsün, aynı meslektaşına sokakta selam vermezsin. Tabi makam senin, aynı zamanda hükümetin de adamısın. Var mı üstüne bir başkası?

            Başta da dedik ya, bu makam ve mevkiler kimseye kalmaz, senden önce ki nasıl sana devretmişse; aynen sende devredeceksin ve kırdığın insanların yanına döneceksin,

            Gün olup oğlunu kızını evlendirmek için o zor ayrıldığın makamda iken kırdığın insanları düğüne davet edeceksin. Peki, bu arkadaşların senin oğlunun ve kızının düğününe gelecekler mi?  Bana göre belki senin gibi düşünmedikleri için gelecekler ama kalpleri kırgın bir şekilde.

            Hele hele kişiliği oturmamış, ne yaptığını bilemeyen bir insana bir mevki verdiğin zaman, bu unvanı kaldıramaz. Böyle bir makamı, başkalarına hava atma yeri olarak ele alır. Telefon konuşmalarını bile bir ayrıcalık kabul eder. Telefonla konuşurken herkes duysun özentisi ile seslenir. Telefonla konuştuğu kişi bir yüksek mevkide ise  vay havasına vay!, havasından geçilmez.

            Makamlar ve mevkiler insanlara tepeden bakan bir kişilik değil; aksine daha adaletli, daha cana yakın, fakirin yoksulun elinden tutan, çocuklara daha samimi davranan ihtiyaçlıyı daha iyi anlayan, herkesin gönlünü kazanmaya çalışılan… bir kişilik sahibi

Olabilmeni sağlayan yer olmalıdır..

            Makamlar, mevkiler, müdürlükler, unvanlar, sıfatlar, para-pul, şan şöhret insanı daha hoşgörülü, daha samimi, daha candan davranışa yönlendirmeli. Halka hizmeti HAKK’a hizmet olarak kabul eden bir kişiliğe kavuşturmalıdır.

             Makam ve mevkilerin önemini yukarıda bahsetmeye çalıştığım gibi kötü yönde anlayanlar büyük olarak girdikleri makamdan küçülmüş olarak çıkarlar. Hatırı sayılan bir kişi olarak girdikleri makamdan Hatırsız bir kişilikle çıkarlar. Makamı insana hizmet etme, insanı sevme, insan gönlünü kazanma aracı olarak kullanmayanlar oradan ayrılırken insan gönlünde, kalp para ile metelik değerleri olmadan ayrılırlar.

            Şu üç şey çok tehlikeli ve insanın taşımaması gereken durumlardır. Birincisi sen çalış ben yiyeyim. İkincisi: Sen açlıktan ölmüşsün bana ne. Üçüncüsü de kibirli olup başkalarını hakir görmektir.

            Makamlar kötü bir insan için hiçbir şey, iyi insan için her şeydir.

            ALLAHIM! BÖYLE KENDİNİ BEĞENMİŞ, İNSANA TEPESDEN BAKAN KİBİRLİ İNSANLARDAN SANA SIĞINIRIM.

                                                                                         Mustafa KAYA

Bu haber 2174 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir