| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
BAYRAMLARIMIZ VE BİZDEKİ ETKİLERİ -120 Ekim 2012, 21:55 Milletlerin kimliklerini, kişiliklerini, şahsiyetlerini, birbirine bağlılıklarını, o milletin tarihi olayları, milli bayramları ve dini bayramları oluşturur. Aynı zamanda toplulukları, kişileri de coşturur, manevi yönden güçlü kılar. Samimi bağlarla birbirine bağlar.Diğer bazı yazılarımda da belirtmiş olduğum gibi bizi biz yapan iki önemli dini bayramlarımız, birkaç önemli dini gecelerimiz; bununla birlikte19 Mayıs 1919 ATATÜRK’Ü anma, gençlik ve Spor Bayramı, 23 Nisan 1923 egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos 1922 Zafer Bayramı… gibi daha bir çok tarihi bayramlarımız birliğimizi kahramanlığımızı oluşturan, atalarımızın bizlere kanları ile yazıp, canları ile tapuladıkları bayramlardır.2O12 Yılında bu bayramlarımız, AKP iktidarı tarafından bazı değişikliklere maruz kaldı. Şunu açıklıkla belirtmek gerekir ki yukarıda da belirtmiş olduğum gibi yeni yetişen nesillerimiz bu bayramları gerek kitaplardan, gerek okullardan gerekse öğretmenlerinden duydukları zaman: Kimliklerinde, kişiliklerinde, maneviyatlarında, vatını sevmelerinde, bayrağa saygılarında, tarihine sahip çıkmalarında, atalarına bağlılıklarında, büyüklere saygılarında, küçüklere sevgilerinde, gerekirse vatan için canını bile feda edebilecek bir duyguya, bir bağlılığa, bir kararlılığa sahip olmalarında bu bayramların büyük payı etkileri olacaktır. Eğer, bu bayramlar sadece eğlence amacına dönüştürülmüşse çağıralım birkaç sanatçı. içlerinde Ankaralı TURGUT’da olsun, “Bas bas paraları Leyla’ya” türküsünü söyleyen sanatçı da olsun. Bunlar yetmezse birkaç daha sanatçı çağırıp 24 saat da eğlenebiliriz.Hani denir ya “ATTIĞIN TAŞ ÜRKÜTTÜĞÜN KURBAĞAYA DEĞECEK” diye . Çocuklarımıza, hem milli ruh, hem de dini ruh veremezsek bu günkü içinde yaşadığımız gibi ne PKK’dan, ne banka soyguncularından, ne sokaklardaki gerek eşi, gerekse bir başkaları tarafından öldürülmüş kadın cesetlerinden, ne anasını babasını öldürmüş katillerden, ne kardeşlerinin haklarını gasp etmiş menfaatçılardan, ne de yanında 10 yıldır cinayet suçundan aranan kanun kaçağı ile aynı arabada kaçakçılık yapan savcı diplomalı sözüm ona adalet dağıtıcılardan!! Kurtulamayız ve git gide de kötüye gideriz.Beyler! Şunu samimiyetimle söyleyeyim ki: Kim ne derse desin bizim iki kimliğimiz var. Bunlardan birisi Türk kimliğimiz, bir diğeri de Müslüman kimliğimizdir. “TANRI DAĞI KADAR TÜRK, HIRA DAĞI KADAR MÜSLÜMANIZ “ , “TÜRKLÜK BEDENİMİZ, İSLAMİYET RUHUMUZDUR” demenin, bu duyguları yaşantımızda kullanmanın kime ne zararı olabilir.Onun için biz TÜRK kimliğimizle, Müslüman kimliğimizi bir bedende toplamış bir kişilik oluşturmuşuz. Türk olmaktan korkmanın hiçbir gereği yok. Bir İngiliz’e “Ben Türküm” dedirtebilir misiniz? Veya yurdumuza gelmiş bir Alman asıllı kişiye: Kimsiniz dediğimiz zaman, ben Almanım demiyor mu? Öyle ise kimse Türk olmaktan ve Türklükten korkmamalıdır.İTİLAF devletleri, SEVR, MONDROS ve LOZAN antlaşmalarında bizi bölük bölük etmek için: kimimizi Türk, kimimizi kürt, kimimizi zaza…. diyerek öz Anadolu insanımızı bölmeye çalışmadılar mı? Lozan antlaşmasında doğu kökenli kardeşlerimizi azınlık yapabilmek için üç gün sadece bu madde üzerinde durmadılar mı?Öyle ise bayramlarımızın manevi değerlerini yok etmeyelim. Bin yıldır bir ve beraber olan milletimizi 36 etnik kimlik var diyerek parçalara bölmeyelim.Şimdi bazı insanlara şu soruyu da sormak isterim. CUMHURİYETE karşı olan sayın beyler! Osmanlı İmparatorluğunu ATATÜRK mü yıktı, yoksa EMPERYALİST devletler mi yıktı? 19 Mayıs 1919 yılında vatanı kurtarmak için son Padişahlarımızın çaresizlikleri arasına onlarda mı katılsaydı?, “YA İSTİKLÂLYA ÖLÜM” diyerek: Samsun, Erzurum, Sivas yollarına gitmeseler de son Padişah gibi yahu: “Bizi ya İngilizler, ya da Amerikalılar kurtarsın” diyerek eli kolu bağlı dursalar mıydı? ,Şimdi hep İngiliz ve Amerikan torunu olmamızı kaç kişi onaylayabilir?. Öz yurdumuzda esir yaşamayı kim kabul edebilir?O zaman milletimizin değerleri ile kimse oynamamalı, gerek dini Bayramlarımıza, gerekse milli bayramlarımıza hepimiz sahip çıkmalıyız. Hiç birimiz, hiç birine karşı olmamalıyız, bu değerleri ve inançları beynimize, benliğimize nakış nakış işlemeliyiz.Düşmanın topla, tüfekle, son sistem savaş teknikleri ile bölemedikleri vatan ve milletimizi kendi elimizle bölmeyelim. (Devamı var…) MUSTAFA KAYA Bu haber 2041 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |