SANSÜR, YALAKALIKTAN DAHA KIYMETLİDİR!
Çünkü sansür olmasa, yalakalık beş para etmez!
Önce,
Yolsuzluklar,
Haksızlıklar,
Adaletsizlikler,
Kayırmalar,
Partizanlıklar,
“Çapsız”lıklar,
Vatandaşın isyanı,
Başarısızlıkların üstü örtülmeli, saklanmalı...,
Ki, ey yalakalar, siz iktidar sahiplerini matbuatta çarşaf çarşaf,
Ekranlarda bangır bangır göklere çıkarabilesiniz.
Ama önce sansür!
İlla sansür!
Evvela gerçeklere giden yollar kapatılmalı...
“Gerçek”, kuduz köpek gibi kovalanmalı...
“Doğru”, görüldüğü yerde vurulmalı...
Gerçekler dirilmemek üzere öldürüldükten sonra sizin “rol”ünüz başlıyor.
Çıkın sahneye!
Yağlayın yağlayın yağlayın!
Ki, yağ, sayfalardan, ekranlardan damlamalı... Hatta akmalı!
Vıcık vıcık!
Gerçekler yağ çukuruna öyle gömülmeli,
O karanlık bataklıkta öyle kaybolmalı ki;
İsyan eden vatandaş bile, “Vay canına, herkes halinden memnun gözüküyor, herhalde bende bir anormallik var!” kuşkusuna kapılmalı!
Yolsuzluktan, haksızlıktan, “çapsız”lıktan emin olan “entelektüel” bile; “Allah Allah, bu adamı-kadını biz hiç tanımıyormuşuz, acaba haksızlık mı ediyoruz?” şüphesine düşmeli!
Onun için, öncelikle hakikatler öldürülmeli...
Hadiseler, “vukuatlar” çarpıtılarak verilmeli...
Hiçbir olayda iktidarın kabahati görünmemeli...
Ancak ondan sonra, başımıza gelen her hâl, “eşi görülmemiş bir başarı” olarak sunulabilir.
İşte o vakit, “kusal iktidarın, tarihte emsali görülmemiş” zaferler kazandığı, hoparlörlerle ve tekrar tekrar dünyaya ilân edilebilir.
Ancak o zaman, Bakanın bir “çapsız” değil, Cumhuriyet Tarihinin en “çaplı” Bakanı, hatta bir “dehâ” olduğu sütunlar ve saatler boyu iddia edilebilir.
x x x
Önce sansür, azizim, önce sansür!
Sansür “nimet”inin kıymetini bilin!
Ki, “sansür” sizin en kudretli “kitle imha” silahınızdır!
Nükleer başlıklı güdümlü füze, yanında çakıltaşı kalır!
Vurun!
Gerçekleri de, gerçeklerden bahsedenleri de...
Çünkü “sansür” olmazsa,
“Yalaka”,
Sen bir hiçsin!
Bu haber 2381 defa okunmuştur.
.jpg)
.jpg)
