Hedefteki Ordu, İşte, Bu Ordu
“Esasen, Türk Ordusu’nda çavuş olabilen her erkek, mutlak, Anadolu muhitinde etrafına üstün, maddî, manevî kumanda ve idare kabiliyetini haizdir. Doğuştan zekâsı yok ise, mutlak, cüreti, gösterisi, dediğini cebirle, kahırla yaptırabilecek ya pazu, yahut da kurnazlık kabiliyeti vardır. Onlar, ister kışlada, ister köy kahvesinde olsun, dünya ahvalinden, yüksek dedikodudan salahiyetle bahsederler. Kendisini dinleyenler askerse, onlara söz düşmez, köy halkı ise, mutlak, çavuşun onlardan fazla şahsî, umumî dünya malûmatı vardır.” (Halide Edip Adıvar, Zeyno’nun Oğlu, S.66)
Şimdi…
Çavuşu bu olan ordunun, uzmanını, astsubayını, subayını hesap edin!
Türk Ordusu’nun dünyanın başka herhangi bir ordusunda, herhangi başka kurumlarında olmayan çok değişik, çok sırlı özellikleri, nitelikleri vardır. Dünyaya şekil vermeye kalkan devasa güçler, eninde sonunda bu sert kayaya çarpmak zorunda kalmışlardır. Ondaki nüve, ondaki maya, ondaki öz, NATO’ya girmekle, Mehmet’e Amerika’da eğitim vermekle falan değişmiyor, dejenere olmuyor.
Bugünün devasa güçleri de başta Ortadoğu, dünyaya şekil vermeye çabalıyorlar… Lâkin yine Türk Ordusu denilen sert kayaya çarpıyorlar…
Ne yapmak lâzım?
Bu sert kayayı un-ufak etmek, yerle bir etmek lâzım!
Bunu yapmak için yerli, hatta ordu içinden işbirlikçiler bulmak lâzım!
Bunlar bulundu, o sert kayayı darma-duman etmek için her şey yapıldı, yapılıyor.
Yerli ve yabancı asker düşmanları, bu ordu tamamen yok olmadan, üzerine beton dökülmeden rahat edemeyecekler.
Akıllarının ermediği, yedi kat yerin dibine gömülse, üstüne 107 kat beton dökülse bile o özün yok edilemeyeceğini anlayamamaları…
Bu ordu, dünyaya askerliği öğreten Mete Han’ın ordusu… Bu ordu, Hz. Peygamber’in adına atıfla Mehmetçik adını alan ordu… Bu ordu, peygamber ocağı…
Bu ordu, Enver Paşaların, Karabekir Paşaların, Atatürklerin, Mareşal Çakmakların ordusu…
Bu orduyla uğraşıyorlar… Ne yazık ki kendi mensupları içinden de işbirlikçileri, hizmetçileri var… Bunları yakın tarihte gördünüz, hatta bugünlerin medyasında görüyorsunuz.
Bu kutsal ocakla uğraşmayın… Bu peygamber ocağına hile edene Allah cezasını, mutlak, verir… Bu ocakla uğraşana Allah lanet eder…
Bu ocağı söndürmeye boşuna uğraşmayın. Bu Peygamber Ocağı daima yanacak.
Eliniz böğrünüzde kalacak!
Akıbetinizden korkun, Allah’ın gazabından korkun!
İsmail Hakkı Cengiz
hacengiz@gmail.com
Bu haber 1419 defa okunmuştur.