ÇOCUĞUNUZUN TUTUKLU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜN
Ne hissedersiniz?
Acı, üzüntü,
Öfke, kızgınlık
Kaygı, korku, endişe,
İsyan ve acizlik duyguları mı?
x x x
Neler yaparsınız?
Kurtulması için dua,
İçeride tutanlara beddua,
Sebep olanlara intizar mı?
x x x
Konu, yıllardan beri ülkenin kanayan bir yarası. Milli Gazete, Mustafa Kılıç’ın imzasıyla son durumu bugünkü (18 Temmuz) manşetine taşımış.
2008-2012 arasında 23 bin öğrenciye disiplin soruşturması açılmış. Şu anda, yaklaşık olarak 800 öğrenci tutuklu bulunuyor.
Demek ki; katliamdan hüküm giyenlere,
PKK terör örgütünü ve elebaşısını övenlere, destekleyenlere piyango gibi vuran son “yargı paketi” öğrencilere teğet bile geçmemiş. Onların tutukluluk halleri sürüyor.
x x x
ŞU “SUÇ”LARA BAKAR MISINIZ?
Öğrencilerin çoğu pankart açmak suçundan cezaevinde...
Ferhat ile Berna, 14 Mart 2010′da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuştuğu toplantıda, "Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazılı pankartı açtıkları için,
Gülşah Işıklı, Kocaeli'de 3 Aralık 2011′de Avukat Hurşit Berk'in bürosunun penceresinden, "Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz" yazılı pankartı açtığı için cezaevinde.
Konya'daki Selçuk Üniversitesi öğrencisi Muhammet Burak Aykurt 9 Mayıs'ta çıkarıldığı Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nce "örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle tutuklandı. Suçlanma gerekçeleri, "Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) Hayır", duvarlara "Parasız eğitim, ücretsiz ulaşım istiyoruz" yazılı pullar yapıştırmak ve Üniversitede hidroelektrik santrallerle (HES) ilgili panel düzenlemeye çalışmak...
x x x
Hemen hemen bütün tutuklama gerekçeleri yukarıdakilere benziyor. Görüldüğü gibi, hiçbirisinde silah veya şiddet unsuru söz konusu değil.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Başarı göstermiş, üniversitede okumaya hak kazanmışlar.
Bunlar genç insanlar, elbette ülke meseleleriyle ilgilenecek,
Tepkilerini ortaya koyacak, kırıp-dökmeden eylem yapacaklar.
Onların istikbalini karartmaya hakkımız yok.
Biz yine de öğrenciler toptan affedilsin demiyoruz.
Diyoruz ki;
Tutuksuz yargılanabilirler...
Yargılama safhası hızlandırılabilir.
Hatta ceza da alabilirler...
Ama gençlikleri, tahsilleri göz önüne alınarak cezaları ertelenebilir. Eski tabirle “tecil” edilebilir.
Çocuklarımıza, kanunların tanıdığı bu hakları çok görmeyelim.
Maksadımız insanları kazanmak mı, kaybetmek mi?
Kaybetmek çok kolay, kazanmak zor!
Çocuklarımızın “tutukluluk” hallerini bir daha düşünelim!
Bu çocuklara günah!
x x x
DÜĞÜM
İsyan, zihnin değil, yüreğin düğümlenmesidir.
Stephen R. Covey
Bu haber 2017 defa okunmuştur.