Fatih’in Fermanı: Allah’ın Soracağı Soruları Sormayın
Yaşar Okuyan, Fatih’in bilmediğimiz bir yönünü dile getirdi… Fatih Sultan Mehmet, fermanında, “İnsanlara Allah’ın soracağı soruları sormayın. Kulun kula soracağı soruları sorun. Aç mısın, susuz musun, geçinebiliyor musun, evin var mı, hasta mısın, evinde hasta var mı?” gibi sorular sorulmasını emretmiş. (Ulusal Kanal, 11 Şubat 2018)
Bana hem çok ilginç geldi, hem de şimdiye kadar bunu öğrenmemiş olduğuma şaşırdım.
İnternete şöyle bir baktığımda, konuyla ilgili pek çok makale yazılmış olduğunu gördüm. Bunlardan biri de muhafazakâr camianın pek tuttuğu Yavuz Bahadıroğlu’nun makalesiydi. Bahadıroğlu, “Osmanlı ve Küresel Güç Olmak” başlıklı makalesinde, yukarıdaki soruları sormayacaksın bilgisini verdikten sonra, “Mesela kapıyı çalacaksınız, çıkana ‘Hangi dindensin?! demeyeceksin. Sana ne, onu ancak Allah sorar. Kılığın kıyafetin, sana ne? Nasıl giyiniyorsun? Başın örtülü mü açık mı? Seni ilgilendirmez.” diye devam ediyor. Küresel Güç olabilmenin temelinde bu anlayışın yattığını belirtiyor ki buna ben de katılırım.
İnsan düşünmeden edemiyor: Tarih derslerinde, Fatih Devri anlatılırken, bir sürü masal anlatılır da bunlar neden öğretilmez? Düşünsenize, ne kadar ileri bir anlayış?
İnsanlara Allah’ın soracağı soruları sormayacaksın…
Dinini, mezhebini,
Namazını, orucunu, kıyafetini, içkisini sormayacaksın!
Bugünkü laik anlayışın bile ötesinde… Daha 1-2 yıl önce, çevremde, “laik yaşam tarzı”nı benimsemiş bazı kişilerce, “Cuma namazını kılıp kılmadığınızın”, “kurban kesip kesmediğinizin” sorguladığına, bunları yapmayanlara dudak büküldüğüne şahit oldum.
Fatih’in anlayışı, “insan hakları”nın zirvesi!
İşte, “Osmanlı” bu…
İşte, “Kur’an” bunu emrediyor.
Bunu anlayabilseydik, hem çok daha doğru-dürüst Müslümanlar olurduk,
Hem çok daha huzurlu bir toplumsal ve bireysel hayatımız olurdu,
Hem de bilimde, teknikte çok daha ileri bir seviyede olurduk.
Hatta ve hatta “küresel güç” olurduk.
Yine oluruz. Geç kalmadık. Bugünden tezi yok, bu anlayışı benimseyelim… İnsanlara, Allah’ın soracağı soruları sormayalım. Hem kendimiz huzur bulalım, hem çevremize huzur verelim.
Var ya, bunu becerebilirsek “İnsan Haklarında” şampiyon oluruz. Çağ atlarız.
İsmail Hakkı CENGİZ
hacengiz@gmail.com
Bu haber 2643 defa okunmuştur.