TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DÜŞMANI YOKTUR
Nesiller boyu, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diye vehimlere kapıldık.
Bu sözle bir yandan kendimize korku salarken, bir yandan da gaz verdik!
Bu “vecize”de adı geçen “Türk”e, ülke sınırları içindeki bütün nüfus dâhildi!
O günler, o bütünlük tarih oldu!
Artık, o “vecize”yi de kimse söylemiyor. Unutuldu! Bırakın unutulsun... Hiçbir anlamı yoktu.
Nitekim, bugün görüyoruz ki, “Türk’ten başka dost” olmamasının hiçbir sakıncası da yokmuş! Öyle olmakla Türk ne kaybetti?
“Yel kayadan ne aparır”?
El Türk’ten ne koparır?
Nitekim, Türk’ün en azılı düşmanları bile Türk’ten hiçbir şey koparamadı.
Zaten başkalarının dost olmaması, düşman olması pek de şaşılacak bişey sayılmaz...
Anormal bir durum değil...
Belki hayatın, milletler mücadelesinin tabiatında “düşmanlık” var!
x x x
Anormal olan,
Yanlış olan; insanın kendi kendisine yaptığı düşmanlık!
Türk’ün Türk’e düşmanlığı!
İşte, şimdi, o anormalliği yaşıyoruz:
Türk’e düşman olan ne kadar çok “Türk” varmış!
Adam veya kadın ekranlara çıkıyor; HaberTÜRK’e, KanalTÜRK’e, cnnTÜRK’e çıkıyor...
“Türk” kelimesinden, Anayasa’da geçen “Türk Milleti” kavramından duyduğu rahatsızlığı haykırıyor, kaldırılmalıdır diyor!
Bunlar Türkçe konuşuyor!
Türk üniversitelerinde profesör, Türk basınında yazar!
Türk kimliği, Türk pasaportu, Türk adı taşıyor!
Türk Lirasıyla alışveriş yapıyor...
Bunları bütün dünya ve biz “Türk” sayıyoruz!
Bu “Türkler” Türk’e açıkça düşman!
Türk’ün bu kadar çok ve etkili “Türk” düşmanı varken, başka düşmanların lafı mı olur, esamisi mi okunur?
Bu düşmanlık elbette insanı rahatsız ediyor, üzüyor... Lâkin bu “Türk düşmanı Türkler” konuşmasın, susturulsun demiyorum...
Asla!
Tam tersine, bu tartışmaları, bu düşmanlıkları “fikir hürriyeti”nin bir gereği olarak görüyorum. İnsanların kendi kendine düşman olma hürriyetleri de olmalıdır.
Herkes en aykırı görüşlerini özgürce savunsun, eteğindeki taşı döksün.
Türk’e, Türklüğe en şiddetli düşmanlığı yapsınlar... Türk’ü bitirmeye kalksınlar...
Türk’ün coşkun ve ateşli sinesi bütün hücumları karşılamaya, püskürtmeye muktedirdir...
Onların düşmanlıkları Türk’ü daha “şuurlu”,
Daha “imanlı”,
Daha “duyarlı” hale getirecektir.
Türk o kadar köklü bir özgüvene sahiptir ki, kendi kimliğini taşıyan sizlerden gelen saldırılardan dolayı size sadece acır, size karşı dudaklarında sadece acı bir gülümseme belirir.
Özgürce saldırın!
Azmimizi bileyecek, saflarımızı sıklaştıracak, Türklüğümüzü pekiştireceksiniz!
İsmail Hakkı CENGİZ
Bu haber 2113 defa okunmuştur.