| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
MÜFETTİŞSEN; SENDİKAN TEM-SEN04 Eyl?l 2014, 15:55 MÜFETTİŞSEN; SENDİKAN TEM-SEN Sivil Toplum Kurumları bir ihtiyaçtan hareketle doğar, gelişerek hizmet sunduğu alanda problem olarak farz edilen/duyulan konularda harekete geçerek olumsuzlukları olumlu hale getirerek çalışmalarını sürdürürler. Yeni durum ve olaylara karşı da acil eylem planları hazırlayarak faaliyetlerini devam ettirirler. Amaç üyelerini daha iyiye, daha güzele, daha istenilene, arzulanana taşırken toplumun yararına olan eylem ve etkinliklerde de katkı sunmaları beklenir…. Kamu kurumlarında ya da özel kurumlarda istihdam edilen çalışanların iş kolları baz alınarak kurdukları sendikaları işçi ve memur sendikaları diye ayrıma tabi tutmak istemesek de sendikalar sonuçta iş kollarına ya da bağlı oldukları konfederasyonlara göre hatta ve hatta demek yanlış olur gibi gelse de neredeyse tercih ettikleri siyasi yelpazelere göre dizayn oldukları yada konuşlandıklarını söyleyesi geliyor insanın… Burada şu yada bu sendikadan bahsetmeden tüm sendikaların, tüm sendikalı olanların sendikasız olarak mesleklerine devam edenlere göre daha aktif, daha enerjik, hayatta risk üstlenenler olarak, mesleğini yürütenler olarak görüyorum ve onları önemsiyorum. Bu benim düşüncem, sizlerle paylaşmak istediğim düşüncemdir. Herkes bu düşünceme katılmalıdır diye bir saplantım da yoktur. Her birini bir cevher olarak gördüğüm, bildiğim, düşündüğüm meslektaşlarımızın var olan enerjilerini eğitimin kalitesini artırma anlamında, öğretmenlerimize uygulama sahasında onlara gerçekten yön verme, rehberlik etme, ders araç-gereçlerini üretmeleri ve kullanmaları yönünde ve de eğitim teknolojilerini kullanma-kullandırma anlamında harcayacaklarına var olan inancım hiçbir zaman eksilmedi. Eksilmeyecekte… Bu fikrimi bir olma, birlik olma, birlikte olma anlamında ele aldığımızda güçlü olacağımızın-alanda güç olacağımızın işareti olacaktır diye düşünüyorum. Bu düşünceler arasında TEM-SEN’ i düşünüyorum. Bir olmak birlikte olmak, güç olmak, güçlü olmak, mensuplarına daha iyi avantajlar sağlamak, eğitime daha iyi hizmet etmek, geleceğimize (çocuklarımıza) daha kaliteli eğitim sunmak amacıyla 25 Aralık 1992’de Ankara Eğitim Müfettişlerinden Âlim Başaran ve arkadaşları; Ali Gümüş, Ekrem Gündüz, Çelebi İlbars,Alim Seyrek, İbrahim Karabıyık, Rasim Altıntaş, Mehmet Pınardağ, Kemal Atay,Necmettin Şimşek, Dursun İrat ve Fahrettin Gün tarafından kurulan Tem-Sen’i düşünüyorum... Ne zorluklara kurulan meslek örgütümüzün etrafında tam toplandık diyeceğimiz bir anda tüzük değişikliğinin teklif edildiği bir toplantıda evet ya da hayır diyemeyen sadece çekimser oy kullanarak işin içinden çıktığını sanan grup arkadaşlarımızın gayretleri ile ilk tuğla sökülmüştü Tem-Sen duvarlarından. Kopmalar başlamıştı Tem-Sen’den. Koptu, koptu, koptu. Nereye vardı işin sonu? Hiçbir yere varılamadı. Biri İstanbul’da diğeri Ankara’da eğitim müfettişlerini bünyesinde toplayan dernek ve sendika. Her ikisi de küçülerek büyüyorlar, her nasılsa? Meslektaşlarımız iletişim grubumuzda bahsediyorlardı; sessizlik, bu ne sessizlik, bu sessizliğin bir fırtına öncesi sessizlik olduğuna işaret buyuruyorlardı… Sır çözüldü efendim. Şimdi yine bir furyadır gidiyor. Sendikayı pısırıklıktan (?) kurtarıp ivme gücü kazandıracak bizleriz diye fikir beyan eden kıymetli arkadaşımızın sendikadan istifa eden kıymetli meslektaşlarımızı tebrik etmesindeki tezadı göremeyen var mı? Sendikadan ayrılarak nasıl iddia ettiğimiz pısırıklıktan kurtarıp ivme kazandırabiliriz? Sendikaya “sanduka” gibi ve sair isimler takarak alay edercesine kamuoyunda küçük düşürmeye çalışan meslektaşlarımız söyler misiniz ne kazandık/kazandınız? Aşınmadan gayrı… Tem-Sen hakikatte küçük çaplı bir sendikadır. Var olan gücü, olması gereken gücünün yanında çok kifayetsiz kalmışsa inanın bunda sendikadan kızgınlıklarla ayrılıp giden arkadaşlarımızın payı en az Tem-Sen’i iyi yönetemediğini iddia ettiğiniz/ettiğimiz arkadaşlarımız kadar sorumludurlar. İyi yönetilmiyor ise siz niye gittiniz öyleyse. Neden göreve talip olmadınız/olamadınız? Madem bu kadar kaçırılan fırsatları yada kazanılması gerektiğini belirttiğiniz fırsatları ve avantajları Tem-Sen yakalayamadı yani bazı haklar veriliyordu da Tem-Sen kabul etmediyse… Buyrun birlikte sahip çıkın/çıkalım. Şu birleşmeyle ilgili problemi de çözelim. Maarif müfettişliği adını da çözelim… Bu birleşmenin bize karı olmadı ama bakanlık müfettişlerine olan zararını da sezdirmeden çözelim… Çözelim, çözelim ama mesleğimizi erozyona uğratmadan çözelim. Yeni, yeni bir sendika kurarak/bölünerek kar yumağı haline gelmiş problemlerle baş edileceğine inanmak biraz safça bir düşünce olur. Var olan sendikaya dönelim yani Tem-Sen’e dönelim. Mücadeleyi orada yapalım. Eğitim müfettişi arkadaşlarımın bulunması gerektiği kurumsallaşma yönünde hayli yol almış ve 32 Avrupa ülkesinin eğitim müfettişlerinin oluşturduğu birliğe (SICI - The Standing İnternational Conference of Inspectorates) yani Avrupa Eğitim Müfettişleri Birliğine üyeliği ile Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile 18,19,20 Haziran 2014 tarihleri arasında yapılan VI. Eğitim Denetimi Kongresi sonucunda ülke eğitimine kazandırdığı araştırma, tez ve makalelerin sayısı önemsenemeyecek kadar az değildi. Gelin Tem-Sen’i ve eğitim müfettişliğini birlikte taçlandıralım. Bu demek değildir ki diğer eğitim sendikalarını önemsemeyelim. Hayır, eğitim alanında kurulmuş ve faaliyetini sürdüren eğitim sendikaları yılların deneyimini yaşayan güçlü sendikalardır. Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Teç-Sen ve adını hatırlayamadığım diğer eğitim iş kolu sendikaları. Onların desteğini alma yönünde, yanımızda yer almaları yönünde dirsek temasında olunması gerektiğini biliriz/inanırız ve geçmişteki yanımızda yer alma hususunda sergiledikleri örnek davranışları her zaman takdire şayan olarak görürüz. Tem-Sen nihai amacına ulaştığında hepimiz geldiğimiz yere geri döneriz/döneceğiz… Neden olmasın? Ama şimdi eğitim müfettişisin, müfettişsin… Ayrılık çığlıkları çare değildir. Sen müfettişsin. Öyleyse, “Müfettişsen; Sendikan Tem-Sen”. Yeniden bir müfettiş sendikası kurmak yerine Tem-Sen’e dönelim. Mevcut yönetime hizmet etmeleri yönünde harcadıkları enerjilerine güç katma amacıyla sinerji yaratmaya ve bir sonraki seçimlerde yönetime aday olmaya ne dersiniz? Ha bu paragrafın son cümlesinde Tem-Sen’in Beşinci olağan kongresi Merkez Genel Kurulu; 12-13 Nisan 2014 tarihleri arasında Ankara Başkent Öğretmenevinde hoşgörü, dayanışma, karşılıklı anlayışın, birlik ve bütünlük içerisinde, demokratik anlayışın hakim olduğu, huzurlu bir ortamda yapılırken; güzel şahsiyetli, haysiyetli, erdemli, olumlu ve seviyeli bir adaylık örneği ve mücadelesi veren kıymetli arkadaşım/meslektaşım, Şerif TÜTÜNCÜ Beyi tebrik ediyorum. Her meslektaşımı bir Şerif olması/demokrasi sunması/demokrasiyi yaşaması temennisiyle selamlıyorum. Veli BİLİCİ Eğitim Müfettişi /Mersin Bu haber 2512 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |