| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
YİNE Mİ SEN, TEMSEN?18 Mart 2013, 22:45 YİNE Mİ SEN, TEMSEN? Kurulduğu günden beri(1992) yoğun bir mesai uygulayarak meslek kamuoyu arasında tek bir sendika olarak hayatını idame ettiren Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası, kısa adı TEM-SEN olan bu sendika, Ankara merkezinde, Milli Eğitim Bakanlığı merkezinde; biri merkezde diğeri taşrada olarak örgütlenmiş çift başlı olarak yürütülen teftiş sistemi içerisinde, kendi içerisinde birçok problemleri çözme ile uğraşırken diğer taraftan da bakanlık merkezinde bulunan teftiş sisteminin barikatlarını bertaraf etme, bakanlık merkezindeki üst düzey yöneticilere ve bizzat bakanın kendisine bu çift başlı teftiş sisteminin anlatılması ile meşgul olurken merkezi teftiş sisteminin mensuplarının da çoğu zaman elleri armut devşirmedi. Hep bir karşı duruş sergileme gayreti içerisinde olanlarının tavırları ön plana çıktı. Zaman zaman yıldırma ve yıpratma politikaları uygulandı… Her şeye rağmen değişen ya da yeni gelen Milli Eğitim Bakanlarımız hep ılımlı ve olumlu düşünerek bu çift başlı teftiş sistemine bir el atılması, üzerinde çalışma yapılması gerektiği yönünde beyanlarda bulundular. Üzerinde çalışmalar yapılması yönünde talimatlar verilerek ta ki bu günlere gelindi. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bu tür fikirler olgunlaşma aşamasında iken ve de Devletin başka bakanlıklarında kontrolörler, denetmenler gibi mesleklerin adı teftiş-müfettiş olarak değiştirilirken yıllarca kontrolör ya da denetmen gibi dar kavramlar arasında kalınmasından rahatsızlık duyan bu meslek erbapları teftiş-müfettiş adlarını almanın haklı gururunu duyup, mutluluğunu yaşarken her ne hikmetse bunca geçmişi olan Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki müfettiş ve teftiş kavramının değiştirilerek denetmen-denetçi/denetim düzenlenmesine ne hikmetse onlarca eğitim duayenleri/eğitim tarihçileri, Bakanlık müfettişleri; “Lütfen, bir dakika…..” diyerek açıklama ya da ikna etme gayretini bile gösterememişlerdir. Belki benim açıklamaya çalıştığım ve çok basitmiş gibi gözüken teftiş/denetim, müfettiş/denetmen-denetçi kavramlarının gerçek manada ifadeleri incelenmeye çalışıldığında birini birinin/birini diğerinin yerine ikame etmede yetersiz kaldığını anlamak için illaki bir “dil bilimci” olmaya gerek var mı bilmem?... Yukarda kısaca açıklamaya çalıştığım hal beyanından sonra yıllardır yaptığımız işin gereği olarak peşin olarak yaptığımız harcamaları bilmem kaç ay sonra alacağımızı bile hesap etmeden işlerimizi yürütürken, fedakarlık örneği sunarken içinde bulunduğumuz duruma baktığımızda, geçmişte yollukları avans olarak ödenen eğitim müfettişlerini (ilköğretim müfettişleri) 170 yıla yakın bir geçmişe sahip bu mesleğin üyelerinin bir çok sıkıntılarla boğuşurken yolluklarının avans olarak ödenmesi yönünde alınacak kararları çok önemsiyorum. Yerinde bir karardır. Ödenmesi geciken yollukların beklenmesi sırasında üniversitelerde okuyan çocuklarımızın harçlıklarını gönderemediğimize dair üzücü anılarımızdan kurtulmuş olacağız en azından… Bu bahislerden sonra her şeye rağmen cesaretimi toplayarak, cesaretimi toplayarak diyorum çünkü daha önceleri eğitim müfettişleri grubu ve müfettişler grubunda paylaşmış olduğum “itidal çağrısı” dolayısı ile bana; “grubun ağbeyliğine mi soyundunuz” ya da benzeri cümlelerle “mobbing” uygulayan kıymetli meslektaşlarıma rağmen , “Örgütlülük budur?” ibaresi ile TEM-SEN’e teşekkür mesajı yazan doğruluk, dürüstlük ve erdemliliği ile takdir ettiğim meslektaşım demekten gurur duyduğum-mutlu olduğum Sayın Mehmet TUNGA’nın dediği gibi, “Örgütlülük budur?” “Şimdi birlik zamanıdır” gibi gereksiz mesajlar da yazmayacağım arkadaşlarıma. Çünkü ne zaman birlik zamanı desek, uluslar arası ajanlar karışıyor aramıza. Onların sesleri güçlü yayılıyor, bir gizli el dolaşıyor aramızda ; “vay efendim Tem-Sen ya da Müfettişler Derneği’de kim oluyor?” …gibisinden... Bazen ben de şüpheye kapılıyorum, yoksa ABD bu işe de mi el attı? Gibisinden… Her şeye rağmen “YİNE Mİ SEN, TEMSEN?” demeden TEM-SEN’in Ankara’daki girişimlerine destek olunması, takdir edilmesi lazımdır. Müfettişler Derneği yönetiminde bulunan kıymetli arkadaşlarımızın da bu çalışmaları önemsediklerine olan inancım tamdır. Kaldı ki zaten içimizde onlarca arkadaşımız hem TEM-SEN hem de MÜFETTİŞLER DERNEĞİ’nin üyeleridirler. Müfettişler Derneği’nin yaptığı, girişimde bulunduğu önemli/kıymetli çalışmaları hiç birimiz tarafından önemsizmiş gibi gösterilemez. Şimdi gelin birlik olun demiyorum ama “birbirinizin görüş ve önerilerini önemseyin”. 3797 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Kanun’un TBMM’de görüşülmesi öncesinde görüşlerine başvurulan Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Bir-Sen ve Eğitim İş sendikalarının temsilcilerinin müfettişlerle ilgili maddesi ile ilgili olarak beyanları her zaman takdire şayan olarak kalmalıdır hafızalarımızda… Teşekkürler eğitim sendikalarımıza. Öyleyse biz neden çalışmalarımızı desteklemeyelim? Konuşmalarımızda ve beyanatlarımızda; Şair Nabi’nin bir beyitinde yer alan “Kem aletle, kemalat olmaz” şeklindeki satırının kulaklarımızda küpe kalması temennisiyle… Veli BİLİCİ Mersin Eğitim Müfettişi Bu haber 4066 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |