![]() | |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor Alanı![]() Anamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELER![]() İmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor Alanı![]() Ziyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
TATLI KÖYDE BİR IŞIK![]() 03 Nisan 2025, 11:52 TATLI KÖYDE BİR IŞIK Hakkâri de görev yaparken, Yüksekova’ya gidiyorduk. Bahar havası Mayıs ayında ancak kendini göstermeye başlamıştı. Yol kenarında, dağ eteğinde şirin bir köy gördüm. Adını da kendi haline uygun, “TATLI KÖY” olarak vermişler. İşte bu köy tam da benim aradığım köydü. Çok değerli yazar, eğitimci, hayırsever; Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK’ın okul yaptığı köydü. Arkadaşlara; “dönüşte bu okula uğrayalım.” dedim. Arkadaşlar “bu okulda öğretmen yok ki neye uğrayalım?“ dediler. Ben “Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK’ın yaptırdığı okulu ve bu çevrenin çok sevilen ve “SEYİT” olarak tanınan Seyit MİRZA büyüğümüzü görmek istiyorum.” dedim. Dönüşte, uğradık. Seyit Mirza büyüğümüz bizi karşıladı. Seyidimiz, çok girişken, Valilik adeta uğrak yeri. Sayın Valimiz Lütfüllah BİLGİN’in, bir defasında uzaktan gördüğü Seyidimize; “Gel Seyidim, gel.” diye seslendiğini gördüm. Seyit; Hakkâri’ye gelen bayan başbakana; yaklaşır, bir şey söyler yüksek sesle gülerler. Müdür Yardımcıları; “Seyit sen ne söyledin de Başbakan öyle güldü? “ diye sorduklarında; “Bizi dağdakilerle karıştırmayın dedim.” der. Seyit boşuna bu unvanı almamıştı… Böyle beylik sözler ve düşüncelere sahipti… Seyit Mirza’ya konuk olduk. Köyünün tarihçesini anlatıyordu. “Bu köyde üç haneydik. 1955 Yılında Menderes Hükümeti zamanında köyümüzün yanında bulunan bataklık kurutuldu, hastalıktan kurtulduk. Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK da bu güzelim okulu yaptırdı. Cehalet batağından kurtulduk, diyorduk ama öğretmenimiz yok okul kapalı. Müfettiş Bey; öğretmen neden gelmez ki? Az mı yetişiyor? Yoksa bizi mi beğenmiyorlar? Oğul öğretmen bir gelsin, her şeyi bana…” Seyidim bastırdıkça bastırıyordu. Haklıydı ama yapacak da bir şey yoktu. Öğrenci sayısı okul açacak durumda değildi. Seyit Mirza büyüğümüzün taarruzundan kurtulmak için konuyu değiştireyim istedim. -“Seyid, sen Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK ‘ı hiç gördün mü?” -“Görmez miyim oğul görmez mi? Ha boyu benim boyum kadar. Ama ne kadar hayırsever, ne kadar bilgili… O TEKIŞIK değil… ÇOK IŞIK, ÇOK…” Seyid’imizin yaşı nedeniyle kulağı az duyuyordu. Onun için, biraz yüksek sesle:”- Seyid’im… okulunuz açılacak, Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK’ meşalesi hep yanacak, çocuklar koşup oynayacak…” diye, bu temenniler ile ayrıldık. Yolda, Tatlı Köy, Seyit Mirza ve Hüseyin Hüsnü Tekışık, üçgeninde gezindim durdum. Atalarımız boşuna mı; “ Bir ağaçtan bir milyon kibrit çıkar, bir kibrit bir milyon ağacı yakar…” demişler… Fikret SÜREN Eğitimci Yazar Not: Seyit Mirza ve Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK sağ iken, TEKIŞIK Üstadımızın isteği üzerine yazdığım bu anıyı, Seyidimizin Müfettiş oğlu, Kemal SEYİTOĞLU çerçeveletip okulun girişine asmış. Ebediyete intikal eden Seyit Mirza ve Hüseyin Hüsnü TEKIŞIK Üstadımızı rahmetle anıyorum… Bu haber 156 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı![]() |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |