| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
Son 3 Yılın En İyi Anma Etkinliğiydi01 Eyl?l 2012, 17:33 “Yolum düşünce Anamur’a /Havalar yağar eser de olsa /Elini kulağına götürerek /Uzun hava çeken köylüleri /Dinlemeliyim mutlaka.” diyordu Abdülkadir Bulut o gür sesiyle “Yolum Düşünce Anamur’a” adlı şiirinde. *** Ölümünün üzerinden tam 27 yıl geçmiş. Geç de olsa kekik kokulu şiirlerin sahibiyle tanıştığım için mutluyum. Son 3 yıldır Bulut’u anma etkinliklerine katılıyorum. Katıldığım etkinlikler içinde en görkemlisi bu yıl yapıldı.
*** Anamurlu şair ve yazar Abdülkadir Bulut, ölümünün 27.yılında Anamur Belediyesi Meclis Salonu’nda Anamur Kültür Derneği ve Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneği’nin ortaklaşa düzenledikleri etkinlikle anıldı. Etkinlik başlamadan önce salon yavaş yavaş kalabalıklaşıyordu. Salonun girişinde etkinliğe katılanları Anamur’un usta klarnetçisi Savaş Küçükderya’nın solo klarnet dinletisi karşılıyordu. Etkinlik başlamadan önce Bulut’u konu alan kitaplar ve ÇAĞŞAD üyelerinin kitapları salonun hemen girişinde okuyucusuna ulaşabilecek olmanın heyecanı içindeydiler. Salona gelen konuklara çay ikramları yapılıyor, uzun zaman sonra etkinlikte ilk defa bir araya gelenler etkinlik öncesi hasret gideriyorlardı. *** Etkinlik saatine doğru yavaş yavaş yaklaşılıyordu. Hiç beklemediğim bir kalabalık salonu doldurmaya başlamıştı. Etkinlik başladı. Salon tamamıyla doluydu. İnanamıyordum gördüğüm kalabalığa. Her şey güzel başlamıştı. *** Anamur Kültür Derneği Başkanı Sadise Seymen’in açılış konuşmasındaki sözleri çok anlamlıydı: “Öyle mutluyum ki... Sizlere bakınca öyle güzel yüzler, öyle güzel gözler görüyorum ki... Toplantı salonumuz dolu. Teşekkür ediyorum. Anlıyorum ki doğru yoldayız... Duyguluyuz çünkü, “Çağdaş Şairler ve Yazarlar Derneği”, Abdulkadir Bulut adına düzenledikleri şiir yarışmasının ödül törenini Anamur’da yapmak istediler. Bize kucak açtılar, biz onlara kucak açtık. Onur duyduk.” *** Oğul ve torun Bulut’un bazı sebeplerden dolayı etkinliğe katılamamalarından dolayı gönderdikleri iletiler okundu. Oğul Bulut’un iletisi, “Bu kadar duygu yoğunluğu içersindeyken babamı anlatmak çok zor. Çok güzel öperdi benim babam. Sadece uyurken değil her zaman. Çok güzel bakardı benim babam. Güven verirdi, her zaman yanındayım der gibi...Bizimle sohbet ederken, siyaset derdin, emek derdin, işçi derdin o zaman anlam veremezdik, meğer bizi geleceğe hazırlıyormuşsun.” şeklindeydi. Torun Bulut’un iletisi ise, “Adını taşımaktan gurur duyuyorum dedecim. Keşke seni tanıyabilseydim, beni tanıyabilseydin... Bilemediklerimi babaanneme soruyorum, babaannem de çok şey biliyor, ama sen daha çok şeyler biliyormuşsun, keşke sen olsaydın. Hasta olsaydın ama yaşasaydın. Dede keşke o minibüse hiç binmeseydin, keşke o koltuğa hiç oturmasaydın, keşke yaşasaydın...” şeklindeydi. Gönderilen iletiler salonda okunurken etkinliğe katılanlar gözyaşlarına hâkim olamıyorlardı. *** E Yayınları’nın sahibi Mehmet Atay, Şair ve Yazar Mehmet Mahsun Doğan ve Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ulvi Keser’in konuşmacı olarak katıldıkları panelde, oturumun yöneticiliğini Ali Ziya Çamur yaptı. *** E Yayınlarının sahibi Mehmet Atay, “Düşündüğü gibi yaşayan, yaşadığı gibi konuşan nadir insanlardandır Abdülkadir Bulut. Birçok konuşmaya katıldım, hiç burada bu kadar heyecanlanacağımı düşünmezdim. Oğul ve torun Bulut’un mesajları beni yani eski bir dostu çok duygulandırdı. Abdülkadir Bulut gibi ölümünden bu kadar yıl sonra bile bu kadar içtenlikle anlatılan, bu kadar samimi şekilde sahip çıkılan biri daha hiç görmedim. Bu durum Abdülkadir Bulut’un sadece şair olduğu için değil, yedi düvelle barışık biri olmasından olur. O görüşmemizde bana Dragon Çayı’nın güzelliğinden bahsetti ve gelip görmem için ısrar etti. Ben de bir gün geleceğimi söyledim. Ama ne yazık ki onu kaybettiğimiz için bu hayalimizi gerçekleştiremedik. Programa davet edilince Anamur’a gelmişken Dragon Çayı’na da gelerek ona verdiğim sözümü tuttum. Dragon Çayı’nın şair Abdülkadir Bulut’un anlattığı kadar güzel olduğu gördüm. Buraya gelerek bu güzellikleri gördüm. 27 yıl gecikmeli, bir randevuyu gerçekleştirdim. Akine Köyü’ne gittim. Dragon Çayı’nı gördüm. Suyuna elimi sürdüm. Görüyorum ki, burada herkes Abdülkadir Bulut... Hiç böyle bir sahiplenme görmedim. Şiirlerinde yerelle evrensel dokuyu koruduğu için Abdülkadir Bulut olmuştur. Kendi düşüncesini bu basitlikle, yalınlıkla ve yerellikle anlattığı için büyük bir şairdir. Size ne kadar borçlu olduğumuzu gördüm. Bu evladınıza sahip çıkın Anamur Abdülkadir Bulut, Abdülkadir Bulut Anamur...” dedi. *** Şair ve yazar Mehmet Mahsun Doğan ise, “Abdülkadir Bulut’un üzerine yapışan Cemal Süreyya’nın yaptığı “Kasabalı Lorca” benzetmesi, şairimizin “Övgüye Değer Şairlerden Ödülü”nü aldıktan sonra olmuştur. Ağzından bal damlayan, cin gibi zeki bir şair olan Cemal Süreyya’nın bu söyleminin “Kasabalı” değil de “Türkiyeli” olması gerektiğini düşünüyorum. İspanyol şair Lorca, kasaba kasaba dolaşırken derlediği şarkıları yerel müziklerle belki Abdülkadir Bulut’la benzeşebilir ancak, Abdülkadir Bulut’un şiirlerinde Türkmen Kültürü, yerel söylemler buluşur. Modern söylemle Abdülkadir Bulut Dadaloğlu’dur, Karacaoğlan’dır, Ruhi Su’dur aslında… Abdülkadir Bulut; arkadaşlık duygusudur. İhanetsiz, saygıyla birbiri için ölmenin duygusudur.” dedi. *** Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ulvi Keser de “Abdülkadir Bulut, Akdeniz mi? Akdeniz, Abdülkadir Bulut mu? Yoksa Abdülkadir Bulut Akdenizli midir? Akdeniz, kutsal bir yerdir. Akdeniz, yereli evrensele taşır. İşte Abdülkadir Bulut, budur. Bulut’un şiirlerinde Akdeniz ve su hep direniş, özlem, mücadele, alın teri, emek ve umut anlamına gelir. Çünkü Akdeniz, suları gibi akıcı ve masmavi bir insanoğlu tarihidir ve Abdülkadir Bulut aslında Akdeniz’dir.” dedi. *** Yapılan konuşmaların ardından Çağdaş Şair ve Yazarlar Derneği’nin bu yıl 4.sünü, Abdülkadir Bulut adına 2.sini düzenledikleri şiir yarışması ödül törenine geçildi. Çağdaş Şairler ve Yazarlar Derneği (ÇAĞŞAD) Yönetim Kurulu Üyesi Aydan Yalçın, Şair Abdülkadir Bulut 2. Şiir Ödülü’ne katılarak dereceye giren yarışmacı ve eserleri açıkladı.
Yalçın, “27 yapıt arasından oy çokluğuyla birinciliği, “DÜŞ KUŞUN KANADINDA” adlı kitap dosyasıyla Alp Arslan Akman, “Övgüye Değer Eser” ödülünü ise “KEDİ TEDİRGİNLİĞİ” adlı kitabıyla Melih Elhan’ın aldı. Hüseyin Atabaş, Gülsüm Cengiz, Fadıl Oktay, Ali F.Bilir, Mehmet Mahsun Doğan, Aydan Yalçın’dan oluşan Seçici Kurul’un “Jüri Özel ödülü”ne “ZAMANI GEÇTİM” kitabıyla Yusuf Alper, “Özendirme Ödülü”ne ise “SESİM BOĞULUYOR DENİZLERDE” adlı kitabıyla Cihan Barış Budak’ı layık görüldü.” dedi. Yarışmada dereceye girenlere ödülleri verildi. Gece törenle burada son buldu. Herkes dağıldı. Ancak, Bulut sevdalıları İskele’deki Meltem Otel’e gittiler. Otelde çaylar içildi, Bulut’la ilgili anılar tazelendi. Değerli büyüklerim, abim ve ablam Saadet F. Bilir, Ali F. Bilir, Gazeteci Yazar Güngör Türkeli de etkinliğe katılanlar arasındaydılar. *** Değerli büyüğüm Yazar Mustafa B. Yalçıner Bulut sevgisini çok güzel anlattı. Afyon’da yaşayan bir Bulut sevdalısı Bulut’u araştırmış. Bulut’a ulaşabilmek için bir hayli çaba sarf etmiş. Çabası sonucu hiç görmediği, tanımadığı ancak, okuduklarından tanıdığı Bulut’un resimlerini çizmiş ve çizdiği resimleri de Mustafa ağabeyimize göndermiş. Mustafa ağabeyimizin bu anlattıkları Bulut sevgisinin bir göstergesiydi. *** “Nasıl tanırsa bir bebek /Kokusundan anasını, babasını /Şairin hası da yiğidim /İşte öyle tanır yurdunu.” diyerek, çok iyi tanıdığı yurdunu şiirlerine ilmek ilmek dokuyan ve saçma bir kaza yüzünden 27 yıl önce aramızdan ayrılan Anamurlu Şair ve Yazar Abdülkadir Bulut’u hasretle ve özlemle anıyorum. Nur içinde yatsın… Bu haber 2493 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |