| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
TOPLUM VE AİLE06 Kas?m 2012, 17:57 Dünyada akıl sahibi kimselerin tasarrufunda olan her şeyin iki kutbu vardır. Biri İslami; diğeri de gayri İslami’dir. Biri imani; diğeri de küfridir. Biri Rahmani; diğeri de şeytanidir. Şuursuz madde dediğimiz varlıklar dahi, bazen İslam’a; bazen de küfre hizmet ederler. Kalemin, silahın, eşyanın dahi İslam’a hizmet edeni ve etmeyeni vardır. O halde insanlar hakeza; Müslümanı, kâfiriyle, cennetlik ve cehennemlikleriyle dolup taşmaktadırlar ihtiyar dünyada. Evet, ihtiyar dünyaya dolup taşan milletler, toplumların en küçük örneği olan ailelerden meydana gelmektedirler. Bilindiği gibi aileler toplumların küçük birer numuneleridir. Aile sağlam yapıda olunca, toplum da buna paralel olarak sağlam yapıda olmaktadır. Bir toplumu hedef alıp ta, güç yetiremeyen düşmanlar, önce, o toplumun aile yapısını etkilemeye çalışırlar. Aileler içten bozulup ta, sözüm ona fethedilince(!) artık o toplumun belini yere vurmak çok daha kolay olmaktadır. Tarihin en göze çarpıcı sahnelerinde bu olaylara çok şahit olmuşuz ve günümüzde de bu şahitliğe devam ediyoruz. İyi bilelim ki; dünyanın her yerinde, İslami yapıya sahip ve İslam’ı yaşamaya çalışan tüm ailelerin; gerek kitlesel ve gerekse bireysel düşmanları vardır. Bu düşmanlar bazen televizyonla, bazen gazete, dergi ve kitaplarla, bazen çeşitli oyun ve eğlencelerle, bazen moda fırtınalarıyla, bazen çağdaşlık maskeleriyle, bazen sözde kadın haklarıyla, bazen gençlik duygularıyla, bazen milliyetçilik akımlarıyla, bazen ekonomik özgürlük adı verdikleri silahlarıyla, bazen aşk adını verdikleri şehvet dalgalarıyla, bazen köylü-şehirli, kültürlü-kültürsüz yaygaralarıyla, bazen medeni-ılımlı, bazen de gerici-yobaz gibi söz ve hareketleriyle; her zaman karşımıza çıkarlar. Bu milletlerin imanlarını ellerinden topluca alamıyoruz, bari sindire sindire, yavaş yavaş ellerinden alalım diye gece gündüz uğraşıyorlar. “Su uyur, düşman uyumaz” diyor ya atalarımız; gerçekten düşmanlarımız uyumuyorlar. İslâm düşmanları, hep geceleri kirli düşüncelerini eyleme dökme hesabını yapıyorlar. Bizler bu eylemlere karşı uyanık olmazsak, aile yapımızın temel taşları olan gençlerimizi ve yavrularımızı bir bir onların ağlarında buluruz. Nitekim birçok düzenimiz bu kirli eylemelere kurban gitmiştir bile. Neden ve nasıl diyorsanız? Buyurun, İslami şuura sahip aileleri tenzih ederek, toplumun çoğunun aile yapısına değişik bir kesitten bakalım: Dedeler hacca gitmiş, sakal bırakmış, hem camiden çıkmaz, hem de evin günah işlerine karışmaz. Nineler: “Aman Allah’ım! başımıza taşlar yağacak” gibi şaşırma sözleriyle yerli ve yabancı dizileri kaçırmaz. Evin hanımı komşuları çekiştirir durmadan: “onlarda var bizde yok” diye ahu figan eder kocasına her akşam. Evin kızı; güzellik(!) malzemeleri ve sevgilisinden gelen haberleri ile ailesine karşı gizli plânlar düşünür. Evin oğlunu sormayın! Siz camide benim hutbemi dinlerken; o genç delikanlı ya kız peşinde, ya da kulüplerde oyun ve eğlenceyle meşgul. Ya torunlar ne yapıyor derseniz? Onlarda televizyon ve radyonun önünde dansöz ve film yıldızlarını canlandırıp dans ediyorlar. Hiçbir çocuğumuz ben büyüyünce Hazreti Ömer, Hazreti Fatıma, Hazreti Meryem gibi olacağım demiyor. Kızlarımız: “büyüyünce magazin yıldızı”, oğullarımız: “büyüyünce film kabadayısı olup, adam vuracağım” diyor. Tehlikeli bir geleceğin sinyalleri çalıyor. Mademki Müslümanız, o halde İslam’ın emir ve nehiylerine uygun bir aile ve çevre kuralım. Kendimize, eşimize, çoluk çocuğumuza ve ulaşabildiklerimize sahip çıkalım. Dinimize, inancımıza, mukaddesatımıza, kültürümüze, akidemize ve manevi değerlerimize sahip çıkalım. Sahip çıkalım ki; Allah’ta bize sahip çıksın. , Allah Azze ve Celle hazretleri: “Ve biliniz ki, muhakkak mallarınız ve çocuklarınız bir imtihandır. Ve şüphe yok ki. Allah Teâlâ'nın katında pek büyük bir mükâfat vardır.” [1] Buyururken, peygamberimiz de: “Her biriniz birer muhafaza edici ve koruyucusunuz ve ehlinizden sorumlusunuz.” [2] Buyurarak, bizlere sorumluluğumuzu hatırlatırlar.Mehmet GÜMÜŞ________________________________[1] Enfal Suresi: 28[2] Sahih-i Buhari: Hadis No; 487Bu haber 2484 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |