| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
İSRÂ VE MÎRAÇ05 Haziran 2013, 16:28 İSRÂ VE MÎRAÇMeali: “Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren O Allah Yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir. (İsra,17/1) Bu ayette değinilen olay, Mi’raç ve İsra olarak bilinmektedir. Bu olay hicretten 1-1,5 yıl önce meydana gelmiştir. Bu konu 25 kadar sahabeden nakledilerek anlatılmaktadır. Bunlar arasında Enes b. Malik, Ebu Zer Gifarî, Malik b. Se’se ve Ebu Hüreyre olayın ayrıntılarını rivayet etmişlerdir. Bunların yanısıra Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Abbas, Ebu Said El Hudri, Huzeyfe b Yeman, Hz. Aişe ise olayın bazı bölümlerini nakletmişlerdir. Bu ayette Kur’an, yolculuğun sadece bir bölümünü, Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescidi Aksaya gidişi anlatmaktadır. Burada anlatıldığı üzere bu yolculuğun gayesi Allah’ın kuluna bazı ayetlerini göstermek istemesidir. Kur’an bundan başka ayrıntılara değinmez. Fakat biz diğer ayrıntıları hadislerden öğrenmekteyiz.Bir gece Cebrail (a.s.) Hz. Peygamberi (s.a.) Burak üzerinde, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürdü. Hz. Peygamber orada diğer peygamberle birlikte namaz kıldı. Daha sonra göğün çeşitli tabakalarına yükselen peygamberimiz orada bazı büyük peygamberlerle karşılaştı. En sonunda göğün en yüksek tabakasına ulaştı ve Allah’ın huzuruna çıktı. Başka önemli emirlerin yanı sıra beş vakit namaz da burada emredildi. Daha sonra Peygamberimiz (s.a.v.) Mescid-i Haram’a geldi.Sahih hadislerden öğrendiğimize göre: Hz. Peygamber ertesi gün bu olayı anlattığında Mekkeli müşrikler onunla alay ettiler ve mü’minlerden bazıları da bunda şüpheye düştüler.Z.Cebir(r.a.)’dan nakledildiğine göre peygamberimiz şöyle buyurdular: Kureyş beni yalanladığı vakit, Hıcır’da doğruldum. Allahu Teâlâ Hz. Beytü’l Makdis’i bana tecelli ettirdi. Ben onlara onun alametlerini birer birer haber vermeye başladım. Hem Beytü’l Makdis’e bakıyor hem de haber veriyordum. (Buhari, Manakıbül Ensar,41; Müslim, İman 276; Tirmizi 3132)Mirac’la ilgili bazı teferruatta alimler arasında ihtilaf vaki olmuş ise de, hadisenin Mekke’den Kudüs’e kadar olan kısmı Ayet-i Kerimede ifade edildiği için bu safhayı inkar eden dinden çıkar. İşte bu safha, esra (yani geceleyin simlendirilmiştir. Bu nebevî seyahatin devamı olan semavata yükselme ve ilahi kurbiyete erme işine Mi’rac denir. Miracla ilgili bazı meselelere her ne kadar Necm Suresi’nde temas edilmiş ise de (1 – 17 ayetler) daha ziyade hadislerde sarih olarak teferruata kavuşturulmuştur. Mirac Hz. Peygamberin risaletinin umumiliğini ifade ve ispat eden bir olaydır.Bu yolculuk (Mirac) hakkında birçok farklı görüşler vardır. Bazıları bunun rüyada meydana geldiği görüşündedirler. Bazıları ise; olay sırasında Hz. Peygamberin tamamen uyanık olduğu ve bedeni ile birlikte yolculuk yaptığını söylerler. Fakat bu ayetin başlangıç sözleri: “Kulunu ..... götüren O Allah Yücedir.” Bu olayın Allah’ın sınırsız gücü ile meydana gelmiş olan doğa üstü bir olay olduğunu göstermektedir. Bunun sadece bir görüntü veya rüya olmadığını bilakis Allah’ın Peygamberine ayetlerini gösterdiği fiziksel ve bedensel bir yolculuk olduğunu göstermektedir. Buna her müslüman bu şekilde inanmalıdır. Bu şekilde inanmamak çok gariptir. İnsanın sınırlı gücü ile Aya ulaşmayı başardığı bir zamanda, Allah’ın sonsuz ve sınırsız gücü ve kudreti ile Rasulüne kısa bir zaman içerisinde bu yolculuğu yaptırabileceğini inkar etmek çok saçma olur. Mirac hadisesi Cumhuru Ulemaya göre uyanık halde ruh ve cesetle beraber yapılan bir seyahat olduğunu söylemekle ittifak etmiştir.mirac olayı işitildiği vakit Mekke’de müşrikler arasında böyle şey olur mu? Diyerek alay etmek isterler. İbn Abbas’ın bir rivayetinde bu açık olarak görülür. Şöyle ki: Rasulullahın miraca gittiği gecenin sabahında Ebu Cehil, Peygamberimize uğrayarak: “yeni bir şey var mı?” diye sorar. Evet, bu gece Mescid-i Aksa’ya götürüldüm” cevabını alınca, alaylı sorar: “sonra da aramızda oldun!”“Evet” Kavmini çağırsam bu hikâyeni onlara da anlatır mısın? “Evet. Ebu Cehil, Beni Ka’b İbnu Lüey’i hemen çağırıp Rasulullah’a hemen kıssayı anlattırır. Duyduklarından şaşkına dönerler. “bize mescidi tavsif edebilir misin?” derler. Peygamberimiz bu teklif karşısında son derece sıkılır ise de hadiste geçtiği üzere Cenab-ı Hakk Beytül Makdis’i gözünün önüne tecelli ettirir, O da teker teker hususiyetlerini anlatır. Müşriklerden bir gurup Hz. Ebu Bekir(r.a.)’e gelip O’nu da kendilerine çekmek için meseleyi anlatırlar. Fakat O: “ben şehadet ederim ki o sadıktır, doğru sözlüdür,” der. Yani, sen bir gecede O’nun Şam’a gidip sonra Mekke’ye geri geldiğine inanıyor, tasdik ediyor musun? Derler. “evet” der. Ben onun bundan daha öte söylediklerini zaten kabul etmiştim. Ben onun semavi haberlerini kabul ettin.(Bunu niye kabul etmeyeyim) buyurur. Bu hadise üzerine Hz. Ebu Bekir “SIDDIK” ünvanını alır. Miracda Peygamberimiz üç şeyle müjdelenmiştir: 1- Beş vakit namaz, 2- Allah’a şirk koşmayan mü’minlerin cennete gireceği müjdesi, 3- Bakara Suresi’nin son iki ayetini biz ümmetine müjdelemiştir.Mi’rac olayı çok geniş bir konudur. Peygamberimiz böyle kutsal yolculuğa çıkmadan önce göğsü yarılıp kalbi iman ile doldurulmuş daha sonra özel bir binekle ilâhi ayetler (Cennet-Cehennem) gibi pek çok şey gösterilmiştir. Bu yolculuk Sidre-i Münteha dediğimiz son sınırda noktalanmıştır. Yolculuk esnasında Hz. Adem, Musa, İsa, İbrahim (a.s.) gibi büyük peygamberlerle karşılaşmış hepsiyle selamlaşıp onlara Kudüs’te imamlık yapmıştır. Böyle Yüce bir Peygamberin hayat tarzını, hayat tarzımız yapalım, onun miracını namazla yaşayalım.Mehmet GÜMÜŞBu haber 2362 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |